Yeni çehresiyle aktif bir ibadethane: Çifteönü Cami

Eski Kayseri kentinin batısında, Hacılar yolunda, Mustafa Özgür İlkokulunun arkasında bulunan Çiftönü Camii, 2018 yılında tamamlanıp restore edilen yeni çehresiyle, Kayseri'nin hatimle teravihin kılındığı camilerinden biri.

Harikulade dış mekan çevre düzenlemesi ve iç restorasyon çalışmalarıyla, modern yapı malzemeleri kullanılsa bile tarihle uyumunu kaybetmemiş, her ayrıntısına emek verilerek güzel bir yapıya dönüştürülmüş.

Aynı zamanda iki farklı cephedeki demir parmaklı kapılardan girilebilen, etrafı duvarla çevrilmiş caminin kuzeybatı cephesinde camiden bağımsız üç sütunlu heybetli bir çeşmesi bulunmakta.

Zamanında tüm mahallenin su ihtiyacını karşıladığı bu çeşme başı günün her saatinde, mahalleli için adeta sosyal bir mekandı.

Ne yazık ki mahallede restore edilen bu cami müçtemilatı dışında tarihten hiçbir işaret yok. Yüksek katlı binaların arasında, keşke eski mahalleyi andıran birkaç ev restore edilerek korunabilseydi.

Caminin üzerinde bulunan mermer levhaya göre Çifteönü Camii 1882 yılında Hacı Seyyid Mehmet Ağa tarafından yaptırılmış. Caminin bu tarihten önce yapılıp yapılmadığı konusunda ise yeterli bir bilgi bulunmamaktadır.

Hacı Seyit Mehmet Ağa, XIX. yüzyılda Kayseri'de yaşamış bir halk adamı, hayırsever (Kayseri, 1802 – 1883). Kayseri'de daha çok 'Hacı Emmi' adıyla tanındı. Künyesi 'Ak Hacı Mehmet oğulları'ndan Hacı Ahmet oğlu Seyit Mehmet'tir. Küçük yaşta yetim kalmasına rağmen annesinin teşvikiyle ticarete atıldı ve bu sayede varlık sahibi oldu. Hayırsever, cömert, tokgözlü, çalışkan ve sebatlı bir insan olarak tanındı. İlme önem verdi ve limleri destekledi.

Caminin son cemaat bölümü Osmanlı Mimarisine uygun açık sütunlu bir bölümdür.

Cami kesme taştan 18×18 metre ölçüsünde kare planlı bir yapıdır. İbadet mekanı 12 ahşap sütunun taşıdığı yuvarlak hezenlerin üzerine restarasyonda muntazam bir çatı yapılmıştır.

Mihrabı düz mermerden yapılmıştır. Caminin birisi minber minare olmak üzere iki minaresi vardır. Yaklaşık beş metre yüksekliğindeki, minber minare yüksek bir avlu duvarının üzerinde olup, 19 taş basamakla çıkılmaktadır.

Caminin iç alanına hakim ahşap rengi vernikle boyanan yuvarlak ahşap sütun direkler, genel tefrişatla da uyum sağlamış vaziyetteydi. Caminin iç kesme taş duvarlarının ise tamamı sıvanarak beyaz badanayla kapatılmış durumda. Tavanı ayakta tutan 4 sıra ahşap direkler camiyi dikey olarak dörde böldüğü için mihrap camiye tam simetrik orta bölüme gelmemektedir. Mihrabın solunda iki sağında ise bir üst pencere bulunmaktadır.

Teravihi hanımlar, perdeyle ayrılan sol bölmede kılmaktadırlar.

Geçtiğimiz yıl, teravih namazı öncesi caminin genç imamı orucun hikmetleri üzerine bir sohbet yapıyorken, hanımlar bölümünden gelen fısıltılardan rahatsız olup, meydan okurcasına hiddetlenerek, 'söyleyecek bir şeyi olan varsa gelsin buradan konuşsun' diye çıkışması, cemaatı sukunete boğmuştu.

Geçtiğimiz yıllarda hatimle kılınan teravih bu yıl normal olarak kılınıyor. Genç imam ve Nijeryalı genç müezzin'in özgün kıraatıyla teravihte yaklaşık 3 saf sadece erkek cemaat bulunuyordu. Bu sayıya yakın bir hanım cemaatte vardı. Çocuk sayısı ise cemaatın çokluğuna rağmen oldukça azdı.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme