BESTEKR, ŞAİR, BAĞLAMA ÜSTADI AHMET GAZİ AYHAN

Kayseri'nin yetiştirdiği en önemli sanatçılardan bestekr, şair, bağlama üstadı, Ahmet Gazi Ayhan, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen programla anılmıştı. Eşi Yıldız Ayhan, yıllar sonra seslendirdiği 'Gesi Bağları' türküsü ile salonu dolduranları geçmişe götürmüştü. Gecede, sanatçının bağlaması, sanatçı eşi Yıldız Ayhan tarafından belediye konservatuarına armağan edilmişti.

KAYSERİ’NİN YETİŞTİRDİĞİ BÜYÜK SANATKÂR

Kayseri'nin yetiştirdiği en önemli sanatçılardan bestekâr, şair, bağlama üstadı, Ahmet Gazi Ayhan, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen programla anılmıştı. Eşi Yıldız Ayhan, yıllar sonra seslendirdiği “Gesi Bağları” türküsü ile salonu dolduranları geçmişe götürmüştü. Gecede, sanatçının bağlaması, sanatçı eşi Yıldız Ayhan tarafından belediye konservatuarına armağan edilmişti.
Şehirlerin de insanlar gibi kimlikleri olduğunu vurgulayan Kültür Daire Başkanı Oktar Durukan konuşmasında; "Şehirlerin kültür ve sanat hayatı, geçmişi ve zenginliği bu kimliğin oluşmasında en önemli etkenlerden birisidir. İşte Sayın Ahmet Gazi Ayhan da Kayseri'nin yetiştirdiği en önemli sanat adamlarından birisidir, diye tanıtmıştı.”

ATATÜRK İLE BİR ANI…
Delikanlıyız. Atatürk Kayseri’ye gelmişti. Halk evinde balo veriyordu. Eve akşam polis geldi seni Halkevine istiyorlar dedi. Atatürk’e saz sanatkârlarından mahalli eserler dinletilecekmiş. Çok telaşlandım.
Salona gittiğimde hayretim bir kat daha arttı. Bölgenin saz sanatkârları hep orada. Kalabalık bir tanınmış şahsiyet topluluğu karşısında en usta sanatkârlar eserlerini ortaya koyuyorlardı. Sıra bana gelince ne söyleyecektim bilmiyordum. Benim bildiğim türküler diğer sanatçılar tarafından hep çalınıp söylenmişti.
Atatürk beğenmediği bir şarkı veya türküyü yanındaki başka bir şahsı işaret ediyor bunun üzerine başka bir sanatkâr eserini çalıyordu. Bana gelinceye kadar şöyle düşündüm. Büyük Atatürk’ün başardığı büyük işler ve kahramanlıklar üzerine hiçbir eser okunup söylenmemişti.
 Aklımdan bir güfte hazırlayıp onu aracıkta besteledim. Bu beste övgülerle dolu bir destandı. Sıra bana geldiğinde başladım Atatürk’ün kahramanlıklarından bahseden bu bestemi çalıp söylemeye. Ben çalıp söylerken hiçbir müdahale olmadı, anladım ki Atatürk beni çok beğenmiş. Ve balo bitti, bir kargaşalık oldu. Atatürk ve mahiyeti trenle Kayseri’den hareket edeceklermiş. Atatürk demiş ki;
-              “En son saz çalan çocuğu bana getirin.” Hemen beni o müthiş kalabalık arasında buldular ve Atatürk’ün huzuruna çıkardılar. Ben hemen Atatürk’ün elini öptüm. O da benim sırtıma vurup.
-              “Aferin oğlum, çok güzel çalıp okudun, pek beğendim. Sazı sakın bırakma. Ne olursan ol sazdan vazgeçme kabiliyetin var çalış.” dedi çıkarıp bana 50 lira verdi. O zamanın parasıyla büyük paraydı. Ben elini tekrar öptüm ve tren istasyondan hareket etti. O andan itibaren Kayseri’de ismim yayılıverdi.   
 
HAYATIMI YAZSAM ROMAN OLUR            
 
Kayseri’de bir söz var. Sanatçı bu sözü kendi tabiriyle; “Okumam yazmam yok ama halis Kayseriliyim” diye ifade eder ve ardından ekler. “Hayatımı yazsam roman olurdu. Bizde musiki sevgisi soydan gelmedir. Zaten Kayseri’de ekseri evlerde saz vardır. Bizim sülale saza söze çok meraklıdır. Kayseri’de bando çalışmalarına küçük yaşımdan itibaren Halkevine gittim. Sonradan saza merak saldım. Malum bizim Kayserililer çalışkan ve becerikli insanlardır.”
 
