Asıl kanser yapan Himalaya tuzu
Memorial Kayseri Hastanesi Neonatoloji Uzmanı ve Çocuk Endokrinoloji Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, son günlerde gündeme oturan tuz tartışmasına dair açıklamalarda bulundu. İçindeki radyoaktif elementlerden dolayı asıl kanser yapıcı olanın Himalaya tuzu olduğunu belirten Kurtoğlu, iyotlu tuzun tiroid kanserine neden olduğuna dair bir bulgu olmadığını aslında iyot eksikliğinde tiroid kanserinin zor tedavi edildiğini söyledi.
Prof. Dr. Kurtoğlu, iyotlu tuzla ilgili yanlış bilgiler aktarılarak toplumun yanıltıldığını ifade etti. İyotlu tuzların karşısında Himalaya ve kaya tuzunun önerilmesinin toplumda ciddi sağlık sorunlarına neden olacağını belirten Prof. Dr. Kurtoğlu, özellikle tiroid bezinin hormon sentezi yapabilmesi için yeter miktarda iyot alınması gerektiğini vurguladı. Himalaya ve kaya tuzunu önerenlerin, iyotlu tuzun tiroid kanseri yaptığına dair söylemlerinin bilimsel gerçekliği yansıtmadığının altını çizen Prof. Dr. Kurtoğlu, aksine Himalaya tuzunun, içinde bulunan radyoaktif elementlerden dolayı kanser nedeni olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Kurtoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Kaya tuzunda yeterli iyot yok
Beyin gelişimi için çok önemli
İyot kullanırken
“Dünyada iyotlu tuz kullanımının başlatılması tiroid kanserinin artmasının nedeni olarak düşünülmüştür. İyotlu tuzların kullanımıyla birlikte haşimato dediğimiz bir hastalıkta artış olduğu doğrudur. Ancak tiroid kanserini artırdığına dair bilimsel bir bilgi yoktur. Son yıllarda teknolojinin gelişmesine bağlı olarak görüntüleme tekniklerinin gelişmesiyle birlikte tiroid kanserleri daha çok tespit edilir hale gelmiştir. Dolayısıyla bu durumun iyot alımının artmasıyla ilgili olduğu iddia edilemez. Aksine himalaya tuzunun içinde plütonyum, talyum, radyum ve kurşun gibi radyoaktif bazı elementleri vardır. Bu tuzun çok tüketilmesi durumunda kanser yapıcı ve diğer organları zedeleyici etkileri bulunmaktadır.”
İyotlu tuza karşı önerilen kaya tuzunda ise iyot miktarının yetersiz olduğunu belirten Prof. Dr. Kurtoğlu, “Kaya tuzu hayvanlara besleyici olarak veriliyor. Kaya tuzunda iyot oranı çok düşük. Dolayısıyla biz endokrin uzmanları olarak iyotlu tuz kullanılmasını uygun görüyoruz” dedi.
Yetişkinlerde günlük 150, çocuklarda 90, buluğ çağında da 120 mikrogram iyot alınması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Kurtoğlu, “İyot vücudun değişik dokuları için çok önemli ama en önemli yer beyin ve tiroid bezi. Tiroid bezinin hormon sentezi yapabilmesi için hammadde olarak iyotun yeterli alınması lazım. Bunun dışında özellikle anne karnında 13 ve 19’uncu haftalar arasında yetersiz iyot alınırsa beynin gelişmesi olumsuz etkilenmekte ve zeka düzeyi düşük değişik tablolar gösteren bebekler doğmaktadır. Guatr hastalığının da en önemli nedenlerinden olmasının yanı sıra, iyot eksikliği okul başarısında düşme, fiziksel gücün kaybolması, saçların kuruması, kabızlık sorunlarının da baş nedenlerindendir” diye konuştu.
Günlük iyot ihtiyacının yüzde 10’unu sulardan, yüzde 90’ının da et, süt, bebekler için anne sütü, iyotlu gıdalarla beslenen tavukların yumurtası, sebze, meyve, balık ve çeşitli yosun türlerinden alındığını söyleyen Prof. Dr. Kurtoğlu, besinlerden iyotlu tuz kullanırken bilinen markaların alınması, tuzun güneş görmeyen kaplarda saklanması ve yemeklere piştikten sonra eklenmesi uyarılarında bulundu.