Teröristbaşı darbeyi Türkiye'den yönetecekti!

FETÖ elebaşı Gülen'in kanlı darbe girişimi Türkiye'de bizzat yönetmek istediği ve 'sağlığım el verirse ben de 'katılırım', Türkiye'ye gitmek uçakla 10 saat sürüyor, sağlığım buna elvermeyebilir' ifadelerini kullandığı ortaya çıktı. Deşifre edilen ByLock konuşmalarında teröristbaşının Ocak ayından itibaren darbe sinyalleri verdiği görüldü.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturmaları kapsamında, kriptosu çözülen ByLock yazışmaları, terörist başı Fetullah Gülen'in darbe girişimini bizzat yönetmek için Türkiye'ye gelmek istediğini ancak sağlık gerekçesiyle gelemediğini ortaya koydu.

Edinilen bilgilere göre Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianamesi henüz tamamlanmayan bir soruşturma kapsamında, örgüt üyelerinin ByLock üzerinden gönderdikleri çok sayıda elektronik posta içeriği tespit edildi.

Soruşturma savcıları, 15 Temmuz darbe girişiminden yaklaşık altı ay önce yapılan yazışmalarda, örgütün bir darbe girişiminde bulunacağına dair önemli bilgilere ulaştı.

Bu yazışmaların, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 'özel sohbetlerdeki' konuşmalarından yapılan alıntılardan oluştuğu belirlendi.

'ABD, Rusya ve iç dinamikler anlaştı'

Bu kapsamda, 'saliha86' rumuzlu örgüt mensubu, 21 Ocak 2016'da gönderdiği elektronik postada, Gülen'in AK Parti'nin iktidardan düşürülmesi için iç ve dış dinamiklerin harekete geçtiğini aktararak, örgüt elebaşının sözlerinden şu alıntıyı yaptı:

  • 'Cuma günü yapılan sohbet, hissi ve coşkundu. Bütün kamp hüngür hüngür ağladı. 'Hepiniz birleşin ve gelin üzerimize, bu yoldan dönersek kahpeyiz' dedi. Çok ağladı, o ağlayınca hepimiz ağladık. 'Az kaldı, bu süreç bitecek' dedi. 'Bu benim şahsi değerlendirmem değil, ABD, Rusya ve 'iç dinamikler' bunların gitmelerinde anlaştı.' dedi.'

Gülen'in Türkiye ve Mısır'la ilgili değerlendirmesi Aynı kullanıcı yine Gülen'in sohbetinden çok sayıda örgüt mensubuna gönderdiği mesajında, 'Bir sabah uyandığınızda falan kaçtı, filan uçtu. Eden bulur dünyası. Yakında kibirlerinden şımarıkça ve küstahça, gökte pervaz ediyor gibi görünenlerin nasıl yere çakıldığını göreceksiniz' ifadelerini kullandı. Mesajın devamında, Gülen'in Türkiye ve Mısır ile ilgili değerlendirmesine de yer verdi:

Bir gün bayram dönüp dolaşır bir de 'Türkiye'ye uğrayayım' der. Türkiye ve Mısır'a da bayram geldiğinde bütün dünyaya bayram gelmiş olur.

'Darbe girişimini Gülen yönetecekti'

Yazışmalarda Afrika kampındaki bir örgüt üyesinin gördüğü rüyayı anlatmasının ardından Gülen'in 'Sağlığım el verirse ben de katılırım, Türkiye'ye gitmek uçakla 10 saat sürüyor, sağlığım buna elvermeyebilir.' ifadelerini kullanması da dikkati çekti.

Soruşturma savcılarına göre bu ifadeler, Gülen'in Türkiye'ye gelerek 15 Temmuz darbe girişimini bizzat yönetmek istediğini ancak sağlık gerekçesiyle gelemediğini ortaya koyuyor.

