Aşırılıklarla çözüm elde edilmez

Geçen hafta elim bir trafik kazasının ardından aramızdan ayrılan Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski Dekanlarından Prof. Dr. Mehmet Zeki Duman'la 2012 yılının haziran ayında Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.) ve Müslümanları aşağılamak için çekilen 'Müslümanların Masumiyeti' filmini ve bu filme verilen tepkileri konuşmuştuk. Ayrıca böyle durumların tekrarlanması sonrasında nasıl bir tavır ortaya konulması gerektiğini irdelemiştik. Filme tepkilerin ortaya çıkmasının ardından kısa bir süre geçtikten sonra Zeki Hocayla irdelediğimiz bu konuyu bize ve geleceğimize bırakılmış bir miras olarak görüp, paylaşma gereği duyduK. Hayırlara vesile olması dileğiyle…

İşte Prof. Dr. Mehmet Zeki Duman’ın o sözleri;

Etkinin olduğu yerde tepkide olacaktır. Fakat aşırılık hiçbir zaman geçerli bir tepki değildir. İslam’da aşırılıklar hem olumlu sonuç getirmeyeceği gibi olumlu bir tepki de sayılmaz. Peygamberimizi İslam âlemi sever. İnsanın sevdiği bir değere böyle bir hakaret ediliyorsa buna elbette tepki gösterilecek. Meselenin iki yönü var; birincisi cenabı hak Kur’an’ı Kerim’de şöyle buyurur; “Sakın ha Allah’tan başkasına tapanların ilahlarına sövmeyiniz. Onlar hakkında aşırı söz söylemeyiniz.” Zaten kötü bir sözün söylenmesini de Allah-u Teala sevmez. Hele hele değerler üzerine Allah, asla kötü söz söylemeyiniz diyor. Çünkü böyle bir davranış onlarında sizin değerlerinize hakaret etme hakkı verir. Yani dinimizde bir başkasının inancına ve değerine hakaret edilmesi yasaktır. Peygamber Efendimizin hayatı da zaten böyle geçmiştir. Meseleye öbür taraftan baktığımızda eğer gerçekten insan olsalar karşılarında ki insanların değerleri hakkında böyle kışkırtıcı ve hakaret dolu söz söylememeleri gerekiyordu. Bu yönüyle bunun onların bir insanlık meselesi olduğunu düşünüyorum. Böyle bir durumda tepki olacaktır, ama sonuç odaklı bir tepki olması lazım. Ülkeler arasında birbirlerinin değerlerine saygı gösterilmesi için anlaşmalar yapılabilir. Bunun halka yansıtılmasının önüne geçirilebilir.

Aşırılıklarla çözüm elde edilmez

İkincisi ise onlar H.z. Peygamberi olduğundan farklı bir biçimde ve kendi tasavvurlarına göre tanımadıkları için film konusu yapmış ve bunu sahneye koymuşsa bizimde bu konuda filmlerimiz olması gerekir. O filmleri bu ülkelere götürüp bu insanlara anlatmamız lazım. Dinimizi, Peygamberimizin sünnetini ve insanlığa getirdiklerini anlatan filmler… Peygamberimiz zamanında müsteşrikler Kur’an’ı ve Peygamberimizin hayatını inceledikten sonra değiştirerek yazarlardı. Fakat son dönemim müsteşrikleri yani oryantalistler son zamanlarda İslam’ı sırf tanımak amacıyla okuyor ve tanıyor. Hatta birçoğu yabancı dillerden birine tercüme edilmiş Kur’an ile yetinmiyor. Kur’an dilini, Arapça’yı öğrenmeye çalışıyor ve bu şekilde İslam’ı daha iyi tanıyarak birçoğu İslam dinini seçiyor. Bir kısmı ise İslam’a girdiğini bir takım sosyal baskıdan çekindiği için açıklamıyor. Onların eserleri yayınlanıyor ve birçok eserleri de mevcut. Onların eserleriyle, onlar konuşturularak programlar yapılabilir. Medya aracılığıyla böyle bir yol izlenebilir. Sokağa dökülüp, bayrakları yakılıp ve hakaretler edilerek aşırılıklarla çözüm elde edilemez.

Dinimiz ve kitabımız medya yoluyla tanıtılmalı ve o ülkelerde bilhassa özel faaliyetler gerçekleştirilmeli… Aynı ortamlarda çok başarılı filmler ve programlar yapmalıyız.

Yazan: Bünyamin Gültekin

Bakmadan Geçme