YARADAN KULLARINI BAŞIBOŞ BIRAKMAZ

Merhaba Değerli Okurlarımız, yine farklı bir konu ve konukla sizlerle birlikteyiz. Bugün Kayseri İl Müftülüğü'nden Merkez Vaizesi Kevser Serap Eliaçık hocamla güzel bir söyleşiye hazırsanız başlayalım.

** Hocam öncelikle söyleşimize hoş geldiniz.

Hoş bulduk teşekkür ederim.

**Bu gün Kuran-ı Kerim'i okumak, anlamak ve yaşamanın önemini konuşacağız. İlk olarak hocam Kur'anı Kerimin özelliklerinden bahsederek başlayalım söyleşimize. Ben sözü size bırakmak istiyorum.

Öncelikle bütün okurlarımıza hayırlı ve güzelliklerle dolu ve Kuran'ın aydınlığında yürüyebilecekleri bir ömür dileyerek sohbetimize başlayalım. Rahman ve Rahim olan Rabbimiz, yaratmış olduğu bütün kullarını dünyada başıboş bırakmamıştır. Onlara daima yol göstermiş elçileri ve ilahi mesajlarıyla onları desteklemiştir. İnsanların mutlu olacağı hükümleri ise ya ilahi bir kitap yda sahife aracılığı ile insanlara bildirilmiştir. İlk Peygamber Hz. demle başlayan ve son gönderilen Peygamber olan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) ile son bulan Peygamberlerin her biri, Yüce Allah'tan almış oldukları bu kitap veya sahifelerde bulunan emir ve yasakları ümmetlerine aktarmışlar ve onların indirilenleri daha iyi anlamaları için kendileri de ümmetlerine örnek olmuşlardır.

YÜCE ALLAH'IN İNSANLARA İNDİRMİŞ OLDUĞU EN SON İLAHİ KİTAP İSE KURAN-I KERİM'DİR.

 Yüce Allah'ın insanlara indirmiş olduğu en son ilahi kitap ise Kuran-ı Kerim'dir. Öncelikle Kur'an kelimesinin anlamlarına bakalım. Sözlük anlamı ''toplamak, okumak, bir araya getirmek'' anlamına gelir. Terim olarak şöyle tarif edilir: ''Hz. Peygamber'e indirilen, Mushaflarda yazılı, Peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş, okunması ile ibadet edilen, insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı ilahi kelamdır''.

Bu tarifte bazı hususlar dikkatimizi çekiyor.

1- Peygambere indirilen'' derken Hz. Muhammed (SAV) kast edilmektedir.''

 2- Tevatür yoluyla nakledilmiş olan'' derken, her devirde yalan üzerine birleşmelerini aklın imknsız gördüğü bir topluluk tarafından nakledildiği ve nesilden nesile böyle geçtiği için onun, Allah'a ait oluşunun kesinliği ifade edilmektedir.''

3- Okunmasıyla ibadet edilen'' derken de, okumanın ibadet olduğuna, namaz ibadetinde vahyedilen metnin okuması gerektiğine ve Kur'an tercümelerinin namazda okunmasının caiz ve geçerli olmadığına işaret edilmektedir. Kuran-ı Kerim kendisine uyulduğu zaman uyanı hidayete götüren ve kendisinde hiç şüphe bulunmayan ilahi bir kitaptır. Yüce Rabbimiz Bakara suresinin ilk ayetlerinde bu hususu şöyle ifade etmektedir. '' Elif Lam Mim. Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.'' Başka bir ayette ise Yüce Rabbimizin Kur'an-ı Kerimi insanları karanlıktan aydınlığa çıkartmak için gönderdiğini zikretmektedir. '' o, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kulu Muhammed'e apaçık ayetler indirendir. Şüphesiz Allah, size karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir.'' Sevgili İzleyicilerimize hatırlatmalıyız ki; Ayrıca Kur-an-ı Kerim İslam Dininin ilk kaynağıdır. Herhangi bir konuda İslam Dini açısından hüküm verilirken ilk müracaat edilecek kaynak Kur-an'dır. Kur'an-ı Kerimin indirilişi bir rahmet ve şefkat tecellisidir. Ayet-i kerimelerde Yüce Rabbimiz (c.c) şöyle buyurmaktadır. '' Elif. Lam. Ra. (Bu Kur'an), Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip (ve) övgüye layık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. '' Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.'' '' Biz Kur'an'dan, müminlere şifa ve rahmet olan şeyler indiriyoruz. Demek ki Kur'an sadece hatim kitabı değildir, okunacak anlaşılmaya çalışılacak ve özellikle yaşanacak bir mesajdır. Ama kimlere? Tabi ki gönlünü samimiyetle ona açmaya çalışanlara.