Terörist başının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için ağır benzetmeler yaptığı bir sohbetinde, ilerleyen yıllarda örgüt mensuplarının dünyanın birçok ülkesinin yönetiminde söz sahibi olacağını iddia ederek, 'Belki ilerde 70 ülkede üçer kişilik temsilcilerle oturacak, dünyanın kaderini konuşacaksınız. (Büyük müjde) Şimdi mikro planda bunu yapıyorsunuz.' ifadeleri de kriptosu çözülen yazışmalar arasında yer aldı.

Pensilvanya'dan Silivri Cezaevine takke

FETÖ üyelerine yönelik olası operasyonlar karşısında alınacak tedbirlerin de anlatıldığı mesajlara, örgütten ayrılmak isteyenleri tutabilmek için terörist elebaşı Gülen'in İslam kutsallarını istismar ettiği de yansıdı.

100'ü aşkın ülkede yapılanan FETÖ, İslami inaçları hemen hemen her alana alet etti. Bunun ilk örnekleri örgüt yapılanmasındaki terminolojide görülüyor. 'İmam' unvanını örgütteki sorumlular için kullanan Gülen, kendisi içinse 'kainat imamı' tanımını yapıyor. İslam kimliğini kendi lehine kanalize eden FETÖ, İslam aklının da uyguladığı tanımların içini boşaltmaya çalışıyor. Dershane, okul ve yurtlardaki gençlere sorumluluk vererek zehirlemeye kalkışan FETÖ, 'ışık süvarileri' gibi unvanlar kullandı. Böylece çocukluktan itibaren alınarak eğitilen çocuklardan örgütün amaçlarına hizmet eden sözde bir 'Altın nesil' çıkardı. Gülen'in İslam ile bağdaştırılamayan İslam terminolojisi, örgütün her tabakası tarafından benimseniyor.Video: FETÖ'nün sapkınlık ve hezeyanları 1Video: FETÖ'nün sapkınlık ve hezeyanları 2Video: FETÖ'nün sapkınlık ve hezeyanları 3[[ Kur'an'ı Kur'an'dan sadeleştirdi: MEAL ]]İslami ölçülerin sunulmasında FETÖ'nün kendi lehine tanımlamalar yaptığı, çıkarları doğrultusunda Kur'an'ı manipülasyonlara uğrattığı belgelerde yer alıyor. FETÖ'nün eski gazetesi Zaman'ın Elmalılı Hamdi Yazır'ın Diyanet İşleri Neşriyatı'ndan yayınlanan 'Hak Dini Kur'an Dili' tefsirinin sadeleştirilmiş hali üzerinde oynadığı ortaya çıktı. Azim Yayınları tarafından sadeleştirilmiş hali basılan kitapta, Nahl suresinin 43. ayeti, '(Ey Peygamber!) Biz senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız ilim adamlarına sorun' şeklinde Türkçe'ye çevrilmiş olmasına rağmen 'İlim adamları' ifadesinin 'Tevrat ve İncil alimleri' yazılarak tahrip edildiği görüldü.Video: Gülen'in masonluk belgesi[[ Gülen'in dostuyla kurduğu diyalog: PAPA]]Gülen'in gerek Türkiye'de yaşadığı gerekse ABD'ye sığındığı yıllar boyunca Vatikan'la yakın bir bağ kurduğu anlaşılıyor. Eylül 1997'de New York'a giden Gülen, Katolik aleminin önemli ismi olan New York Kardinali John O'Connor ile görüştü. Papa'nın sağ kolu olarak bilinen O'Connor'ın görüşmede Gülen'in dinlerarası diyalog ile ilgili fikirlerine övgüler yağdırdığı bildiriliyor. Daha sonra Gülen ve ekibi 9 Şubat 1998'te Papa II. Jean Paul ile 30 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdi. Din mühendisliği yapan Gülen bu yıllarda filizlendirdiği dinler arası diyalog planını, okullarında ve sohbetlerinde de yoğun bir şekilde işledi. Bu diyaloğu İslam dünyasındaki tek