Uzmanlardan alışılmışın dışında bir açıklama
Uzmanlar, alışılmışın dışında bir açıklama yaptı: "Çorbayı en iftarda en sona bırakın."Kaynak: İftarda çorbayı en sona bırakın
Uzmanlar, 'Katı bir malzemeyi sıvı dolu bir tencereye koyarsak onu eritmek zor olur. Fakat ezilmiş bir malzemeye yavaş yavaş sıvı ilave edersek daha rahat eritiriz' diyor.
Dr. Fevzi Özgönül 'İftarda çorbayı en sona saklayın ve sindirim sisteminizi çorba ile mühürleyin' diyerek şöyle konuştu:'Oruç tutarken mutlaka sahura kalkılmalı, sahur yemeklerinde seçilen besinler yüksek enerji içeren ve kolay hazmedilecek besinler olmalıdır. İftarda, boş mideye birden yüklenilmemelidir.
İftar menüsü:
Uzun süre aç kalan mideye birden bire çok miktarda yiyecek sokmak, sindirimi çok zorlaştırır ve bu davranış hiç ısınmadan maça girmiş bir sporcu gibi midenin de kasılmasına ve rahatsızlanmasına neden olur. Orucumuzu mümkünse bir bardak oda sıcaklığında su ve ardından bir iki zeytin ve peynirle açmalıyız. Böylece mide yiyecek geldiğini anlayacak ve ona göre kendisini hazırlayacaktır. İdeal olan orucumuzu açtıktan sonra gidip namazımızı kılmak ve sindirim sistemimizin hazırlanması için müsaade etmektir.
Ramazan ayı sıcak havalara denk geldiği için, çok susamış olacağız, ama sakın çok su içerek orucumuzu açmayalım, eğer çok su içerek orucumuzu açarsak midemiz su ile dolacağından iftarda yeterince yemek yiyemeyiz ve böylece iftardan sonra da çok acıkırız. İftar menümüzde besleyici gıdalara önem verelim. İftarda önemli olan vücudun tüm gün içinde ihtiyacı olan gıdaları yemektir. Bu nedenle açlığımızı çok kısa sürede kapatacak pide veya ekmeğe saldırmayalım. Yavaş yemeliyiz ve sindirimi kolaylaştırmak için çok çiğnemeliyiz. Ekmek hamur işi gıdaları daha az etli sebzeli yemek gibi besleyici gıdaları daha çok yemeliyiz. Yemek yerken mümkünse bize çok daha uzun süre enerji verecek, fındık, ceviz ve bademi soframızdan eksik etmemeliyiz.
İftarda çorba içeceksek, tavsiyemiz yemeğin en sonuna bırakmaktır. Oruç çorba ile açılırsa, hem çok çabuk doymamızı sağlar hem de sindirimi zorlar. Halbuki yemeğin üzerine içilen çorba sindirimimizi kolaylaştırır. İftarda meyve yemek istiyorsak, sofradan kalkmadan meyvemizi de yiyip yemek yeme işlemini iftar sofrasında bitirmeliyiz. Böylece sindirim sistemimiz daha rahat ve düzgün çalışır. Eğer iftardan sonra, biraz ara verip sonra bir meyve veya tatlı yemeye kalkarsak, bu sefer aralık verdiğimiz için sindirim bozulur. En güzeli iftar sofrasından kalktıktan sonra sindirimi kolaylaştırmak için hareket etmek ve Teravih namazı için camiye yürümektir. Sindirim sisteminin doğru çalışması için İftar ile sahur arasında çiğnenecek bir şey yememek gerekir.
İdeal iftar sofrasında olması gerekenler:
Mutlaka içerisinde az da olsa et, tavuk veya balık olan bir sebze yemeği olmalıdır, kan şekerini dengelemek için yoğurt veya salata bulunmalı, ayrıca zeytinyağlı bir başka yemek çeşidi de olmalıdır.'
Dr. Fevzi Özgönül, sahur menüsünde ise gece yarısı uyanan midenin durumunu düşündüğümüzde, genelde kahvaltı tarzı yemekler seçilmesi gerektiğini belirterek, 'Burada da süt ürünleri peynir, zeytin çeşitleri, biraz meyve ve yeşillik çeşitleri olabilir. Sahurdan sonra tekrar uyuduğumuz için, bunların yanında bizi yatarken çok rahatsız etmeyecek, börek veya omlet gibi yiyecekleri de yiyebiliriz. Bütün gün bize enerji vermesi için kavrulmamış kuru yemişleri de unutmamalıyız. Çok su içerek orucumuzu açmayalım, suyu iftar sofrasında yemek yerken ve yemekten sonra bol bol içebiliriz. Özellikle iftarda çok ekmek tüketmemeliyiz. İftar ile sahur arasında susuzluğumuzu çay kahve yerine su da içerek gidermeliyiz. Tatlıyı mümkünse sütlü tatlı olarak ve en erken iftardan 3 saat sonra az miktarda yemeliyiz. Her gece tatlı tercih etmemeliyiz' diye konuştu.
Akşam
Dr. Fevzi Özgönül 'İftarda çorbayı en sona saklayın ve sindirim sisteminizi çorba ile mühürleyin' diyerek şöyle konuştu:'Oruç tutarken mutlaka sahura kalkılmalı, sahur yemeklerinde seçilen besinler yüksek enerji içeren ve kolay hazmedilecek besinler olmalıdır. İftarda, boş mideye birden yüklenilmemelidir.
İftar menüsü:
Uzun süre aç kalan mideye birden bire çok miktarda yiyecek sokmak, sindirimi çok zorlaştırır ve bu davranış hiç ısınmadan maça girmiş bir sporcu gibi midenin de kasılmasına ve rahatsızlanmasına neden olur. Orucumuzu mümkünse bir bardak oda sıcaklığında su ve ardından bir iki zeytin ve peynirle açmalıyız. Böylece mide yiyecek geldiğini anlayacak ve ona göre kendisini hazırlayacaktır. İdeal olan orucumuzu açtıktan sonra gidip namazımızı kılmak ve sindirim sistemimizin hazırlanması için müsaade etmektir.
Ramazan ayı sıcak havalara denk geldiği için, çok susamış olacağız, ama sakın çok su içerek orucumuzu açmayalım, eğer çok su içerek orucumuzu açarsak midemiz su ile dolacağından iftarda yeterince yemek yiyemeyiz ve böylece iftardan sonra da çok acıkırız. İftar menümüzde besleyici gıdalara önem verelim. İftarda önemli olan vücudun tüm gün içinde ihtiyacı olan gıdaları yemektir. Bu nedenle açlığımızı çok kısa sürede kapatacak pide veya ekmeğe saldırmayalım. Yavaş yemeliyiz ve sindirimi kolaylaştırmak için çok çiğnemeliyiz. Ekmek hamur işi gıdaları daha az etli sebzeli yemek gibi besleyici gıdaları daha çok yemeliyiz. Yemek yerken mümkünse bize çok daha uzun süre enerji verecek, fındık, ceviz ve bademi soframızdan eksik etmemeliyiz.
İftarda çorba içeceksek, tavsiyemiz yemeğin en sonuna bırakmaktır. Oruç çorba ile açılırsa, hem çok çabuk doymamızı sağlar hem de sindirimi zorlar. Halbuki yemeğin üzerine içilen çorba sindirimimizi kolaylaştırır. İftarda meyve yemek istiyorsak, sofradan kalkmadan meyvemizi de yiyip yemek yeme işlemini iftar sofrasında bitirmeliyiz. Böylece sindirim sistemimiz daha rahat ve düzgün çalışır. Eğer iftardan sonra, biraz ara verip sonra bir meyve veya tatlı yemeye kalkarsak, bu sefer aralık verdiğimiz için sindirim bozulur. En güzeli iftar sofrasından kalktıktan sonra sindirimi kolaylaştırmak için hareket etmek ve Teravih namazı için camiye yürümektir. Sindirim sisteminin doğru çalışması için İftar ile sahur arasında çiğnenecek bir şey yememek gerekir.
İdeal iftar sofrasında olması gerekenler:
Mutlaka içerisinde az da olsa et, tavuk veya balık olan bir sebze yemeği olmalıdır, kan şekerini dengelemek için yoğurt veya salata bulunmalı, ayrıca zeytinyağlı bir başka yemek çeşidi de olmalıdır.'
Dr. Fevzi Özgönül, sahur menüsünde ise gece yarısı uyanan midenin durumunu düşündüğümüzde, genelde kahvaltı tarzı yemekler seçilmesi gerektiğini belirterek, 'Burada da süt ürünleri peynir, zeytin çeşitleri, biraz meyve ve yeşillik çeşitleri olabilir. Sahurdan sonra tekrar uyuduğumuz için, bunların yanında bizi yatarken çok rahatsız etmeyecek, börek veya omlet gibi yiyecekleri de yiyebiliriz. Bütün gün bize enerji vermesi için kavrulmamış kuru yemişleri de unutmamalıyız. Çok su içerek orucumuzu açmayalım, suyu iftar sofrasında yemek yerken ve yemekten sonra bol bol içebiliriz. Özellikle iftarda çok ekmek tüketmemeliyiz. İftar ile sahur arasında susuzluğumuzu çay kahve yerine su da içerek gidermeliyiz. Tatlıyı mümkünse sütlü tatlı olarak ve en erken iftardan 3 saat sonra az miktarda yemeliyiz. Her gece tatlı tercih etmemeliyiz' diye konuştu.
Akşam