YÖK'TE BİR GRUP GENÇ

Gözlerinizi kapatın. Hareketli gençlik olmak için çırpınan ve bu hareketini toplumda gördüğü herhangi bir sorunu çözmek için gerçekleştiren bir gençlik kitlesi düşünün. Çevresine, eşine dostuna, veya hiç tanımadığı belki de hayatında bir daha hiç görmeyeceği insanların karşısına geçip ''Dünyaya ne katıyorsun'' diyerek onlarda bazı duyguları uyandırmaya çalışan bir kitle.

Bu bilinçle yola çıkan sahip olduğu değerlerinden vazgeçmeden, günümüz değerleri ile de kendini yenileyen yarınlara hizmet etmeye talip olan liderlik bilge ameleliktir düsturunu kabul eden Türkiye'nin değişik illerinden bir araya gelen yaklaşık iki yüz kadar öğrencinin içerisinde yer aldığı''Yarının Liderleri'' isimli dinamik, genç ve üretmeye hazır bu grup 22.03.2014 tarihinde YÖK (Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı)'te idi. 

Bu toplantı hem ev sahibi YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya'ya hem de biz öğrencilere ilkleri yaşatıyor. Genellikle polis ile öğrencilerin çatışma adresi olan YÖK binasının önü bu sefer renkli eylemlerin ve samimi açıklamaların adresi oldu. Yarının Liderleri projesi YÖK'te ilk öğrenci programının yapılmasına vesile oldu.

Programa YÖK'ü renklendirerek başlıyoruz. Kurul idare binası girişinde T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI yazan yazının üzerine yine aynı harfleri el yazısı ile yazarak ve renkli boyalara boyayarak tekrar yazıyoruz. Artık o ciddi, ketum, devletin buyurganlığını ifade eden yazıdan eser kalmadı yerine renkli, cıvıl cıvıl tamamen genç işi imajı kazanan YÖK tabelası geldi. Biz bu eğlenceli faaliyeti gerçekleştirirken Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya hoca hepimizi gülerek ve büyük bir keyifle izliyor.

Sonrasında yarının liderleri projesine seçilen tüm arkadaşlar YÖK Başkanı hocamızın da katılımıyla yanında getirdiği kitapları idare binasının hemen önüne bağdaş kurarak okumaya başladılar ve tüm insanlığa hep birlikte ''OKUSANA'' mesajı verdiler.

Konuşmalara geçildiğinde ilk sözü Türkiye Öğrenci Konseyi Başkanı Nihat Buğra Ağaoğlu alıyor. Biz yeni bir medeniyetin doğuşuyuz diyerek gençlerin dünyanın nesnesi görevi değil öznesi görevinde olmaları gerektiğini ifade ediyor. İçende bulunduğumuz yapılanmayı ise kimseden olmadan herkesten olan ifadeleriyle tanımlıyor. Salonda bulunan öğrenciler için son derece anlamlı olan bu samimi ifadeler; aslında bizlere gelecek yıllarda gerçekleştirilecek olan tüm politikalarda veya projelerde gençliği çok ama çok önemli görevlerin beklediği mesajı veriyor. Aynı zamanda kuşatıcı, birleştirici ve

Konuşmaları dinlerken bir taraftanda şunu düşünüyorum: YÖK askeri darbe ile kurulduktan sonra önemli vesayet makamı görevini üstlenmişti. Tamamen ideolojik amaçlarla kurulmuş ve düzenlenmiş bir yapılanmaya sahipti. Sağcı sevmez solcu sevmez iktidar sevmez muhalefet sevmez öğrenci hiç sevmez sadece statüko sever tüm bunları düşünürken Gökhan hocanın salona hitaben ''YÖK'Ü TAMAMEN LAĞVETMEMİZ LAZIM'' sözüyle irkiliyorum. YÖK'ün bugün artık ne savunulması, ne de izah edilmesi mümkün diyerek hem okusana eylemi hem de YÖK tabelasının renklendirilmesinden dolayı öğrencilere teşekkür ediyor yerine geçerken yüzüne manidar bir gülücük gelip konuveriyor. Sanki sisteme kaşı yönelttiği bu eleştirisi kendisini çok mutlu etmişti.Yarının Liderlerinin YÖK' teki eylemleri ve sayın başkanla samimi diyalogları aslında devlet kurumlarının gençlerle daha sıcak iletişim kurmasının gerekliliğini ortaya koydu. Geçmişte yapılan yanlışlıklar vizyon sahibi gençler ile açıkça paylaşılmalı çözümlemeler üzerine konuşulmalı. Kurum kapıları içeride konuşulanları gizlemek ve insanlara yeni korkular yaşatmak için kapanmamalı 22.03.2014 tarihinde YÖK'te olduğu gibi özeleştiri, samimiyet ve gelecek güzel günler için sonuna kadar açılmalı. Vesayet düzeniyle giriştiği cesur mücadeleden dolayı ve bizleri gelecek güzel günler için yüreklendiren YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya hocamıza, bu uzun yolculukta hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan emeklerini esirgemeyen Türkiye Öğrenci Konseyi Başkanı Nihat Buğra Ağaoğlu abimize, ve tüm Yarının Liderleri ekibine teşekkür ediyorum.

İyi ki varsınız…

Bakmadan Geçme