muhatabı olarak Gülen aktörü lanse edildi.Video: Gülen'den dinlerarası diyalog projesiVideo: Vatikan'ın Temsilcisinden Gülen'e övgüVideo: Gülen: Papa Hazretleri ile görüşeceğizVideo: 'Gülen ile birbirimizi çok seviyoruz'[[ FETÖ'nün uyanamadığı rüya: PEYGAMBERLER ]]FETÖ elebaşı Gülen, uzun yıllardır yaptığı açıklamalarda 'rüya' temasını sık sık tercih ediyor. Peygamberlerin gerek gerçek hayatta gerekse rüyalarda kendisiyle konuştuğunu aktaran Gülen, vermek istediği mesajları bu misyona bürüyor. Böylece örgüt tabanını daha kolay bir şekilde yönlendiriyor, inandırıyor. Peygamber Efendimiz için zaman zaman 'şuan yanımızda' gibi tabirler kullanan Gülen'in bazı durumlarda yerinden kalkarak yer verdiği de kayıtlara geçti. Gülen'in kurduğu 'peygamber' üzerinden anlatım tarzını örgüt mensupları da kullanıyor. Tutuklu FETÖ'cüler 'Peygamber Efendimiz ziyaretimize gelecek' yalanıyla bekliyor.Özel prodüksiyonRüyalar üzerinden örgüt içinde prodüksiyon yapıldığı da görülüyor. Konya'da yürütülen bir soruşturmada itirafçı olan üsteğmen, darbe girişiminden kısa süre önce 'cemaat abisi' tarafından kendisine, 'Peygamberin rüyalarına gireceği 2 generalin darbe yapacağının ve her şeyin düzeleceğinin' anlatıldığı video izlettiğini ifade etti.Video: Fetullah Gülen'in Peygamber Efendimize hakaret konuşmasıVideo: Teröristbaşı Gülen'den koltuk değiştirme numarasıVideo: Teröristbaşı Gülen: Fatih Kolejinin koridorlarında...[[ '9'u 5 geçe' doğum kimliği: MEHDİ ]]FETÖ elebaşının kendi doğum tarihi üzerinden yapmış olduğu değişiklik, istismarcı 'kimliği'ni gözler önüne seriyor. Kendisini 'mehdi' sanan ve o şekilde lanse eden Gülen, doğum tarihinde de bu amaca hizmet eden bir düzenlemeye gidiyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 10 Kasım'da vefat ettiğine ilişkin bilgileri kullanan Gülen, kendi doğumu için 11 Kasım tarihini kullanıyor. Hlbuki Gülen'in kimlik kayıtlarını yazılı belgelerde 27 Nisan 1941 olarak geçiyor. Bu dezenformasyonun nedeni ise Gülen'in doğumuyla Hz. Mesih'in gökten inmesinin temsilinin bir arada verilmesinin amaçlanması. Gülen'in 'belki de 9'u 5 geçe doğmuşumdur' gibi ifadeler kullandığı da biliniyor.Video: Namaz kılarken sağı solu izleyen FETÖ lideriVideo: Gülen'in son hezeyanı: 2. Murat beni namaza kaldırırdı[[ Vasıfsız Gülen'e vasıf: KORUNMUŞ ]]FETÖ mensuplarının örgüt lideri Gülen için kullandığı dini vasıflar ve yaşadıkları psikoloji de dikkatleri çeken bir diğer istismar konusu. Gülen için deta peygamberlere duyulan bağlılık ortaya koyuluyor, 'korunmuşluk' vasfı terörist başına atfediliyor. 'Din limi' ve 'hocaefendi' gibi kabul edilemeyecek dini sıfatlar da Gülen için kurgulanan terminolojinin bir parçası. Gülen'in dini kuralları belirlemede kendisini Kur'an ve Sünnet'in mutlak otoritesi yerine ikame etmiş olduğu anlaşılıyor. Teröristbaşı için 'masum', 'yanılmaz' ve 'seçilmiş' olduğu yönünde oluşturulan algı, örgüt mensupları için mutlak itaat ve bağlılık tavrının dışa vurulması için en büyük araçlardan biri.Video: Gülen'in şovu yine dillere düştüVideo: FETