UZUNOĞLU KUYUMCULUK YENİ ŞUBESİNİ AÇTI
Millet Caddesi'nde uzun süreden beri kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren Uzunoğlu Kuyumculuk yeni şubesini Gazioğlu Çarşısı'nda açtı. Uzunoğlu Kuyumculuğun 3.kuşağından olan Recep Uzunoğlu, 'bu işi yapmak için insanın içinden gelmesi lazım. Bu sektörün devam etmesi için herkes üzerine düşeni yapmalı.'' dedi.
Uzunoğlu Kuyumculuk yetkilisi Recep Uzunoğlu, Gazioğlu çarşısında yeni açtıkları şubelerini, sektöre girişlerini ve günümüzdeki gidişatı gazetemize değerlendirdi.
'Aklım başıma yeni yeni gelirken dükkana gidip gelirdim. Bu işi yapmak için insanın içinden gelmesi lazım. Bu sektörün ve esnaf kültürünün öldürülmemesi lazım.'' dedi.
23 yaşında ve ailenin 3. kuşağından olduğunu belirten Recep Uzunoğlu, 'Abim akademisyen. Bende küçük yaşlardan itibaren ticari bir merak vardı. Daha aklım başıma yeni yeni gelirken dükkana gidip gelirdim. O zaman yerimiz Kazancılar'da idi. Bir süre sonra Bankalar Caddesi'ne çıktık. Allah nasip etti' de oldu. Piyasalar iyi veya çok pozitif olmasa dahi biz bir şeyler yapalım, uğraşalım, mücadele edelim diyerek şubemizi açtık. Benden sonraki kuşak olarak da yeğenim var. O da daha 1 yaşında, ne olacağı tam belli değil. Açıkçası 4. kuşağa aday yok şu an ama olacaktır elbet. Bu bizi çok mutlu edecek. Ticaretten daha önemlisi bu kültürün yaşatılması gerek. Esnaf kültürünün devam ettirilmesi gerek. Şu çarşıdaki muhabbet ortamının kaybedilmemesi, ayakta kalabilmesi için ilk önce neslin, sonra da esnaflığın devam etmesi lazım. Bu noktada da en önemli olan unsur insanın içinde olması lazım yani o işi sevmesi lazım. Mesela benim abim akademisyen. Her zaman okul, ders konularını düşünür. Ben ise küçüklükten beri bu işin içerisindeyim. Okumayı yine de ihmal etmedim, Mersin Üniversitesinde Kuyumculuk ve Takı Tasarım Bölümü okuyorum. Benim okuduğum bölüm işin biraz daha teknik kısmı, burası ise perakende satış kısmı. Biz normal atölyelerle çalışıyoruz. Direk kendimizden bir üretim söz konusu değil. İleride belli olmaz ama şartlar elverir ise işin o kısmına da geçebiliriz. Benim baba tarafından 3, anne tarafından 4 kuşaktır bu işi yapıyoruz. Ama hep perakende kısmı ile uğraşılmış. Bu üretimi veya tasarımı yapmak için okumak gerekmiyor sadece deneyim gerektiren bir şey. Burada önemli olan şey zanaatkar olmak.' şeklinde konuştu.
'Şu anda tasarruf söz konusu değil'
Her sene satışlarda belirli dönemlerde düşüş olduğunu kaydeden Recep Uzunoğlu; 'Eski zamanlarda tasarruf diye bir olay varmış. Şu anda insanların tasarruf yapabileceği bir pozisyon yok. Günümüz insanı bankaya borçlu, Ahmet'e, Mehmet'e herkese borçlu yani tasarruf olarak köşeye atabilecek bir durum veya ortada öyle bir para yok. Günümüzde giderler çok arttı, alınacak şeyler arttı ve seçenekte çoğaldığı için bir tasarruf söz konusu değil. Ama sektör bir risk altında mı diye düşünecek olursak eğer değil. Halkımız yine de düğün olduğu zaman mecbur olarak alıyor. Mesela mücevhere olan ilgi sürekli artıyor ve bu talepden dolayı vitrinde eksen olarak o yöne kayıyoruz. Günümüzde yaş gençleştikçe artan bir çoğunluk pırlanta elmas ve yarı değerli taş yani mücevher dediğimiz altınlara yöneldiler. Yeni sezondaki artışlar bizi şu yönden etkiliyor. Müşteri çok güvendiğimiz birisi ise borca veriyoruz eğer ödemede gecikme olursa bizi o yönden etkiliyor.' diye konuştu.
Fiyatların düşmesinde halkın sandığı gibi bir gurbetçi etkisinin olmadığının altını çizen Uzunoğlu altın fiyatları ve tasarruf konusunda şunları söyledi:
'Altının dünya genelinde bir piyasası var. Petrol nasıl yükselip düşüyorsa altın da aynı şekilde hareketleniyor. Bu fiyatların düşmesi için vatandaşın yapabileceği en mantıklı iş Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi evdeki altınları veya dövizi bozdurmaktır. Ama bunun etkisi çok az olacaktır, asıl etki derecelendirme kurumlarının verdiği notlar sayesinde düşüşe geçebilir. Halkımıza tavsiyem altın alsınlar ve bu en karlı yatırım. Günümüzde dövizi istediğiniz yerde bozdurabiliyor, TL'yi hemen harcayabiliyorsunuz ama altın öyle değil yani altının harcaması zor ve o yüzden kalıcı bir birikim.'
