ANNELERİN YENİ RAKİBİ: TUĞBACAN

Kalite, ucuzluk ve lezzet
Tuğbacan Catering düğün, cenaze, iftar yemekleri, toplantılarda ve toplantı sonrasında toplu yemek verme noktasında Kayseri’de en iddialı firmalardan birisi. Tuğbacan Catering’in sahibi Cemil Görücü, piyasada çok ciddi araştırmalar yaptıklarını söyleyerek, yemekte önemsedikleri hususları şöyle sıraladı: Kalite, lezzet ve uygun fiyat. 
Yemeğin insan hayatındaki en önemli şey olduğunu söyleyen Görücü, “Peki neden en önemli şeyi en ucuz ve basit hale getiriyoruz ve bundan para kazanmaya çalışıyoruz? Hâlbuki tam tersini yapmamız gerekiyor. En güzel yemekleri ikram edelim. Gerekirse az kazanalım.” ifadelerini kullandı.

“Fastfood anlayışını yıkmak istiyoruz”
Özellikle fastfood anlayışını yıkmak istediklerini vurgulayan Görücü, “Yemeği ucuzlatıyoruz. Ama kazancımızdan kısıyoruz. Örneğin Bu okulda (Ali Rıza Özderici Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi) 4 çeşit yemeği 6,5 TL’ye veriyoruz. Bu fiyata dışarıda ancak bir döner-ayran yiyebiliyorsunuz. Bunu en fazla  2-3 gün yiyebilirsiniz ve sonra bıkarsınız sağlıklı da değil. 
Cenazelerde en çok kıymalı v.b. şeyler tüketiliyor. O da artık insanların uzak kalmak istediği bir yemek türü. Cenazelerde insanlar dostluklarını göstermek için çok uzak yerlerden geliyorlar. O cenazede ailenin yanında olmak için. Orada sıcacık bir yemek ikram etmek kadar güzel bir şey olamaz. 

Cenazesi olan aile yemek üretemez. Çünkü bir hüznü var. Bu nedenle komşular sıcak yemek yapıp getirirler. Modernleşme ve şehirleşmenin etkisi ile artık bunları gerçekleştirmek çok mümkün olmuyor. O vazifeyi yemekhaneler üstleniyor.  Geçen gün biz Uzunyayla’ya festivale gittik. Oraya sıcak yemek götürdük. Orada tekrar ısıttık. Sıcak sıcak ikram ettik ve herkes çok memnun kaldı. 400 kişiye sıcak yemek verdik.” dedi.

“2 bin kişiye çok rahatlıkla hizmet verebiliyoruz”
“2 bin kişiye çok rahatlıkla hizmet verebiliyoruz.” diyen Görücü “Hem yerimiz hem de üretim tesisimiz buna çok müsait. Bu boşluğu doldurabilmek için Tuğbacan Catering yemek konusunda en kaliteli, lezzetli ve doğru üretimin adresi. 
Üretim tesislerimizin bulunduğu bölgemize ve kullandığımız malzemelerin temizliğine çok büyük önem gösteriyoruz. İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nden periyodik olarak kontrole geliyorlar. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili raporlar tutuldu. Özellikle yemekhanede olması gereken hijyenik ortamı sağlamamız gerekiyor. Personelin hepsinin hijyen belgesi alması gerekiyor. Çalışanların hepsinin temizlik konusunda çok titiz olması gerekiyor. Sigara içen personel çalıştırmıyoruz. Çünkü o da hijyeni etkileyen bir unsur.” bilgisini verdi. 

“Kurumsal firmalarla çalışıyoruz”
Okullarda hastalıkların en çok sulardan kaynaklandığını tespit ettiklerini, bu nedenle hizmet verdikleri okula su arıtması aldıklarını kaydeden Görücü, suları arıtmadan çocuklara vermediklerini sözlerine ekledi. Görücü, “Kendi çocuklarımıza neyin ikram edilmesini istiyorsak diğer yavrularımıza da kendi çocuğumuz gibi aynı şekilde arıtılmış su veriyoruz. Bu Kayseri’nin suyunun kötü olduğu manasına gelmiyor. Ama biz tedbirimizi alıyoruz.” şeklinde konuştu. 
Kaliteli ve marka yağları kullandıklarının da altını çizen Görücü, daha ucuzunu kullandıklarında kazancın artığını belirterek “ ama çocuklarımızı kazanmayı daha doğru ve hayırlı görüyoruz.” dedi.

