Av tüfeği ile bir kişinin öldüğü olayın sanıklarının yargılanmasına başlandı

Olay, 14 Aralık 2024 saat 04.00 sıralarında, Melikgazi ilçesi Yıldırım Beyazıt Mahallesi Akyıldız Sokak’ta meydana geldi. M.B.  çıkan tartışmada av tüfeğiyle vuruldu. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerinin kontrolünde M.B.’nin yaşamını yitirdiği belirlendi. Polis ekipleri Olayla ilgili S.E. ve Ö.B.’yi gözaltına aldı. İki şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden S.E. tutuklanıp cezaevine gönderilirken, Ö.B. ise adli kontrol tedbiriyle salıverildi. Sanıkların yargılanmasına başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık S.E., Tutuksuz sanık Ö.B. ile mağdur A.E., M.B.’nin yakınları L.Ö. ve Ş.E. ile sanık S.E.’nin avukatı katıldı. 

TUTUKLU SANIK S.E.: ARBEDE OLDU TÜFEK PATLADI
Tutuklu sanık S.E., “O eve Uyuşturucu içmeye gittim. İki kız ile H.Ç. isimli şahıs vardı. Sonradan M.B. geldi. Orada otururken M.B. cebinden şişeden cam çıkardı uyuşturucu içti. Ben M.B.’ye ‘uyuşturucu alabileceğim bir yer var mı? dedim.  Orada genç bir erkek ve ablası vardı. Ablası M.B.’nin gence uyuşturucu sattırdığını söyledi. Ben de ‘niye çocuğa sattırıyorsun?’ dedim. Sen onların bekçisi misin, annesi – babası mısın?’ dedi. ‘Düzgün konuş’ dedim. M.B. birilerini aradı ‘silahı al gel’ dedi. ‘Kimi çağırdın bizi mi öldüreceksin?’ dedim. ‘Gelince götürürsün’ dedi. M.B. telefonda birine ‘silahı ver Yıldırım Beyat’a gelsin’ dedi. H.Ç. kalktı ‘5 dakikadan geleceğim’ dedi. H.Ç. odada bulunan av tüfeğini dolabın yanına tüfek koydu. M.B.’nin telefonu çaldı. Odada bulunan Ö.B. telefonu açtı. Diğer odadaki kızlardan biri ‘kapıdan biri geliyor’ dedi. Ben de bahçede 3-4 kişiyi gördüm. Dolabın yanındaki ev tüfeğini aldım. Gelenler ‘polis’ dedi, korktum. M.B.’nin çağırdığı adamlar sandım. Tüfek elimdeydi Ö.B. ile M.B. itişti. Ben kapının eşiğindeydim. Arbede oldu tüfek patladı. Ö.B. bana ‘M.B. vuruldu galiba’ dedi. Müstakil evdeydik. Pencereden arka bahçeye ordan da yola atladım. Arkamdan gelenler ‘dur polis’ dedi yine inanmadım. Kaçarken yakaladılar. Tüfek elimdeydi ateş aldı. Tetiğe kim dokundu bilmiyorum. O zaman uyuşturucu ve alkolün etkisindeydim. Benim yaralamak gibi bir kastım olmadı. Ö.B., M.B.’nin elini tutmaya çalışıyordu. İkisi boğuşma halindeydi. Kendimi ve arkadaşlarımı bu durumdan kurtarmak istedim. Ben M.B.’ye kaç kez bırak dedim” diye konuştu. 

TUTUKSUZ SANIK: Ö.B.: SİLAHI KORKTUĞUM İÇİN TUTTUM
Tutuksuz sanık Ö.B. ise, “O gün ben eve ‘uyuşturucu içerim’ diye gittim. Ben orada H.Ç. ve B.Ç.’yi tanıyorum. S.E. ile M.B. arasında tartışma vardı. M.B. küfürlü konuşuyordu. Ben eve girerken tüfek S.E.’nin elindeydi. S.E. tüfeğin dipçiği ile M.B.’ye vurdu. Dışarıdan sesler geldi. Ben gelenlerin polis olduğunu anlamadım. M.B. bize doğru saldırmaya başladı. S.E.’nin elinde tüfek duruyordu. İki el ateş etti . S.E. evin camını tüfekle kırdı. M.B. ‘anam’ dedi, kaçtı. S.E. tüfeği bana verdi, korktum aldım. Başka odaya girdi, evin penceresinin korkuluğu kırdı. İşlemediğim cinayeti neden üstleneyim. Silahı da bana tut dedi, korktuğum için tuttum. Evdeki kızlarla bende kaçmaya başladık. Biz de kaçarken tüfeği attık. Giderken polisler ‘duru’ dedi yakaladı” ifadelerini kullandı. M.B:’nin müşteki olan ablası L.Ö., “Ben M.B.’nin ablasıyım. Beni M.B.’nin oğlu olan yeğenim aradı. ‘Babama ulaşamıyorum’ dedi. Kardeşim aradı ‘ben çıkamıyorum sen oğlumu al’ dedi. Birisi çocuğa Yeğenim ‘o gün bizim eve babamın arkadaşları geldi. Silahlı adamlar geldi’ dedi. Bu şahıslar tehditle mi bir nedenle kardeşimi almışlar. Gece saat 02.00’de kardeşimin sesini son kez duydum. Sabah öldüğü haberini aldım. Beni aradığında ‘oğlumu gidin oradan alın’ dedi. Döveydiniz elini kolunu kıraydınız öldürmeseydiniz” diye konuştu. M.B:’nin müşteki olan ablası S.E., ‘Kardeşim gece beni aradı ‘korkma’ dedi. Ablama söyledim Oğlumu alacaklar. ‘Siz de Ali abiyi arayın emaneti alsın buraya gelsin’ dedi. ‘Neredesin?’ dedim. ‘Yıldırım Beyazıt’tayım, çıkamıyorum’ dedi. Aralarında husumet yok. Yeğenim bu şahısları fotoğraflarından tanıdı” dedi.  

Daha sonra tanıkların dinlenmesine başlandı. Tanık B.Ç., “Ben o evde H.Y. ve H.Ç. ile kalıyordum. Biz içeri gittiğimizde S.E. odadaydı. H.Ç.’nin misafiri olarak S.E. geldi. Sonra M.B. ve Ö.B. oturuyordu. Biz de geçtik uyuşturucu içmeye başladık. M.B. birilerini aradı. ‘Hani silahları ne zaman getiriyorsunuz?’ dedi. S.E. ‘ne silahı’ diye kızdı. M.B.’ye uyuşturucu içmeye geldik ne silahı dedi. Dışarıdan sesler geliyordu. Ö.B. dışarıdakiler S.B.’nin arkadaşı sanırım’ dedi” dedi. Tanık H.YH. de, “Ben tanık B.Ç. ile aynı evde kalıyorum. H.Ç. arada geliyordu. M.B.’yi daha önce görmedim. S.E.’yi de hiç tanımıyorum. Ö.B. ile 2-3 gün önce tanıştık. Önce hepimiz bir araya geldik uyuşturucu içtik. Sonra ben B.Ç: ve Z. diğer odadaydık. M.B., S.E ve Ö.B. yan odadaydı. Uyuşturucu alacaklardı. M.B. küfür etti. Bağırış çağırış oldu. S.E. kızdı. Sonra silah sesleri geldi. Ben çığlık attım. Silah Ö.B.’nin elindeydi. Biz direk kaçtık.  Az gittik polis yakaladı.” Diye belirtti.  Tanık H.Ç. de, “Ben M.B. tanımıyorum. M.B. ile S.E. arasında gerginlik yaşandı. Odun getirecektim, baltayı alıp dışarı çıktım. Bahçenin dışındaydım polis baltaya bakıp ‘bize mi vuracaksın?’ dedi. ‘Yok’ dedim. Tüfek kimin bilmiyorum bir sakatlık çıkmasın diye odada kuytu bir yere koydum. Olay olduğunda ben evde değildim” dedi. Mahkeme heyeti sanıklardan S.E.’nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.