**Hocam Kur'an-ı Kerim'in özelliklerinde öne çıkan hususlardan da biraz bahsedebilir misiniz?

HZ. MUHAMMED (S.A.V)'İN PEYGAMBER OLDUĞUNUN EN BÜYÜK ALAMETİ VE O'NUN EN BÜYÜK MUCİZESİDİR.

Elbette, Kur'an-ı Kerim Arapça olarak indirilmiş ve bu güne kadar herhangi bir tahrifata uğratılmadan gelmiştir. Diğer ilahi kitaplar toptan bir seferde indirilmişken, Kur'an-ı Kerim zamanın akışına ve olaylara göre indirilmiştir. Hz. Muhammed (s.a.v)'in peygamber olduğunun en büyük alameti ve O'nun en büyük mucizesidir. Kur'an-ı Kerim, ezberlenmesi kolay, hem mana hem de söz yönüyle eşsiz bir kelamdır. Kur'an-ı Kerim kendisinden sonra hiçbir ilahi kitabın gelmeyeceği bir kitaptır. İndirildiği günden kıyamete kadar gelecek olan bütün insanların ihtiyaçlarına cevap olacak konuları içeren ilahi bir kitaptır.

Bu konuları şöyle zikredebiliriz.

 İtikad: Başta Allah'a iman olmak üzere peygamberlere, meleklere, kitaplara, kaza ve kadere, ahrete ait önemli konular ve inançla ilgili çeşitli meseleler, Kur'an'ın kapsadığı konuların başında gelir. Kur'an-ı Kerim birçok ayetinde iman konuları anlatılır. Nitekim Yüce Rabbimizin bizlerden istediği ilk şey imandır. İman ise şirke bulaştırılmadan, tevhid inancı benimsenerek Tek olan Allah'a iman etmekle başlar.

 İbadetler: Kur'an'da Müslümanların yapmakla yükümlü bulundukları namaz, oruç, hac, zakat vb. ibadetlere dair ayetler vardır.

 Muamelat: Kur'an bir toplumun devamını sağlayan ve toplum fertlerinin aralarındaki ilişkileri düzenleyen bir takım hükümleri kapsar.

Ukubat: Toplumun düzenini bozan, insan haklarını ve yasaklarını çiğneyen kimseler cezayı hak edecekleri için Kur'an bunlarla ilgili hükümleri de kapsamaktadır.

Ahlak: Kur'an, kişilerin dünya ve ahret mutluluğunun sağlamasına yardımcı olmak üzere, ana babaya hürmet, insanlarla iyi geçinme, iyiliği emretme, kötülüklerden sakındırma, adalet, doğruluk, alçak gönüllülük, merhamet, sevgi gibi ahlaki hükümleri de kapsamına almaktadır.

Nasihat ve Tavsiyeler: İnsanlara emir ve yasaklar konusunda duyarlı olmalarını, nefislerine esir düşmemelerini, dünyayı ahrete tercih etmemelerini, dünyada imtihana çekildiklerini hatırlatan, çeşitli tehlikelerden koruyan nasihat ve tavsiyeler de Kur'an'ın içerdiği konular arasındadır.

 Va'd ve Vaid: Allah'ın emirlerine boyun eğip yasaklarından kaçınanların cennetle mükfatlandırılacaklarına, buyruklarını terk edip yasaklarını çiğneyenlerin cehennemle cezalandırılacaklarına dair Kur'an'da pek çok ayet bulunmaktadır.

 İlmi Gerçekler: Kur'an, insanlığa gerekli olan ilmi gerçeklerin ve tabiat kanunlarının ilham kaynağını teşkil eden ayetleri de kapsamaktadır. Kıssalar: Kur'an-ı Kerim önceki ümmetlerle, peygamberlerin hayatından da söz eder. Ancak bunları bir tarih kitabı gibi değil, insanların ibret alacakları bir üslüp ile anlatır. Dualar: İnsan yapacağı işlerde sürekli Allah'ın yardımına muhtaç olduğu için Kur'an'da çeşitli dualar da yer almıştır.

 ** Muhteviyatından da biraz bahsedebilir misiniz hocam?

İNSANLARIN ALLAH YANINDA EN DEĞERLİ OLANLARININ, ALLAH'IN EMİR VE YASAKLARINA EN ÇOK RİAYET EDENLERİN OLDUĞUNU BELİRTİR.

