YRP'li Önder Narin: 'Türkiye'de Gülşen aracılığıyla bir yeni 'Lady Gaga' oluşturulmaya çalışılıyor'
Yeniden Refah Partisi (YRP) Kayseri İl Başkanı Önder Narin, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Narin sanatçı Gülşen hakkında, 'Gülşen'in yaptığını çok büyük saygısızlık ve edepsizlik boyutuna gelmiş bir açıklama olarak görüyoruz' dedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın cuma namazı çıkışı hakkında ise, “Burada bir algı var, hani dini, siyasete karıştırmayacaktık” şeklinde konuştu.
Yeniden Refah Partisi Kayseri İl Başkanı Önder Narin, son zamanlarda gündemde olan bazı konular hakkında açıklamalarda bulundu. YRP'li Narin, sanatçı Gülşen'in yaptığı konuşmanın saygısızlık ve edepsizlik boyutuna geldiğini söyledi. Narin, sanatçı Gülşen'i dini değerlere saygı duymaya davet ederek kınadığını belirtti. YRP'li Önder Narin, “Sanatçı Gülşen gündemi bayağı meşgul etti. Gülşen tutuklandı, tutuklanmadı gibi kamuoyunun beynini meşgul eden boş bir gündem diye düşünüyorum. İnsanlarımız vay efendim Gülşen İmam Hatiplilere, dini değerlerimize hakaret etti gibi algı operasyonlarıyla birlikte birileriyle çatışma yoluna gittiler. Gülşen'in yaptığını çok büyük saygısızlık ve edepsizlik boyutuna gelmiş bir açıklama olarak görüyoruz. Dolayısıyla bizim bunu tasvip etmemiz İmam Hatiplilere bu şekilde hakaret etmesini, sapık diyecek kadar ileri gitme cüretini gösteren Gülşen'i buradan dini değerlere saygılı olmasını davet ederek kınıyoruz. Öncelikle Yeniden Refah Partisi olarak 3 yıldır kurulduk kurulalı savunduğumuz görüşümüz var. LGBT sapkınlığı diye bir dernek var. Bu dernekler uluslararası düzeyde bir sürü dernekleri ve STK'ları maddi konuda destekleyerek bu tür reklam ve içerikler oluşturup aile yapımızı ve çocuklarımızı hedef alma yönünde büyük bir proje olarak niteliyorum” dedi.
‘GÜLŞEN OLAYI 28 ŞUBAT'I HATIRLATAN BİR PROVOKASYON'
Narin, sanatçı Gülşen'in 4 ay önce çıkartmış olduğu ‘Lolipop' adlı klipli şarkısını hatırlatarak, bu klibin çocukları hedef alan bir LGBT projesi olduğunu söyledi. Narin, “Gülşen'in 4 ay önce ‘Lolipop' adında şarkı klibinde Gülşen orada demir parmaklıkların arkasında hiçbir şekilde tasvip etmeyeceğimiz görüntülerle birlikte çocukları lolipop şekerleriyle sunuyor. Bu ne demek, çocukları hedef alan bir LGBT projesi demek. Klipten bir ay sonra da bu hakareti dile getiriyor ve sonunda geldiğimiz noktada bir kahraman oluşturulmaya çalışılıyor. Bu kahraman Gülşen, nedir bu kahraman, aydın, seçkin ve sanatçı özgür ruhlu bir kahraman. Ve bizim çocuklarımız de önüne bir figür olarak Gülşen'i alsın ve LGBT normalleşsin diye küresel güçlerin Türkiye üzerindeki oyunlarının bir eseri olarak yeni bir LGBT kahramanı bulup Türkiye'de Gülşen aracılığıyla bir yeni ‘Lady Gaga' oluşturulmaya çalışılıyor. Ve Gülşen'de bunu bilerek isteyerek yapıyor. Şunu da söylüyoruz, bu aslında 28 Şubat'ı hatırlatan bir provokasyon. Neden, dindar kesimle Cumhuriyetçi kesim dediğimiz aslında bu ülkenin kendi vatandaşları olan kesimleri çatıştırıp ayrıştırıp bölüştürmek projesidir. Bizim bu oyuna gelmememiz lazım seçim çok yakın birbirimizin dini değerlerine saldırı olmasına müsaade etmememiz lazım ama provokasyona da gelmememiz lazım.” Şeklinde konuştu.
‘HANİ DİNİ, SİYASETE KARIŞTIRMAYACAKTIK'
Zafer Parisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın Cuma namazında hutbe okunacağı sırada ‘Atatürk'e el Fatiha' demesi ve gündeme gelişiyle ilgili konuşan YRP'li Narin, “Ümit Özdağ Zafer Partisi Genel Başkanı, Cuma namazı çıkışında yapacağı bir açıklama varken, Cuma namazında tam hoca hutbe verecekken Atatürk'e el Fatiha diyor. Yani burada Atatürk'e dua yok mu diyor, bunu Cuma namazında yapmamız gerekmiyor. Çıkarsın Cuma namazından, çağırırsın basın mensuplarını dersin ki neden Atatürk'e dua edilmedi. Burada bir algı var, hani dini siyasete dini karıştırmayacaktık. Atatürk dini siyasete davet etmememizi savunuyordu, bu yüzden önce Atatürk'ü tanıyıp sonra bu tür olaylara imza atmasını tavsiye ediyoruz. Dolayısıyla bu tür olaylarla insanımızın beynini meşgul edip oy toplama doğru bir şey değil. İnsanımız çok güzel şekilde resmi görüyor, kime oy verip yanında duracağını da biliyor. Dolayısıyla biz Yeniden Refah Partisi olarak inşallah seçime hazır şekilde dimdik ayakta 23 Haziran akşamı inşallah bu ülkenin yeniden refaha kavuşmasını sağlayana kadar gece gündüz halkımızın içinde olacağız” dedi.
‘KAYSERİ ŞEKER BÜTÜN ÇİFTÇİLERİN DEĞİL MİDİR?'
YRP'li Önder Narin son olarak Kayseri Şeker Fabrikasında gerçekleşecek olan Mali Genel Kurul hakkında konuştu. Bu tür seçimlerde siyasetin alet edilmemesi gerektiğini söyleyen Narin, “Biliyorsunuz Kayseri Şeker fabrikasında Mali Genel Kurul var. Şimdi biz Organize Sanayi Genel seçimlerini, Sanayi Odası seçimlerini gördük. Bunların tamamında siyasetin alet edilmemesi gerektiğini defalarca vurgulayıp uyardık. Fakat görüyoruz ki Kayseri Şeker'in seçim konusunda da siyasiler maalesef olaya dahil oluyorlar. Mesela yaklaşık 76 bin çiftçinin üyeliği sonlandırılıyor. Bunun sebebi nedir? Kayseri Şeker bütün çiftçilerin değil midir? Bunu bir kere sorgulamak lazım. Eğer o üyeliği sonlandırılan çiftçiler karşı tarafa oy verebilir bu demokratik bir şey değil saygı duymak gerekir. Çiftçi olarak görmüyorsanız Kayseri Şeker'de niye duruyorsunuz. Cumhur İttifakı da son günlerde adaylarını Ömer Bey olarak gösterdiler başarılar diliyoruz. Ama biz bunların siyasete alet edilmesini doğru bulmuyoruz. Kayseri'nin artık serbest olmasını gerektiğini, STK seçimlerinin serbest olması gerektiğini ve hak edenin alması gerektiğini düşünüyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.