Veteriner Hekimler Odası Başkanı Ergül: 'Kuduz'da en büyük sorumluluk belediyelere düşüyor'

Kayseri Veteriner Hekimler Odası Başkanı Akgün Ergül, Kayseradar ve Radyoradar ortak canlı yayınında 'Sivil Toplum' programına katılarak moderatör Duygu Sarınca'nın sorularını yanıtladı.

Başkan Ergül, kuduz riskine karşılık aşının öneminden bahsederek, 'İnsanda da hayvanda da şöyledir; Mesela biz canlıyı bulunduğu ortamdan aldık kuduz aşısını yaptık, kısırlaştırdık, paraziter iğnesini yaptık, tekrardan doğal ortamına sokağa bıraktık. Bu kuduz aşısının mühteli olan bir yıl dolduktan sonra sokaktaki o canlıyı tekrardan benim tutup ikinci sene tekrardan bir kuduz aşısı veya tekrardan paraziter iğnesi yapmam çok zor bir ihtimal. Burada tabi devreye şu girmiş oluyor; benim kontrol altında tutamadığım veya aşısını, iğnesini ya da koruyucu hekimliğini yapamadığım canlı aslında benim için sağlık açısından, hekimlik kriterleri açısından bana göre risk oluşturmak oluyor. Üremenin kontrol altına alınması çok önemlidir. Kısırlaştırdığımız, rehabilite ettiğimiz canlıyı küpeliyoruz, kuduz aşısını uyguluyoruz. Aynı zamanda da parazitel enfeksiyonlara karşı iğnesini yapıp tekrardan bulunduğu ortama bırakıyoruz. Kuduz riskli bir hastalıktır. Aşılandığınız zaman yüzde 100 korur ancak aşılı değilseniz ve mikrop size bulaşmışsa yüzde 99,9 oranında da öldürücü bir hastalıktır. 2025li yıllarda kuduzdan dolayı kayıplar yaşıyorsak bu üzücü bir durum ve bununla ilgili devletimizin çıkarmış olduğu aşılar, özel sektörde de bir çok aşı var ve Tarım İl Müdürlüğü'nde de cüzi bir miktarda uygulanıyor' diye konuştu.

'NE KADAR KISIRLAŞTIRMA YAPARSAK O KADAR ÜREMEYİ KONTROL ALTINA ALMIŞ OLURUZ'

Başkan Ergül, kısırlaştırma ile üremenin kontrol altına alınabildiğini ve popülasyonun artmasıyla gıdaya ulaşımın zorlaşarak saldırganlık oluşabildiğini belirtti. Ergül, 'Bana sorarsanız en büyük sorumluluk belediyelerimize düşüyor, belediyedeki hekim arkadaşlarımızın da sayısının artması gerekiyor. Çünkü ne kadar canlıya ulaşıp kısırlaştırmasını yaparsak üremeyi kontrol altına almış oluruz. Dönem dönem köpek saldırıları görüyoruz; popülasyon ne kadar artarsa gıdaya ulaşım da o kadar azalıyor ve ister istemez kendi aralarında da bölgesel hiyerarşi içerisinde oluyorlar. Yani bu canlılarda öylesi bir duygu vardır. Ortamda 15-20 canlı var bunların arasında 1 tane ya erkek ya da dişi kısırlaştırılmamışsa ortamda ister istemez güç üstünlüğü var. Bölgesine başka bir canlıyı sokmamak hiyerarşisi içerisinde olduklarından ister istemez insanlara da saldırgan tavırlar içerisinde de bulunuyorlar' şeklinde konuştu.