Yerli korona virüs aşısı Türkovac dünyaya umut olacak
Şanlıurfa'da acil kullanım onayı alan Türkovac aşısının üretim ve geliştirme aşamasında yer alan Korona Virüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, herkesin yerli aşıyı gönül rahatlığıyla yaptırabileceğini söyledi. Dünyanın ihtiyaç duyduğu aşı üretimini yapabilecekleri seviyede olduklarını belirten Kara, önlem alınıp aşı olunduğu takdirde virüsün ortadan kalkmasını beklediği tarihi de açıkladı. Toplam 236 bilim insanının görev yaptığı aşı merkezi dünyaya umut olacak.
Şanlıurfa'da acil kullanım onayı alan Türkovac aşısının üretim ve geliştirme aşamasında yer alan Korona Virüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, herkesin yerli aşıyı gönül rahatlığıyla yaptırabileceğini söyledi. Dünyanın ihtiyaç duyduğu aşı üretimini yapabilecekleri seviyede olduklarını belirten Kara, önlem alınıp aşı olunduğu takdirde virüsün ortadan kalkmasını beklediği tarihi de açıkladı. Toplam 236 bilim insanının görev yaptığı aşı merkezi dünyaya umut olacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, acil kullanım onayı alan ilk yerli korona virüs aşısı Türkovac'ın seri üretimine geçildiğini dün müjdelemesinin ardından gözler Şanlıurfa'daki aşı üretim merkezine çevrildi. Bugün ilk sevkiyatın gerçekleştirildiği merkezde basın mensupları için bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıya aşının geliştirilmesinde büyük emeği olan TÜSEB Türkiye Aşı Enstitüsü Başkanı Korona Virüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan, Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Özdarendeli katıldı.
Toplantı sonrası açıklamada bulunan TÜSEB Türkiye Aşı Enstitüsü Başkanı Korona Virüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, salgın hastalıktan korunmanın tek ve en önemli unsurunun aşı olduğuna dikkat çekti. Dünyanın ihtiyacını karşılayacak düzeyde Türkovac aşısı üretimi yapabileceklerini söyleyen Kara, “Şimdi şunu söyleyeyim, Türkovac aşının geliştirilmesine en başından başlamak lazım. Prof. Dr. Aykut Özdarendeli hocamızın önce virüsü izole etmesi, sonra o virüs üzerindeki çalışmalarıyla onun aşıya dönüşmesini sağlaması, ilk etapta yapılan buydu. Bu süreç Kayseri'de gerçekleştirildi ve sonrasında da bizim faz 1 ve faz 2 dediğimiz klinik çalışmalar. Faz-1 çalışmasında hangi dozun işe yarayacağının faz 1 ve faz 2 de belirlenmesi ve bu arada aşının güvenli olduğunun, herhangi bir probleme neden olmadığının gösterilmesi ile bunları hocamız gerçekleştirdikten sonra da ilerleyen aşamalara geçildi. Bu ilerleyen aşamalarda da Prof. Dr. Serhat Ünal'ın, Prof. Dr. İhsan Ateş'in klinik çalışmaları koordinatörlüğündeki süreç devam etti. Bu çalışmalarla elde edilen sonuçlarla da aşının açıkçası korumasının olduğunu biz görmüş olduk. Bu veriler çerçevesinde de acil kullanım onayı sürecine doğru gidildi. Özellikle şunu söyleyeyim, aşı laboratuvar ortamında üretilebiliyor ve ya küçük ölçekli üretilebiliyor ama burada büyük ölçekli, yani büyük miktarlarla üretilip Türkiye'nin ihtiyacına, Dünyanın ihtiyacına ve ya ihtiyaç duyulabilecek ilkelere de sunulabilecek miktarlara doğru geçiş için de bu merkez önem taşıyordu. Bu merkezin 2019 yılında yatırımları başlamış, 2020 yılında açmayı planladığı aşı tesisini de TÜSEB'deki arkadaşlarımızın gelip inceleme ve değerlendirmeleri sonrasında da bu tesisin covid aşısına dönüşümü başladı. Çok büyük emek ve çok büyük araştırmalar yapıldı. Mesela bu süreç içerisinde burada yaklaşık olarak 170'in üzerinde araştırma geliştirme süreci yaşandı. Üretim sırasında 400'ün üzerinde ayrı detaylı testlerle aşının üretimi gerçekleştiriliyor. Bu çok önemli ve bu çerçevede de artık aşı seri miktarlarda, yüksek miktarlarda üretilebilir oldu. Türkiye'nin klinik kullanımında ilk parti olarak Ankara'da Türkiye Halk Sağlığı Kurumuna teslim edilmek üzere yola çıkacak” ifadelerine yer verdi.
