BAŞBAKANIN KAYSERİ TEMASLARI
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bir dizi ziyaret ve açılışlara katılmak üzere Kayseri'ye geldi.
Davutoğlu'nu Havaalanı'nda Kayseri Valisi Orhan Düzgün, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, AK Parti Kayseri Milletvekilleri İsmail Tamer, Yaşar Karayel ve protokol üyeleri karşıladı.
İLK OLARAK SEYYİD BURHANEDDİN TÜRBESİ'Nİ ZİYARET ETTİ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kayseri temasları kapsamında ilk olarak Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin türbesini ziyaret etti. Eşi Sare Davutoğlu ile beraber türbeyi ziyaret eden Başbakan Davutoğlu, buradan türbenin yanında bulunan Kalemkırdı Camii'ne geçerek öğle namazını kıldı.
‘’KAYSERİ’NİN HAYIRSEVERLİĞİNİ HER YERDE ÖRNEK VERECEĞİM’’
Daha sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu, Erciyes Betül-Ziya Eren Genom ve Kök Hücre Merkezi’nde düzenlenen açılış, temel atma ve protokol imza törenine katıldı. Burada akademisyenlere hitap eden Davutoğlu, bütçede en büyük payı eğitime ayıran hükümet olduklarını, eksiklerin de hayırseverler tarafından tamamlanmasından büyük memnuniyet duyduklarını belirtti.
Vizyoner rektörler ve akademisyenlerin bulunabileceğini, devletin bilime yatırımlar yapabileceğini ama şehrin, o şehrin hayırseverlerinin katkılarının çok önemli olduğunu kaydeden Başbakan, 'Kayseri Modeli' diye adlandırdığı bu hayırseverliği her yerde anlatıp örnek vereceğini söyledi. Konuşmaların ardından plaket ve çiçek takdim edilen Davutoğlu, daha sonra hayırseverler tarafından yaptırılan hizmet binalarının açılışını yaptı.
‘’21. YÜZYILIN DAVUD-EL KAYSERİLİSİ BENİM’’
Erciyes Üniversitesinden sonra beraberindeki heyet ile birlikte Talas Raylı Sistem ve yeni hal kompleksinin açılış törenine geçen Başbakan Ahmet Davutoğlu burada ülke gündemini değerlendirirken Kayseri’ye övgüler yağdırdı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, törende yaptığı konuşmada, “Kayseri, siyasetimizin zirvesini çıkardı, sivil cumhurbaşkanımızı çıkardı ve Çankaya’ya oturdu Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül. Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül de, ‘Bu makam, bu zirve sadece millete ve milli iradeye aittir’ demişti. Onu yetiştirenleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Kayseri’de ve Türkiye’de her açıdan iftihar edilmesi gereken bir tabloyu Cumhurbaşkanlığı devir teslim töreninde yaşadık. Bir cumhurbaşkanı diğer cumhurbaşkanına muhabbetle ve dualarla görevi teslim etti. Hem 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül hem 12. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a bize bu onuru yaşattıkları için Kayseri’den selam olsun” dedi.
‘’HEP KAYSERİLİ OLARAK YAŞAYACAĞIM’’
Davutoğlu konuşmalarına şöyle devam etti: “Kayserililer kabul ederse 21. Yüzyılın Davud-el Kayserilisi benim. Hep Kayserili olarak yaşayacağım ve bu milletin her zaman emrinde olacağım. Hunat Hatun da Kayserili, Mimar Sinan da Kayserili, Kayseri zirve şahsiyetlerin memleketi. Türkiye’de bir efsane şehirciliği bu topraklarda egemen kıldı Mehmet Özhaseki … Ama hepimizin şehir mimarisi Mimar Sinan’ın yolunda yürümek boynumuzun borcudur. Mimar Sinan’ın mirasını her yerde koruyacağız. Edebiyatımızın zirve şahsiyetlerinden Dadaloğlu da Kayserili. Son dönemde şehitlerimizin zirve ismi Furkan Doğan’a da selam olsun. Allah onu cenneti ile ödüllendirsin. Niye AK Parti Kayseri’de en güçlü desteği buluyor biliyor musunuz? Çünkü Kayserilinin karakteri ile AK Parti’nin felsefesi arasında bir uyum var. Kayserili öz güven sahibidir. Kayserili hiçbir şeyden yılmaz, Kayserili iddialıdır, Kayserili vizyon sahibidir, Kayserili az ile yetinmez, iddiasız olmaz. Onun için birçok büyük iş adamı Kayseri’den çıkmış ve dünyaya meydan okuyor. Kayserili hayırseverdir. AK Parti’nin siyasetinde en temel değer öz güvendir. Kendine güvenemeyen bir milletin dünyaya söyleyecek sözü yoktur. Bizden önce yurdumuzun dışına çıktığında boynu eğik dolaşanlar vardı. El pençe divan duranları gördü bu millet. Bu milletin öz güveni bizimle yaşadı. 2013 yılında Gezi Olayları, 17 Aralık operasyonu ve Kobani bahanesiyle şehirleri talan etmeye çalışanlar hep bu öz güvene saldırdılar. Biz öz güvenimizi hedef edenlere karşı gür bir sesle öz güvenimizi haykırırız."
