BDP Hırçınlık Yapıyor
TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut, Mecliste yaşanan anadilde savunma tartışmalarını değerlendirerek, 'Birilerinin ben müdahale ederek hakimlere ifadeyi aldırtmadığını hissediyor ve düşünüyorum' dedi.
TBMM’nin son günlerde hararetli tartışmalara sahne olduğunu hatırlatan TBMM Başkan Vekili ve AK Parti Kayseri Milletvekili Sadık Yakut, “Buradaki hadiseler, kamuoyunda anadilde savunma olarak bilinen yasanın tartışılması konusunda oldu. Aslında bu gün mevcut yasamızda doğrusu herkesin Türkçe bilmeyenlerle ilgili tercüman tayin etmesi, tercüman vasıtası ile ifade alınması vardı. Problem geçmişte başörtüsünde olduğu gibi fiili bir problemdi. Yasa uygun olmasına rağmen hakimlerin ‘Kürtçe ile savunma yapacağım’ diyen sanıkların ifadelerini almamaları ve bu konu üzerinde direnmeleri neticesinde böyle bir değişiklik oldu. Aslında yargının yaptığı yanlıştı” diye konuştu.
Yakut, “Geçmişe baktığımızda Türk milletinin arşivlerinde Kürtçe konuşan insanlara, o dairede çalışan görevliler yemin verilip ifadelerini alıyorlardı. Biz bunu meslek hayatımızda da yaşadık. Birilerinin ben müdahale ederek hakimlere ifadeyi aldırtmadığını hissediyor ve düşünüyorum” ifadesinde bulunarak şu şekilde konuştu:
“Ceza Muhakemeleri Usulü yasasında tercüman vasıtası ile ifade alınması konusunda bir engel yoktu. Geçmişten bu güne kadar bir vatandaş ‘Bir başka dil ile ifade vermek istiyorum’ dediğinde tartışmalar oldu. BDP yasa değişikliği görüşüldüğünde bana göre hırçınlık yaptı. Bana göre hırçınlık yapmalarının sebebi, bu süreçte barış sürecinde benim değerlendirmeme göre terör örgütünün silah bırakması sürecinde inisiyatifi kaptırdılar. 2007 yılından bu tarafa BDP inisiyatifi ele alamadı. Bizim isteğimiz seçilmişlerin inisiyatifi ele almasıydı. Türkiye’de bir çok insanımız şehit olmuş. Doğu ve Güneydoğu’nun geri kalmışlığını edebiyat yaparak başlayan ve dış istihbarat örgütlerinin tahriki ile bu güne kadar gelen, devleti idare edenlerin çok büyük ihmalleri ile artık etnik milliyetçilik zirveye geldi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki Kürt vatandaşların tamamı ayrılmak istemiyor. Yüzde 5 gibi bir insanın zihniyetine de bu yerleşmiş oldu. Bunu çözmenin yolu nedir? Şimdiye kadar yapılanların hiç birinden sonuç alınamadı. Yıllardan bu tarafa yapılan yanlışları tekrar etmenin bir anlamı yoktu. Bir başka üsul denenmeliydi. Demokratikleşmeyi yaydık, Kürtçe’yi serbest bıraktık. Bizden bunu istediler. Televizyon ve seçmeli derslerin serbest bırakılması, üniversitelerde enstitülerin açılmasıydı. Son gelinen aşamada ise Suriye ve Irak’taki olaylarla, terör örgütünün arkasındaki güçler ve terör örgütündekilerin tasfiyesi kanaati oluştu.
Terör örgütünü Türkiye’ye değil ve başka ülkelere karşı örgütleneceği görüşü hasıl oldu. Devletin birimlerinin terörün tasfiye edilmesi ile ilgili yaptığı çalışma sonuç verecek gibi. Bu noktada BDP benim düşünceme göre devre dışı kaldığını ve inisiyatifi kaybettiğini de düşünerek olağan dışı hareketler yapıyor. Ülkenin birlik ve beraberliği için siyasi partiler el ele vererek bu konunun çözümü için herkesin taşın altına elini koymalı.
Siyasi tercihler farklı olabilir, kamuoyuna baktığınızda artık insanın bıkkınlık noktasına geldiği, yüzde 95’inin çözülmesini istediği bir ortam var. Kan akmaya devam mı etsin? Bu noktanın çözülmesi gerekir. Geçmişten bu tarafa terör örgütünün içinde bulunanlar, adam öldürenlerin kesinlikle ceza alması ve affın söz konusu olmaması gerekir. Terör örgütü ele başısının da affedilmesi söz konusu değil.”