İLKOKUL TAHSİLİNİ ZİNCİDEREDE YAPMIŞ
Sanatçı ilkokul tahsilini Zincidere’de yapmıştır. Henüz ilkokuldayken org ve kaval çalmayı öğrenenmiş, Kayseri Halkevinde notayı tanımış ve Ankara Radyosu’nda geliştirmiştir.
Çok küçük yaşta tahta kaşığa at kılı bağlayarak saz çalmaya başlamış ona öğreten kimse olmamıştır.
Kabiliyetini babasından almış olan Ayhan’ın annesi ise köyün Mevlut okuyucularındandır.
Babası üç yaşında vefat ettiği için Kayseri türkülerini çok küçük yaşta annesinden öğrenmiştir. İlk sazı amcası hediye etmiş.
Babası da çok güzel saz çalarmış. Omuzunda saz çalıp zeybek oynayan babasının yeteneğini alan Ayhan ”bunu yapamadım ama bende tek elimle saz çalıyorum” dermiş.
Mükemmel bir yeteneği olan Ayhan sanatta hep yenilik arayışı içinde olmuştur.
Kilise orgundan kendi kendine çalmayı öğrenerek orgdan çıkan ulvi sesten son derece haz duymuş ve bu durum onun ilk defa müzikle de tanışmasıdır.
 
Ahmet Gazi Ayhan fırıncı çıraklığı, saat tamirciliği yapmıştır. Asıl mesleği marangozluktur. İlkokulda iken hem okumuş, hem de üvey babasının bakkalında çalışmıştır. Ankara radyosundaki sınavı birinci olarak kazanmıştır.
 
 HACI ÖMER SABANCI İLE AHMET GAZİ AYHAN AYNI SÜLALEDEN
Ahmet Gazi Ayhan, Akçakaya’lı Hacı Ömer Sabancı Ağa ile aynı sülaledendir. Hacı Ömer Sabancı Emmisi onu 9-10 yaşlarındayken Adana’ya çalışmaya götürür. Çırçır fabrikasında balyaya pamuk basarken, balyalar arasına sıkışır, onu kimse fark edemez, kendine yol açarak balyalardan kurtulmayı başarır, o telaşla ve korkuyla soluğu Kayseri’de alır.
Halk müziğinde pek çok derleme yapmıştır. Yüz ellinin üzerinde bestesi vardır. Kayseri’ye, Akçakaya’ya, bahçesine, Erciyes Dağına, avcılığa tutkun olan Ayhan her zaman oraların özlemini ve hasretini çekmiştir. Unutamadığı anılarını köy sohbetlerine mahsus havasıyla anlatır ve dinleyicileri kendisine hayran bırakırmış. Aynı zamanda şair olan sanatçı saatlerce saz şairleriyle karşılıklı atışırmış. Hazırcevap, nüktedan bir yapısı olan Ayhan doğaçlama (aklına geldiği gibi) hicivli şiirler ve besteler yapmıştır. Sanatçı müzik kabiliyeti yüksek bir saz (üstadı) virtüözüymüş.
 
ENÇOK SEVDİĞİ BESTLERİNDEN BİRKAÇI
Söz ve Bestelerinin çoğu kendisine aittir. Yarım İstanbul’u mesken mi tutun, Neyleyim neyleyim ben böyle yarı, Sevdaya koşanlar çabuk yorulur, Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır, Everek Dağı, Doktor civanım ve Gesi Bağlarıdır.
 
 AYHANLARA İTHAF OLUNUR
10 Ocak 1972 tarihinde Vedat Balkaya Karabük’ten bir şiir yazmış ve üstada göndermiş. Sözü benden, lütuf ederseniz, bestesi sizden olsun, Sayın Gazi Ayhan. Diye yazmış kartın üzerine. İşte o şiir. 
SEVGİLİM
Sen söyle, ben çalayım
Bülbülü çatlatalım,
Sazımın tellerini,
Güldürüp, ağlatalım.
 
Bin kahkaha bedel
Gözlerinin gülüşü
Şeytanın nazarına
Bir muska bağlatalım.
 