“ALLAH BU MİLLETİ KİMSEYE MUHTAÇ VE MAHCUP EYLEMESİN’’
Başbakan konuşmalarının devamında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılçdaroğlu’nun Suriyeli muhacirler için kullandığı ifadelere değinerek, ‘’ “Allah bu milleti kimseye muhtaç ve mahcup eylemesin. Kılıçdaroğlu gibi, ‘1 buçuk milyon Suriyeliye bu toprakları açmak ihanettir’ demeyi nasip etmesin’’ dedi.
‘’HIZLI TREN HATTI İÇİN KAZMAYI VURACAĞIZ’’
Kayseri Talas Raylı Sistemi'nin Kayseri’nin yeni ve modern yüzünün modeli olacağını belirten Davutoğlu, "Hal kompleksinde de bin kişi istihdam edilecek. İnşallah helal rızık ile alın teriyle Kayserililer çalışacak. Kayseri’ye önümüzdeki yıl içinde Yerköy-Kayseri hızlı tren hattı için kazmayı vuracağız. Antalya’dan gelip Türkiye’nin en büyük turizm koridorunu oluşturan hızlı tren projesi de bitirilecek. Kayseri'yi bir ticaret şehri ve lojistik şehri yapmaya kararlıyız. Kayseri’nin beklediği bütün ulaştırma ve ticaret projelerine öncelik vereceğiz. Bütün demiryolu projeleri tamamlanacak, Kayseri tarihten beri üstlendiği rolü üstlenerek temel siyasi ve ekonomik merkezlerden birisi olacak” şeklinde konuştu.
DAVUTOĞLU’NDAN BİLGİSAYAR SÖZÜ
Açılışların ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kayseri Valiliğini ziyaret etti. Ziyaretin ardından valilik önünde toplanan vatandaşlarla selamlaşan Davutoğlu, bir süre sohbet etti. Burada Başbakan Davutoğlu ile karşılaşan 24 yaşındaki engelli Onur Danacı, Başbakan’dan laptop bilgisayar istedi. Davutoğlu engelli Onur Danacı’nın isteğine, “Laptopunu alacaksın, merak etme” dedi.
‘’ALÇAKLAR TARAFINDAN ŞEHİT EDİLDİLER’’
Daha sonra Büyükşehir Belediyesine geçen Başbakan Davutoğlu, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. İlk olarak Hakkari Yüksekovada şehit edilen askerlerimizle alakalı konuşan Başbakan Davutoğlu, “Kayseri’de Yüksekova’dan gelen acı bir haberle üzüldük. Hunharca bir saldırı ile şehit edildi. Genelkurmay Başkanı, İçişleri Bakanı ile görüşerek taziyeleri ilettik ve detaylı bilgi aldık. 3 kahraman bazı ihtiyaçlarını karşılamak için merkeze gittiklerinde kendilerini takip eden alçaklar tarafından şehit edildiler. Yoğun bir arama faaliyeti var. Bu hunharca saldırıyı ve yapanları tespit etmek için yoğun bir çaba içindeyiz. Bütün bunlar açık şekilde Kobani olayları ve arkasındaki olaylarla birlikte Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyenlerin olduğunu gösteriyor. Sükûnet içinde, bölgenin huzuru, oradaki vatandaşlarımızla kader birliği yapan güvenlik görevlilerimiz şehit ediliyor. Eminim ki bütün bölge halkı açık ve net cevabı verecektir. Biz her zaman milli birliğimizi korumak, vatandaşlarımız arasındaki huzuru sağlamak üzere ne gerekiyorsa yapacağız’’ dedi.
