• Haberler
  • BİR SEYYAH VE FOTOĞRAFÇI PORTRESİ: ÖZCAN YURDALAN

BİR SEYYAH VE FOTOĞRAFÇI PORTRESİ: ÖZCAN YURDALAN

Özel bir fotoğrafçılık kursunda, 'Atölye 9 Fotoğraf Grubuna' eğitim vermek için Kayserimize gelen, günümüzün seyyahı Özcan Yurdalan Hoca ile bir söyleşi gerçekleştirdik

Özcan Yurdalan 1957 Adana doğumlu.1977 AFSAD (Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği) kurucuları arasında yer aldı. 1980’e kadar DİSK-Genel İş Sendikası Foto Film Merkezinde çalıştı.1999 Marmara Depreminden sonra Dayanışma Gönüllülerinin Fotoğrafçı Çocuklar Atölyesinde çalıştı. 2000 yılında FV(Fotoğraf Vakfı), 2004 Yılında Nar Photos kurucuları arasında yer aldı. Serbest Gazetecili yapıyor ve uzun yolculuklara çıkıyor.

Yayınlanmış Kitapları:Belgesel Fotoğraf ve Fotoröportaj(2007), Fas’t a Yolculuk(1998), İran Yolculuğu(2001), Pakistan Yolculuğu(2001), Hindistan Yolculuğu-Namaste(1995), Nepal Yolculuğu-Sagarmatha Eteklerinde(2005), Suriye Yolculuğu-Naure Çarkı(2006), Çocuklarla Fotoğraf(2004)

Kayseri Gündem: Hocam, bize kendinizden bahseder misiniz?
Özcan Yurdalan: Ben fotoğraf ve yazıyla uğraşıyorum. Fotoğraf ve yazıyı birleştirdiğim alan ise seyahat etmek. Hem fotoğraf çekiyorum, hem seyahat ediyorum. Bütün bunları yaparken hem seyahatin hem fotoğrafın arka planına bakmaya çalışıyorum. İnsan neden fotoğraf çeker? İnsan neden gezer? Sorularına cevap bulmaya çalışıyorum. Her iki alanında kuramsal yanlarıyla bu  anlamda ilgileniyorum. Çünkü insan yaptığı şeyi neden yaptığını sorgulayan bir varlıktır.

Kayseri Gündem: Hocam fotoğrafla nasıl tanıştınız?
Özcan Yurdalan: Çok eskiden tabi. Çocukluğumda bir sınıf geçme hediyesi olarak bana fotoğraf makinası alınmıştı. Power Star markalı bir fotoğraf makinesi. Çoğumuz bir vesile ile tanışmıştır bir aletle, bir sporla, hayatını değiştirecek birisi ile. Ben de bu vesile ile tanıştım fotoğrafla. O günden bu güne fotoğraf çekiyorum.

Kayeri Gündem: Hocam bize seyahat ve seyyahlıkla ilgili neler söylersiniz.
Özcan Yurdalan: Bizim kültürümüzde seyahat etmek ağırlıklı bir yer tutmuyor. Bu bağlamda çok seyyahımız yok. Evliya Çelebi ve birkaç seyyahı sayabiliriz. Biz daha çok toplu olarak hareket eden bir toplumuz. Orta Asya’dan çıkıp, Anadolu’ya gelmişiz toplu olarak. Şimdilerde de Avrupa’ya doğru toplu bir hareketimiz söz konusu. Aşağı-yukarı 50 yıldır toplu olarak Batı’ya gidiyoruz. Kültürümüzde alıp başını gidişlerden pek haz etmeyiz. Evliya Çelebi bu anlamda orijinal bir örnek. Alıp başını gitmiş ve bu gidişi bize anlatmıştır.
Yeni bir çalışmayı tamamladım. Evliya Çelebi’nin izinde 15 şehre gittim. Bu şehirleri tekrar Evliya Çelebi’nin gözünden görmeye ve anlamaya çalıştım. Bunu yaparken Seyyah gibi gidişin nasıl bir şey olduğunu bir kez daha tecrübe ettim. Bunun insana kattığı değer çok önemli.

Kayseri Gündem: Evliya Çelebi’nin gitmiş olduğu şehirleri, bugünle kıyaslarsanız; nasıl bir tablo çıkıyor ortaya?
 
