Tok, "O gece ölmeye gittik"
Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri İl Başkanı Serkan Tok 15 Temmuz Hain Darbe girişinin yıldönümü münasebetiyle yazılı bir açıklama yaptı. Tok, ' 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'dür. Tam 3 yıl önce TSK içine yuvalanan terörist bir kadro millete ve devlete silah doğrultmuştur.' dedi.
Tok: '15 Temmuz'da Türk milletinden intikam alınmak istendi. 15 Temmuz'da Türkiye Cumhuriyeti'ne zehirli hançer saplanmıştır. Türk milleti 7'den 70'e ayağa kalktı. İhanet imanı geçemedi. İşgal emelleri milli iffeti yenemedi. 1 dolarlık namussuzlar kaçacak delik aradılar. Gene de yakayı kurtaramadılar. FETÖ ile mücadele sonuna kadar sürdürülmelidir. Bu konuda tavsama, ihmal, hoşgörü olamaz. Hatırlı ve arkası olan FETÖ'cülerin korunması diye bir şey söz konusu edilemez. Elbette mücadele hukuk ve adalet kümesinde yapılmalıdır.' Dedi.
15 TEMMUZ'DA NELER YAŞANMIŞTI
15 Temmuz 2016 gecesini değerlendiren Başkan Serkan Tok, 'Darbenin olduğu gece Emniyet müdürlüğüne gittim. Burada benimle birlikte herhalde 50 kişiye yakın vatandaş vardı. daha sonra sayı gittikçe yükseldi. Sayın Valimiz ve İl Emniyet Müdürümüzde oradaydı. Hemen yanlarına gidip sayın valimize 'Efendim Ben Milliyetçi Hareket Partisi Kocasinan İlçe Başkanı SerkanTok dedim. 'Ben buraya ölmeye geldim dedim.' Sayın valimizde bana hiç birimiz ölmeyeceğiz ifadelerini kullandı ve o gece protokolümüzle birlikte sabaha kadar beraberdik' dedi.
Başkan Tok o geceyi şöyle anlattı: 'Ankara'da ki siyasetle uğraşan arkadaşlarımız bir hareketlenmenin olduğunu belirtmeleri de bizim düşüncemizi iyice kuvvetlendiriyordu. O akşam saat 21.30'da bir darbe girişimi olduğunu duyunca iyice olaya vakıf olunca darbe olduysa devlet olarak vatandaş olarak darbeye karşı durmamız gereği noktasında Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin açıklamasını bekledik. Genel Başkanımızın sokağa çıkınız çağrısını duyduktan sonra 'darbeye karşıyız, hükümetin yanındayız' çağrısını duyunca darbeye karşı durduk. Yapmamız gereken Sayın Valimizin, Sayın Emniyet Müdürümüzün yanına gidip siyasi kimliğimizi açıklayıp devletimizin yanındayız demek için emniyete gittik. Yanılmıyorsam yaklaşık saat 23.30 civarında emniyete gittik. Biz ilk gidenlerden biri bizdik. Hatta Sayın Valimiz bir çok yerde dile getirmiştir. Gittik sayın Valimizin yanına İl Emniyet Müdürümüz de yanındaydı. Gidip, 'Efendim ben Milliyetçi Hareket Partisi Kocasinan İlçe Başkanı Serkan Tok buraya ölmeye geldik' dedim. Sayın Valimiz 'Hiç birimiz ölmeyeceğiz. Hepimiz bu hain darbe girişimine karşı duracağız' dediler. Ben genel başkanımızın sözünü yere eğdirmeyip tepkimi yerine getirdim. Sabaha kadar da Sayın Valimiz ve Sayın İl Emniyet Müdürümüz yanında nöbette bekledik. Çok şükür ki İstanbul yada Ankara'da olan o hazin görüntüler Kayseri'de oluşmadı. Burada bir kan ve gözyaşı durumu olmadı. Olsaydı da biz oraya her şeyi göze alarak gitmiş durumdaydık.
Türk Devletinin yanında yer almak her ülkücünün dünya görüşüdür. Başbuğumuzun bize öğretmiş olduğu ve sonrasında Genel Başkanımızın bize emretmiş olduğu bir dünya görüşüdür. Ülkücülerin varlığının temel nedeni devlete olan sadakat ve millete olan bağlılıktır.