Haber-Foto: Tunahan Kaya / Osman Gazi Gün
'Aklım başıma yeni yeni gelirken dükkana gidip gelirdim. Bu işi yapmak için insanın içinden gelmesi lazım. Bu sektörün ve esnaf kültürünün öldürülmemesi lazım.'' dedi.
23 yaşında ve ailenin 3. kuşağından olduğunu belirten Recep Uzunoğlu, 'Abim akademisyen. Bende küçük yaşlardan itibaren ticari bir merak vardı. Daha aklım başıma yeni yeni gelirken dükkana gidip gelirdim. O zaman yerimiz Kazancılar'da idi. Bir süre sonra Bankalar Caddesi'ne çıktık. Allah nasip etti' de oldu. Piyasalar iyi veya çok pozitif olmasa dahi biz bir şeyler yapalım, uğraşalım, mücadele edelim diyerek şubemizi açtık. Benden sonraki kuşak olarak da yeğenim var. O da daha 1 yaşında, ne olacağı tam belli değil. Açıkçası 4. kuşağa aday yok şu an ama olacaktır elbet. Bu bizi çok mutlu edecek. Ticaretten daha önemlisi bu kültürün yaşatılması gerek. Esnaf kültürünün devam ettirilmesi gerek. Şu çarşıdaki muhabbet ortamının kaybedilmemesi, ayakta kalabilmesi için ilk önce neslin, sonra da esnaflığın devam etmesi lazım. Bu noktada da en önemli olan unsur insanın içinde olması lazım yani o işi sevmesi lazım. Mesela benim abim akademisyen. Her zaman okul, ders konularını düşünür. Ben ise küçüklükten beri bu işin içerisindeyim. Okumayı yine de ihmal etmedim, Mersin Üniversitesinde Kuyumculuk ve Takı Tasarım Bölümü okuyorum. Benim okuduğum bölüm işin biraz daha teknik kısmı, burası ise perakende satış kısmı. Biz normal atölyelerle çalışıyoruz. Direk kendimizden bir üretim söz konusu değil. İleride belli olmaz ama şartlar elverir ise işin o kısmına da geçebiliriz. Benim baba tarafından 3, anne tarafından 4 kuşaktır bu işi yapıyoruz. Ama hep perakende kısmı ile uğraşılmış. Bu üretimi veya tasarımı yapmak için okumak gerekmiyor sadece deneyim gerektiren bir şey. Burada önemli olan şey zanaatkar olmak.' şeklinde konuştu.
'Şu anda tasarruf söz konusu değil'
Her sene satışlarda belirli dönemlerde düşüş olduğunu kaydeden Recep Uzunoğlu; 'Eski zamanlarda tasarruf diye bir olay varmış. Şu anda insanların tasarruf yapabileceği bir pozisyon yok. Günümüz insanı bankaya borçlu, Ahmet'e, Mehmet'e herkese borçlu yani tasarruf olarak köşeye atabilecek bir durum veya ortada öyle bir para yok. Günümüzde giderler çok arttı, alınacak şeyler arttı ve seçenekte çoğaldığı için bir tasarruf söz konusu değil. Ama sektör bir risk altında mı diye düşünecek olursak eğer değil. Halkımız yine de düğün olduğu zaman mecbur olarak alıyor. Mesela mücevhere olan ilgi sürekli artıyor ve bu talepden dolayı vitrinde eksen olarak o yöne kayıyoruz. Günümüzde yaş gençleştikçe artan bir çoğunluk pırlanta elmas ve yarı değerli taş yani mücevher dediğimiz altınlara yöneldiler. Yeni sezondaki artışlar bizi şu yönden etkiliyor. Müşteri çok güvendiğimiz birisi ise borca veriyoruz eğer ödemede gecikme olursa bizi o yönden etkiliyor.' diye konuştu.
Fiyatların düşmesinde halkın sandığı gibi bir gurbetçi etkisinin olmadığının altını çizen Uzunoğlu altın fiyatları ve tasarruf konusunda şunları söyledi:
'Altının dünya genelinde bir piyasası var. Petrol nasıl yükselip düşüyorsa altın da aynı şekilde hareketleniyor. Bu fiyatların düşmesi için vatandaşın yapabileceği en mantıklı iş Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi evdeki altınları veya dövizi bozdurmaktır. Ama bunun etkisi çok az olacaktır, asıl etki derecelendirme kurumlarının verdiği notlar sayesinde düşüşe geçebilir. Halkımıza tavsiyem altın alsınlar ve bu en karlı yatırım. Günümüzde dövizi istediğiniz yerde bozdurabiliyor, TL'yi hemen harcayabiliyorsunuz ama altın öyle değil yani altının harcaması zor ve o yüzden kalıcı bir birikim.'
Haber-Foto: Tunahan Kaya / Osman Gazi Gün