Görücü sözlerini şöyle sürdürdü;
“Para kazanmak insanın aklına bağlı bir şey. Akıl yanlış yapmayı kabul ederse kazanabilir ama doğru bir hayat sürmez. O ticaret doğru bir mantıkla devam etmez. Bir gün bir yerde patlar. Samimi ve dürüst işler yapıyorsan Allah’u Teâlâ destek oluyor. Büyük olmak rakamlarda değil gönüllerde büyük olmaktır. 
Tuğbacan Catering olarak yemek hizmetleri verdiğimiz kurumlar arasında PTT, İstatistik Enstitüsü, Bankalar, Okullar, Metroray var. Kurumsal firmalarla çalışıyoruz. Hepsinden de güzel dönüşler alıyoruz. 
Yemek ile ilgili memnuniyetsizlik çok ciddi sıkıntıları da beraberinde getirir. Bir memnuniyetsizlikle 100 kişiyi olumsuz etkileyebilirsiniz.”

Yemeklerde isteğe göre çeşitlilik
Yemek menülerini isteğe göre düzenleyebildiklerini söyleyen Görücü, “Okulda ise okul aile birliği ile oturuyoruz. Haftada en az 2 gün etli yemek veriyoruz. Özellikle sebze kullanarak yaptığımız yemekler var. Protein açısından zengin yemekler üretmeye çalışıyoruz.
Yemeklerimizi çeşitlendirmeye özen gösteriyoruz. Çünkü peş peşe aynı yemeği verdiğimiz zaman bıkkınlık veriyor. Biz bunu yapmadan çeşitliliği sunuyoruz ki yemekten de uzak kalmasınlar.” diye konuştu.
“Rakibimiz annelerimiz.” diyen Görücü, bu iddiasını şöyle anlattı, “Annelerimiz kadar güzel ve lezzetli yemek üretemeyebiliriz. Çünkü evde üretilen yemek ile toplu üretilen yemek arasında mutlaka fark vardır. Kıvamı tutturmak çok zor. Ama hedefimiz o olduğu için anne lezzetini yakalamaya çalışıyoruz.” 

“En kaliteli markalarla çalışıyoruz”
Yemek işine nasıl başladıklarını ve hangi araştırmaları yaptıklarını da paylaşan Görücü, “İnsan bir işi yaparken o işi çok iyi araştırması gerekiyor. Çok araştırdık. Çok fabrikalar gezdik. Yemek üreten fabrikalara gittik. Organize’de özellikle toplu yemek veren fabrikaları gezdim. Onun dışında yemek üretim yerlerini yapan fabrikaları gezdim. Bunlarla 1-2 ay uğraştım. Fotoğrafladım, fiyatlarına baktım. Karşılaştırdım. Biz bunlar içerisinde bir defa üretirken kullandığımız üründe en kalitelisinin seçimini ön planda tuttuk. 
Kaliteli ürün hiçbir zaman hiç bir yerde mahcup etmiyor. Fiyat olarak biraz pahalı olabiliyor ama hem üretirken hem de kullanırken mahcup olmuyorsun. Çünkü uzun ömürlü oluyor. Biz burayı kurarken (Ali Rıza Özderici Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi), okula gerçekten bir şeyler bırakalım istedik. 

Almış olduğumuz malzemelerde teklifler içerisinden en kalitelisini seçtik. Bu biraz maddi olarak farklılık doğuruyordu. Hizmet ve kalite konusunda da en iyisini seçtik. Türkiye’nin bildiği en kaliteli marka ile çalışıyoruz. Bir defa ona çok önem verdik.” açıklamasında bulundu.
Projeyi çok sağlıklı yaptıklarını belirten Görücü, “Mutfağa bulaşıkların girişinden yemeğin çıkışına ve sunuşa kadar hepsi önemli. Sebzede kullanacağımız bıçağı ayrı, etlerde kullanacağımız bıçağı ayrı kullanırız. Bu gıda yönetmeliğinde de var. Kimisi kırmızı kimisi de yeşildir. Bunlar önce yıkanır daha sonra x ışınları ile mikroptan ayrılır ve öyle kullanılır. 
Özel salata yıkama havuzlarımız var. Patates soyma makinalarımız var. Et kıyma makinalarımız var. Blenderimiz var. Ekipman kurma konusunda çok hassas davranıyoruz.” diyerek sözlerini noktaladı. 
Haber/Fotoğraf: Bünyamin Gültekin