 İslam dininin temel kaynağı olan Kur'an-ı Kerim; Hz. Muhammed (s.a.v)'e her şeyi açıklamak üzere indirilen, en ilkel insandan en yüksek ilim ve fikir adamına, en fakirinden en zenginine, amirinden memuruna, işçisinden patronuna kadar herkesi ilgilendiren ilkeleri ve kuralları kapsayan bir kitaptır. Her şeyden önce,  Allah'ın varlığını, birliğini, sıfatlarını, yüceliğini, rahmet ve mağfiretinin genişliğini, yarattıklarına olan sevgisini;  Allah'a ibadet ve kulluğun, güven ve itimadın; Allah'ın nimetlerine karşı şükrün gerekliliğini bildiren, namaz, oruç, zekt, hac gibi ibadetlerden, din ve dinle ilgili işlerden söz eden, Allah'a iman ve ibadet ilkelerini belirleyen ve öğreten ilahi bir hidayet kaynağıdır.

MİLLİ ŞAİRİMİZ M.AKİF'İN DE VURGULADIĞI GİBİ… ''YA AÇAR BAKARIZ NAZM-I CELİLİN YAPRAĞINA, YA ÜFLER GEÇERİZ BİR ÖLÜNÜN TOPRAĞINA, İNMEMİŞTİR KUR'AN BUNU HAKKI İLE BİLİN, NE MEZARLIKTA OKUNMAK NE DE FAL BAKMAK İÇİN.

Bütün insanlığın, bir erkekle bir kadından yaratılan bir aile olduğunu, birbirleri ile bilişip tanışmaları için kavim ve kabilelere ayrıldıklarını vurgular. İnsanların Allah yanında en değerli olanlarının, Allah'ın emir ve yasaklarına en çok riayet edenlerin olduğunu belirtir. Ruhu kavrayıp anlamaya insan idrakinin yetmeyeceğini, yer, gök ve ikisi arasında bulunan canlı ve cansız bütün varlıkların Allah'ı tesbih ettiklerini, ancak insan idrakinin bunu kavrayamayacağını en veciz şekilde beyan eder.  Aile hayatından, eşlerin birbirlerine karşı hak ve görevlerinden milletler arasındaki ilişkilere, selamlaşmaktan, evlere izin alarak girme adabına varıncaya kadar sosyal ve medeni hayatın her dönemini içine alan gerçek kuralların bütün ilkelerini gösterir ve en güzel ahlak kurallarını öğretir. O ne fal bakmak için, ne de sadece ölülere okunup üflemek için gönderildi. O'nun mesajı yaşayanlara dünya ve ahret güzelliği umanlara yol göstermektir. Milli şairimiz M.Akif'in de vurguladığı gibi… ''Ya açar bakarız Nazm-ı Celilin yaprağına, Ya üfler geçeriz bir ölünün toprağına, İnmemiştir Kur'an bunu hakkı ile bilin, Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için. Ölüler dini değil, sen de bilirsin ki bu din, Diri doğmuş, duracak dipdiri durdukça zemin.'' Bizler onun muhatabı olmakla çok şanslıyız ama onun neden gönderildiği olgusunda yanılgılarımız var. Bu konudaki yanlışlardan bir an önce kurtularak onun değerini anlamaya çalışalım.

**Hocam yine bu gün oldukça güzel ve faydalı bilgiler vererek okuyucularımızı aydınlattığınız için çok teşekkür ederim, siz son olarak neler söylemek istersiniz.

Bende sizlere teşekkür ediyorum ve  Cengiz Numanoğlu'nun kaleme aldığı Kur'an-ı  Kerimi en güzel şekilde anlattığını düşündüğüm şiirden iki dörtlükle  sözlerimi noktalamak istiyorum.

Daha Kur'an Ne Desin?

Ey insan! Yaşıyorken, hem de Kur'an çağında;

Çırpınıp duruyorsun, cehalet batağında.

Kur'an sana gel diyor, bak bendedir adresin,

Ey eşref-i mahlûkat! Daha Kur'an ne desin!

Özgürce seçmen için, iki yoldan birini;

Apaçık bildiriyor, bütün ayetlerini.

Ya Peygamber, ya şeytan. Seç diyor rehberini;

Öyle seç ki; sırattan rüzgr gibi geçesin, İlle şeytan diyorsan. Daha Kur'an ne desin!

**Evet değerli okurlarımız bugünde yine güzel bir söyleşi ile sizlerle birlikteydik, yeni bir söyleşide buluşmak dileğiyle hoşça kalın.

Bakmadan Geçme