YILDIZ AYHAN İLE EVEREKLİ GELİNİ KONUŞTUM
 Gesi Bağlarında üstüne türküler yakılan gelin Everekli mi?
 Daha önceki bir yazımda Ahmet Gazi Ayhan’ın Gesi Bağları Türküsündeki gelinin Everekli olduğunu bir kaynaktan öğrenerek yazmıştım.
Bu konuda farklı görüşler olduğu için üstadın eşi Yıldız Ayhan hanımefendi ile   (11.02.2014) günü telefonla görüştüm. Halini, hatırını sorduktan sonra sorumu sordum?
-              Gesi Bağlarında üzerine türküler yakılan gelin Everekli mi? Bana Yıldız Hanımın cevabı şu oldu;
-              O yıllarda Akçakaya da eşim ile birlikteyken Gesi Bağlarındaki gelinin annesinin Everek’li olduğunu,Everek’ten Gesi’ye gelin geldiğini söylerdi. Dedi.
 
EVEREK ÜZERİNE YAZILAN BİR DÖRTLÜK
Everek’in bayırına düzüne,
Döndüm baktım karlar yağmış izime.
Uyma dedim uydun eller sözüne.
Sağ olanlar bir gün olur kavuşur.
Küs olanlar bir gün gelir barışır.
Buradaki Everek Develidir. Benim araştırmalarım Erciyes’in kuzeyini işaret ediyor. Şu dağın ardında anam var mı ola? Anamdan mı gelir şu uçan kuşlar? O zamanın ulaşımına göre uzak diyarlar dediği yer Develidir. Gesi’nin bir mahallesi olsa “uzak bir yerden Gesi’ye giden gelin ” diye birçok kaynakta yazmazdı. Gesi deki üzerine türkü yakılan gelin Yıldız Ayhan’ın doğruladığı gibi Evereklidir. Develiye ait olmayan bir şeyi Develiye mal etme gibi bir saplantım kesinlikle yoktur. Develi sevdalısı olmak bende bir saplantıdır. Aklıma mantığıma uyan bir şeyi araştırarak ve kaynak göstererek yazıyorum.   
 
 EVEREK DAĞI MI? DEREVENK DAĞI MI?
Türkünün bu yöre için mi yazıldığını ve adının hangisinin doğru olduğunu sordum?
-              Everek Dağımı? Derevenk Dağı mı? 
 Yıldız Ayhan Hanımefendinin asistanı ses sanatçısı Nimet Bülbül hanımefendiye sormuştum. Oda bu türkünün Erciyes civarında geçtiğini biliyorum demişti.
Aynı soruyu Yıldız Ayhan Hanım’a yönettim.
-              O bir âşıktı dedi, bozlaklar Orta Anadolu’nun ürünleri Anadolu’nun herhangi bir yöresinden olabilir demek istedi. Yüz ellinin üzerinde beste yaptığını söyledi. Ayhan, fevkalade Kayseri usulü saz çalarmış. Kendisini sanatıyla kabul ettirmiş, diğer bir hususiyeti de tek eliyle sazını mızrapsız çalmasıymış. Seslerin öyle bir gırtlağından çıkışı varmış ki, dinleyenler adeta mest olurmuş. 
Sanatçı Yıldız Hanım Bodrumda yaşıyor. Yıllar önce şarkı sözleri yazmış ve besteler yapmış, yazdığı şarkıları ise internetlerde dinlenme rekoru kırmıştı. Birlikte konserler veren ikili turnelerle Türkiye’nin birçok yerinde sahneye çıkmışlar. Yıldız Hanım, ayrıca Yeşilçam’da filmlerde oynamıştır.
Zaman zaman arar hatırını sorar İstanbul’a etkinliklere davet ederim. Kendisini aradığıma çok memnun oldu. Ahmet Gazi Ayhan ile ilgili yazdığım yazıları da kızı Nurdan hanımın adresine göndermemi istedi. Bana zaman ayırdığı için çok teşekkür ettim ve görüşmem sona erdi. 
 
Kaynaklar: Yunus Emre Özulu, Ahmet Gazi Ayhan, Yıldız Ayhan ve Aykut Gürel ve Nimet Bülbül.

Yorumlar 1
Ayhan Yıldız 07 Mart 2014 11:01

kayseri büyükşehir belediyesinin kadir hastaki vefa gecesinede katılmıştım.geçmişi unutmamak önemli ,emeği geçenleri tebrik ederim.

Bakmadan Geçme

Kayseri Gündem - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0533 704 84 10
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!