‘’EN KISA ZAMANDA İÇ GÜVENLİK REFORMU YASALAŞACAK’’
Çözüm sürecinde bundan sonraki yol haritası ve son günlerde Öcalan’ın talepleri konusunda sorulan bir soru üzerine ise Davutoğlu, “Daha önce yaptığımız açıklamalarla asırlarca bir arada yaşamış vatandaşlarımız arasında milli bilinci tesis etme yönündeydi. Herhangi bir şekilde vahşilere teröre taviz verme süreci değil. Burada bahsedilen terör örgütü değil, bölgede yaşayan halkımızdır. Halk tek bir grup tarafından temsil edilmiyor. Bölge halkı bu örgüt için bir infial içindedir, barışsever vatandaşlarımız için de tehdit içeriyor. Biz asırlardır bir arada yaşamış vatandaşlarımız için gerekeni yaparız. Bu alçakça saldırılar için her türlü tedbiri alırız. Bugün yapılan saldırıda yüzlerin maskelenmiş olması da bazı siyasilerin ifade ettiği gibi suç işlemeye dönük ve cinayet işlemeye dönük olduğunu gösteriyor. En kısa zamanda iç güvenlik reformu yasalaşacak. İmralı’da sekreterya kurulacağına yönelik olarak kimseye verdiğimiz bir söz olmadı. Kamu düzeni sağlanmadan hiçbir görüşme bu anlamda yapılamaz. Hunharca saldırılar sona erdirilecek. Bu konuda taraflar net tavır alınmalı. Bizim tarafımızdan herhangi bir çalışma söz konusu değil. Kimse hükümetimiz ile görüşmeden kamuoyuna böyle açıklamalar yapmamalı. Bu samimiyet sınavından herkes geçecek. Kim Türkiye Cumhuriyeti devletine ve milletine dönük alçaklara ortak tavır almadan kendince hüküm vermesine kamuoyunun itibar etmemesi gerekir. Kılıçdaroğlu geçen gün yaptığı açıklamada Öcalan’ın benimle görüştüğü konusunda ihanet ile ilgili bir iftirada bulundu. Kılıçdaroğlu böyle bir açıklama ile infial yaratmak istiyorsa tarih önünde hesap verecek. Bizim Öcalan ile görüştüğümüz gibi bir iftira atması böylesine kritik bir dönemde ne kadar duyarlı davrandıkları ortada” ifadesinde bulundu.
‘’BİZ HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SINIRLARIMIZDA YERLEŞMESİNİ İSTEMEYİZ’’
Başbakan Davutoğlu, Kobani’deki yaşanan olaylar sonrasında peşmergenin geçişiyle ilgili olarak, “Türkiye’de sokakları kana bulayan bu vahşiler Kobani’ye yardım için talepte bulunduklarını söylüyorlar. Kobani’ye tek yönlü değil, Irak ordusunun parçası olan peşmergeler ve Suriye halkının gerçek temsilcileri olan ÖSO Kobani’ye giderek, PYD ve PKK’ya değil, sivil insanlara yardım olabileceğini ifade etmiştir. PYD hem ÖSO’nun hem de peşmergenin geçişini olumlu görmediklerini söylediler. Esas niyet sivil unsurlar değil, açık bir şekilde Kobani’de üs edinmek istiyorlar. Biz hiçbir terör örgütünün sınırlarımızda yerleşmesini istemeyiz. Şu ana kadar Kobani’ye herhangi bir geçiş olmamıştır. Türkiye’nin iyi niyetini de tüm dünya görmüştür. Yardım etmediğimizi söyleyenlerin de maskesi düşmüştür. Türkiye’nin ne kadar tutarlı bir politika takip ettiği ortaya çıktı. Kobani’de Suriye halkı savunmak isterse Türkiye buna yardımcı olabilir. Irak’ta IŞİD ile savaşıyor. Destek sağlamak isterse gerekli kolaylığı ortaya koymuştur Türkiye” diye konuştu.