15 Temmuz'da destan yazan milletimle övünüyorum. Aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize uzun ömürler diliyorum. Yanılıp yenilip yeni bir darbe girişimini aklından, havsalasından geçiren varsa ölümü göze almış demektir, bunu da özellikle hatırlatıyorum. Milliyetçi-Ülkücü Hareket konu vatan ve millet olunca fedakrlıkta sınır tanımaz. Ülkücülük en kutlu vasıf, Ülkücü ise en şuurlu varlıktır.'
15 TEMMUZ'DA NELER YAŞANMIŞTI
15 Temmuz 2016 gecesini değerlendiren Başkan Serkan Tok, 'Darbenin olduğu gece Emniyet müdürlüğüne gittim. Burada benimle birlikte herhalde 50 kişiye yakın vatandaş vardı. daha sonra sayı gittikçe yükseldi. Sayın Valimiz ve İl Emniyet Müdürümüzde oradaydı. Hemen yanlarına gidip sayın valimize 'Efendim Ben Milliyetçi Hareket Partisi Kocasinan İlçe Başkanı SerkanTok dedim. 'Ben buraya ölmeye geldim dedim.' Sayın valimizde bana hiç birimiz ölmeyeceğiz ifadelerini kullandı ve o gece protokolümüzle birlikte sabaha kadar beraberdik' dedi.
Başkan Tok o geceyi şöyle anlattı: 'Ankara'da ki siyasetle uğraşan arkadaşlarımız bir hareketlenmenin olduğunu belirtmeleri de bizim düşüncemizi iyice kuvvetlendiriyordu. O akşam saat 21.30'da bir darbe girişimi olduğunu duyunca iyice olaya vakıf olunca darbe olduysa devlet olarak vatandaş olarak darbeye karşı durmamız gereği noktasında Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin açıklamasını bekledik. Genel Başkanımızın sokağa çıkınız çağrısını duyduktan sonra 'darbeye karşıyız, hükümetin yanındayız' çağrısını duyunca darbeye karşı durduk. Yapmamız gereken Sayın Valimizin, Sayın Emniyet Müdürümüzün yanına gidip siyasi kimliğimizi açıklayıp devletimizin yanındayız demek için emniyete gittik. Yanılmıyorsam yaklaşık saat 23.30 civarında emniyete gittik. Biz ilk gidenlerden biri bizdik. Hatta Sayın Valimiz bir çok yerde dile getirmiştir. Gittik sayın Valimizin yanına İl Emniyet Müdürümüz de yanındaydı. Gidip, 'Efendim ben Milliyetçi Hareket Partisi Kocasinan İlçe Başkanı Serkan Tok buraya ölmeye geldik' dedim. Sayın Valimiz 'Hiç birimiz ölmeyeceğiz. Hepimiz bu hain darbe girişimine karşı duracağız' dediler. Ben genel başkanımızın sözünü yere eğdirmeyip tepkimi yerine getirdim. Sabaha kadar da Sayın Valimiz ve Sayın İl Emniyet Müdürümüz yanında nöbette bekledik. Çok şükür ki İstanbul yada Ankara'da olan o hazin görüntüler Kayseri'de oluşmadı. Burada bir kan ve gözyaşı durumu olmadı. Olsaydı da biz oraya her şeyi göze alarak gitmiş durumdaydık.
Türk Devletinin yanında yer almak her ülkücünün dünya görüşüdür. Başbuğumuzun bize öğretmiş olduğu ve sonrasında Genel Başkanımızın bize emretmiş olduğu bir dünya görüşüdür. Ülkücülerin varlığının temel nedeni devlete olan sadakat ve millete olan bağlılıktır.
15 Temmuz'da destan yazan milletimle övünüyorum. Aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize uzun ömürler diliyorum. Yanılıp yenilip yeni bir darbe girişimini aklından, havsalasından geçiren varsa ölümü göze almış demektir, bunu da özellikle hatırlatıyorum. Milliyetçi-Ülkücü Hareket konu vatan ve millet olunca fedakrlıkta sınır tanımaz. Ülkücülük en kutlu vasıf, Ülkücü ise en şuurlu varlıktır.'