Baro Başkanı Konaç'tan sitemli veda
Kayseri Barosu Başkanı Avukat Fevzi Konaç 'Bu bir veda ve helalleşme yazısıdır' başlığı altında kişisel sosyal medya hesabından bir mesaj yayınladı. Konaç, mesajında görevi boyunca bazen yalnız bırakılarak linç kampanyalarına maruz kaldığını söyleyerek, yaklaşık dört ay önce verdiği karar üzerine dillendirdiği 'Baro Başkanlığına aday olmama kararını' bir kez de bu yazı ile duyurmayı vazife saydığını söyledi.
Konaç’ın paylaştığı mesajın tamamı şöyle:
Veda yazısı kısmet oldu
Hiç unutmuyorum!! Değer verdiğim arkadaşlarım "-Abi Kayseri Baro Başkanlığı seçimlerinde adayımız sen ol" dediklerinde, istişare etmek için meslek büyüklerimiz olan bir kaç ağabeyimizi ziyaret etmiş ve görüşlerini almak istemiştik... Kimileri güzel olur diye beni yüreklendirirken, kimileri yüzüme söyleyemedikleri olumsuz görüşlerini arkamdan dostlarla yolladıkları haberlerle bana bildirmişlerdi!!
Yıl 2012... diyorlardı ki; "-Kayseri Barosu seni seçmez ve senin gibi koyu yeşil (!) (ne demekse) adamı Baro Başkanı yapmaz... Hiç boşuna maceraya girme"... Macera böyle başlamıştı... İstişare edilmiş ve sonucu hesap etmeden seçime girilmiş ve asla inkar edemeyeceğim birçok kardeşimin emeği ile seçilmenin onurunu yaşamış oldum... Takdir-i İlahi bugün itibarıyla Rabb'imin lütfu iki dönem Kayseri Barosu'nu şerefle temsil etmenin mutluluğu ile veda yazısı yazmak kısmet oluyor...!!
Yalnız bırakılmaktan şikayet etti
Her yapılan görevde insan olarak eksik, kusur ve yanlışların olması elbette ki doğaldır... aslolan tercihleriniz ve icraatlarınızdaki niyetinizdir... 2008/2010 tarihleri arasında yapmış olduğum Baro Başkan Yardımcılığı görevi de dahil olmak üzere, Baromuza 3 dönem, 6 yıl hizmet etme imkanım oldu... Çok takdir toplayan iş ve eserlerimiz olmakla beraber, anlatamadığımız, anlaşılamadığımız veya yanlış yapmış olduğumuz işlerimizde olmuştur mutlaka... Ancak bir şey var ki; asla niyetimizde bir hesap ve zarar verme kastımız olmamıştır... Altı çizildiğinde 6 yıl tüm sevap ve günahları ile veda ettiğimiz bir görev dönemimiz oldu...!!
Öyle zamanlar oldu ki; siyasetin insanımızı siyah/beyaz olarak ayrıştırdığı, toplumun çatışmanın eşiğine geldiği... Adalet üzerinde adeta fırtınaların koptuğu zamanlar... Kimi zaman konuşmanın bedelini öderken... Kimi zaman ise susmanın erdeminin bedelini ödemek zorunda kaldık... Kendi hesaplaşmalarının militanı olarak Baro ve şahsıma rol biçenler... Umduklarını bulamadıkları ilk virajda selam ve sabahı kestiler... Canım dediğiniz kimileri, canın çıksın anladıkları için hesaplaşmak istediler... acı ki; kimsenin adamı olmamanın yalnızlığı, destek beklediğiniz zamanlarda çöllerdeki susuzluk gibi mağdur etti, yaktı adeta...!!
Ne İsa'ya ne de Musa'ya yaranamadım
Bu işin yani Baro Başkanlığının kaderinde hep rol yapmak vardı. Kimilerince, ne olduğunuz gibi görünmek, ne de inandığınız gibi yaşamak hakkınız olarak görülmedi... Çünkü bu dayatmalar, bu görevlerin kaçınılmaz bir parçası idi... Her attığınız adım ve tercihleriniz, toplumsal bir oto kontrolle baskı altına almaya çalışılarak, sizi siz olmaktan çıkarmaya yönlendiriyordu... Ama hamd ederek söylüyorum ki; hiç bir zaman inandığımın dışında bir adam olmadım hiç değilse olmamanın mücadelesini verdim... Hakkı ve hakikatı kime zarar verirse versin ifade etmekten çekinmedim... Bu yüzden çoğu zaman ne İsa'ya ne de Musa'ya yaranamadım... Çok mu umurumda oldu elbette ki hayır!!
Aday olmayacağım
Zor zamanda, yandaşlık ateşi tüm toplumu kavururken, kısık seslerle dost kabilinden ifade ettiğim sözlerimle linç edildiğim günler oldu... Ama hiçbir zaman Alemlerin Rabb'inin hatırının üstünde, hiçbir hatırı saymadım/en azından saymamaya gayret ettim...!! Evimi, eşimi, yavrularımı çok ihmal ettiğim günler yaşadım... Ülkemiz zor günler yaşarken içime kan damlayarak sabrettiğim zamanlar oldu... Yaptığımız her icraata yalan/yanlışlarla kulp takmaya çalışanlar oldu... Vicdan, merhamet, insanlık gibi duygulardan zerre beslenmemiş bir kaç adamın iftiralar attığı zamanlar oldu... Kızsak, darılsak, üzülsek de dimdik ayakta kalmanın onuru da yine bizlere nasip oldu...!!
Evet her şey gibi... Hayatında, ömründe, nefesinde bir sonu olduğu gibi... Görevlerinde bir sonu var... Yaklaşık dört ay önce verdiğim karar üzerine dillendirdiğim Baro Başkanlığına aday olmama kararımı bir kez de bu yazı ile tüm arkadaş ve kardeşlerime duyurmayı vazife saydım... Helalleşmek bizim inancımızın en önemli parçalarından biri... Zamana bıraktığım bir kaç kişi dışında, zerre kadar hakkım olan birileri varsa hakkımın her zerresi onlara helal olsun... Aynı şekilde bende helallik isterim elbette... Başta ailemden... anne/babamdan... Baro için aylarca yüzünü görmediğim tüm yakınlarımdan... Eşimden/yavrularımdan tabi ki... ve özellikle görev yaptığım iki dönem de, bana bu görevlerde yol arkadaşlığı yapan tüm arkadaşlarıma ve kardeşlerime sonsuz teşekkür ediyorum... Yine başta onlardan helallik istiyorum... haddimi aşmış ve kırmışsam yüreklerini, önce Allah'tan sonra kendilerinden af ve özür diliyorum...!!
Her zaman baro dedim
Tüm bu sözlerden sonra sorarsanız son olarak ne bekliyorsun diye; şunu söylemek isterim... Birçok kardeş kazandım Baro vasıtasıyla... Birçok dost edindim... Toplumda onurla meslektaşlarımı temsil etmenin gururunu yaşadım... Bana destek veren avukat kardeşlerimin tebessümü dünyaya değer... Allah biliyor ki; Baro'mu, ekmeğin mi ikileminde kaldığım anlarda hep Baro demeye çalıştım... Yine bunun tek şahidi de iman ettiğim Rabb'imdir... Şahsi menfaatime dair içimden bir tek gün, tek bir his geçmedi, bu da ancak ilahi defterde kayıtlı... Milyonların sevgi ve duasını aldığım günler oldu... Ne nefsim kabardı, ne de fani olduğumu aklımdan çıkardım... Ve umudum o ki; hesapları görecek Cenab-ı Hakk indinde zerre misali bir hisse edinebilmişsem... İşte bütün yorgunluğuma değecek olan mükafat budur... Son dua'm şu ki; Allah son nefesime kadar razı olduğu işlerden ve hayırlı hizmetlerden ayırmasın nefsimi... selam ve hürmetlerimle...!!
Kayseri Gündem