‘’KILIÇDAROĞLU CHP’NİN TARİHİNİ BİLMİYOR’’
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na CHP ve MHP’nin katılmaması ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ‘oraya giden kirlenir’ şeklindeki açıklamasına da, “Kılıçdaroğlu’nun kirli niyetinin yansıması. Kılıçdaroğlu CHP’nin tarihini bilmiyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan Türk halkının kendi iradesi ile seçilmiş bir cumhurbaşkanıdır. CHP 27 Mayıs ihtilalini destekleyen bir partidir. Celal Bayar’ı Çankaya Köşkü'nden sürükleyen, çıkaran bir partinin temsilcisidir. Celal Bayar direndiği için sürüklenerek Çankaya Köşkü'nden çıkarıldı. CHP de bunu destekliyor. Çankaya kirlendiyse CHP tarafından kirletilmiştir. Baksınlar arşivlerine CHP o akşam ne açıklama yaptı. Çankaya Köşkü o dönem yaşadığı zilleti bir daha yaşamamıştır. Halkımızın tertemiz oyları ile seçilmiş Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vereceği ilk resepsiyona gitmek Cumhuriyet ile şereflenmektir. Kirlenme gibi bir ifade kullanmak Kılıçdaroğlu’na yakışır’’ dedi.
“BİZ ZULME UĞRAYANLARIN ETNİK KİMLİĞİNE BAKMADIK”
Ziyaret ve açılışların ardından akşam Müsiad Dayanıklı Tüketim ve Mobilya Sektör Zirvesi ve Gala Yemeği’ne katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, burada işadamları ve Sivil Toplum Kuruluşları temsilcilerine seslendi. Davutoğlu, “Biz zulme uğrayan kardeşimizin etnik kimliğine bakmadık’’ dedi.
Başbakan Davutoğlu, “Biz zulme uğrayan kardeşimizin etnik kimliğine bakmadık. Biz Kürt müsün, Sünni misin, Arap mısın diye bakmadık. Kim geldiyse bizim ecdadımızdan gelen diye baktık. Birleşmiş Milletlerin ülkeleri şimdi Kobani hesabı soruyorlar. Benimle ilgili 4-5 kez soru önergesi verdiler. Niye zalimin karşısında duruyoruz diye. Eğer bir ülkede yüzde 12’lik azınlık çoğunluğu tutmaya çalışırsa bu şekilde olmaz diye söyledik. Bugün 1 Hicri yılbaşı. Bizler Allah şahit ki kapımıza gelenlere kim olursa olsun kapımızı açarız. Hicri yılbaşının da amacı budur. Ama onlar ‘kapınızı kapatın’ dedi. Kılıçdaroğlu ‘kapınızı kapatın’ dedi. İşte Muharrem ayı yaklaşıyor. Kerbela olayı yaklaşıyor. Bizler; ne hicretin ne de Muharrem'in ve Kerbela'nın insanların zorda olanını terk etmeyiz. Eğer bir ülkede ortak vicdan yok edilmişse o ülkenin ayağa kalkmasının imkânı olmaz” şeklinde konuştu.
‘’BU COĞRAFYA ELİMİZDEKİ EN BÜYÜK HAZİNEDİR’’
Konuşmalarının devamında Türkiye’nin ateş çemberine dönmesine izin vermeyeceklerini ifade eden Başbakan Davutoğlu, “Türkiye’nin bir vizyonu var. Biz bu ülkede kaosa izin vermeyeceğiz. Kamu düzeninin sarsılmasına izin vermeyeceğiz. Bizler Türkiye’nin ateş çemberine dönmesine izin vermeyeceğiz. Türkiye’nin elinde çok geniş enerji kaynakları yok. Türkiye’ye kimse krizler olduğunda 5 milyar, 10 milyar gibi para verirler. Ama komşu ülkelere olduğu gibi kimse bize 250-300 milyar dolar para vermez. Şimdi Türkiye olmaya başladığı için rahatsızlık var. Elimizde çalışkan insanımız var. İyi eğitimli insan gücümüz ve coğrafyamız var. Bu coğrafya elimizdeki en büyük hazinedir. Bu hazine içerisindeki en büyük hazine açık söyleyeyim İstanbul’dur” diye konuştu.
İL TEŞKİLATINI VE GÜL’ÜN BABA OCAĞINI ZİYARET ETTİ
Müsiad Dayanıklı Tüketim ve Mobilya Sektör Zirvesi ve Gala Yemeği’ne katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, buradaki programın ardından AK Parti İl Teşkilatı’nı ziyaret etti. Davutoğlu, daha sonra 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün baba ocağını ziyaret etti.
HABER:MESUT DAVARCI FOTOĞRAF: BÜNYAMİN GÜLTEKİN