Özcan Yurdalan: Hiç umut verici değil. Evliya Çelebi her şehrin girişinde yeşilden bahsediyor. Şehirlerin bir birinden oldukça farklı olduklarını görüyoruz Evliya Çelebi’nin anlattıklarından. Oysa bugün yeşil doku neredeyse yok olmuş. Şehirler karakteristik özelliklerini kaybetmişler ve birbirlerine benzemişler. Mesela; Konya, Kayseri, Antep arasında bir fark yok.

Kayseri Gündem: Hocam bu anlamda bugünkü turizmi ve turisti nasıl değerlendirmeliyiz?
 Özcan Yurdalan: Bu gidişlerin öteki ucu ise günümüzdeki turizm faaliyetidir. Bu bir endüstridir. Üstelik kirleten bir endüstri. Çevreyi, doğayı, tarihi ve kültürü kirletiyor. Zarar veriyor. Bunu ortadan kaldırmanın yolu ise sürdürülebilir veya alternatif turizm denilen şey. Herkes seyyah gibi seyahat edemez kuşkusuz. Ama gidilen yere saygı duymak, anlayarak gitmek, kültürel dokuyu korumak amaç olmalı bu seyahatlerde.

Kayseri Gündem: Hocam sizin birçok ülkeye karayolu ile seyahat ettiğinizi biliyoruz. Nerelere gittiniz?
Özcan Yurdalan: Hindistan, Pakistan, Moğolistan, Nepal, Fas, Suriye gibi bir çok doğu ülkesine seyahat ettim. Bunların birçoğunu karayolu ile yaptım. 40.000 km’lik yolculuklarım oldu. Çin sınırına kadar gittim.

Kayseri Gündem: Hocam bu ülkelerin hepsi doğuda. Doğuya gitmenizin özel bir sebebi var mı?
Özcan Yurdalan: Batıyada gittim ama ben doğuya gitmeyi tercih ediyorum. Doğu endüstrileşmemiş, tek tipleşmemiş ve özgünlüğünü kaybetmemiş. Farklılığını sürdüren kültürler ve coğrafyalar. Hem sanat anlamında hem kültür anlamında farklı ipuçları buluyorum oralarda. Başka türlü bir hayat olabilir mi diye sorduğumda, doğuda farklı haytaların yaşandığını görüyor ve gözlemleyebiliyorum.

Kayseri Gündem: Hocam fotoğrafın kuramsal boyutu ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Fotoğraf bir amaç mıdır yoksa bir araç mıdır?
Özcan Yurdalan: Fotoğrafı; Gezi Fotoğrafı ve Belgesel Fotoğraf olarak iki bölüme ayırıyoruz. Gezi fotoğrafı amaç olabilir fakat belgesel fotoğraf ele aldığı konuyu anlatmak için  bir araçtır. Hayata, topluma müdahil olmak için fotoğraf çeker belgesel fotoğrafçı. Bu fotoğrafı çekerken estetiğe de dikkat eder. Ama asıl amaç konuya, soruna ya da neyi anlatmak istiyorsa onu ön plana çıkarır. Fotoğraf bu anlamda güçlü bir araçtır insanın kendini ifade etmesinde.

Kayseri Gündem: Hocam dersinizde güzelin peşinden değilim, hakikati arıyorum dediniz. Bulabildiniz mi hakikati?
Özcan Yurdalan: Yok bulamadım. Bana göre kıymetli olan bu arama sürecinin kendisidir. Bu arayış aynı zamanda insanın kendi derinliklerini de keşfetmesinin bir yolu. O yüzden arıyorum ve bu arayışta beni huzurlu kılıyor.

Kayseri Gündem: Hocam son olarak Kayseri ile ilgili düşüncelerinizi almak isteriz.
Özcan Yurdalan: Çarşılarla Anadolu kitabımı hazırlarken gelmiştim Kayseri’ye. Kapsamlı bir çalışmaydı. Kayseri’de uzunca bir vakit geçirdim. Kayseri Çarşılarını fotoğrafladım ve esnafla sohbet ettim. Esnaf kültürünün kaybolmamış olması beni mutlu etmişti o zamanlar. Bugünde aynı gözlemi yaptım. Fakat birçok Anadolu şehri gibi Kayseri’de karakteristik özelliğini yitirmekte. Eski yerleşim yerleri şehrin önemli değeri. Buralar korunmalı ve güzelleştirilmeli. Şehrin kendi hafızasına, kendi tarihine göndermeler yapmasını çok önemsiyorum.

Kayseri Gündem: Hocam bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim.
Özcan Yurdalan: Ben teşekkür ediyorum.
 
Röportajı yapan: Veysel TÜFEKÇİ
Yorumlar 2

Bakmadan Geçme