Türkovac aşısının Omicron'a karşı koruyuculuğu
Herhangi bir klinik çalışma olmamasına rağmen Türkovac aşısının Omicron varyantına karşı etkili olabileceğini belirten Kara, “Omicron varyantının Türkiye'de yayılmasıyla ilgili veriler yeni ortaya çıkıyor ama dünyada gördüğümüz şu, diğer varyantlara göre çok daha hızlı yayılıyor. Mesela biz Delta varyantının bir bölgeye girdiği zaman, o bölgeye girdikten sonra ana hakim tek form haline dönmesinin 6 hafta sürdüğünü görmüştük. Omicron'da bu sanki 2 hafta gibi görünüyor. Yani ondan neredeyse 2 ya da 3 kat daha hızlı yayılıyor. Bu bakımdan Omicron'un böyle bir yayılması olabilir. Aşı olarak da baktığımızda hemen şunu söylememiz lazım, bizim şu anda yapılan birebir çalışmamız olmadığını belirtelim ama elde ettiğimiz veriler şunu gösteriyor, karşılıklı değerlendirmelerde, antikor seviyesiyle ilgili olan çalışmalar Türkovac aşısının da Omicron'a karşı koruyucu olacağını ama bu sürenin ne kadar olacağını bu gün söylemenin mümkün olmayacağını belirtmemiz lazım” dedi.
"Türkovac aşısı çok güvenli"
Türkovac aşısı yapılması konusunda kimsenin herhangi bir tereddüt yaşamamasını isteyen Kara, “Türkiye'de klinik kullanıma sunulan, Türkiye'de bakanlık tarafından kullanımı uygun denilen ve yapılan aşıların hepsinin güvenliliğinin yüksek olduğunu, etkinliğinin yüksek olduğunun ve vatandaşımızın gönül rahatlığıyla bu aşıyı kullanabileceğini söylememiz lazım. Bu tüm Türkiye'deki klinikte kullanılan aşılar için geçerli. Aynı şey Türkovac aşısı için de geçerli. Lütfen herhangi bir tereddüdünüz, aklınızda sorularınız varsa lütfen güvendiğiniz, bildiğiniz sağlık çalışanına başvurunuz ve ona sorularınızı sorunuz. Gerekiyorsa bizlerle de iletişime geçebilirsiniz. Bizler de elimizden gelen bilgiyi bildiğimiz kadarıyla sizlerle paylaşmaya çalışırız ama lütfen aşı konusunda tereddüt yaşamayalım” şeklinde konuştu.
Önümüzdeki yılın kış ayında ya da bir sonraki sonbaharda korona virüs ortadan kalkabilir
Korona virüsün ne zaman tamamen ortadan kalkabileceği yönündeki fikirlerini de açıklayan TÜSEB Türkiye Aşı Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ateş Kara, “Aşı çok güçlü bir silah. Aşı rakamlarımızın, oranlarımızın yükselmesinin bu konuda çok büyük bir avantaj sağlayacağını söyleyelim ama koronanın da artık yavaş yavaş, iyimser taraftan bakarsak önümüzdeki kış aylarında artık mevsimsel özelliğe dönüşebileceğini, diğer taraftan baktığımızda da yeni bir varyantı eğer ortaya çıkmazsa, yeni ve hızlı bir varyantın gelişimi söz konusu olmazsa önümüzdeki kış aylarında olabileceğini söyleyebiliriz. Bu iyimser bakış. Eğer biraz daha riskli tarafta kalmayı düşünürsek de bir sonraki yılın sonbaharına doğru demek herhalde doğru olur” diye konuştu.
Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesinde 36 bin metrekare üretim alanına sahip aşı merkezinde 236 bilim insanı görev yapıyor.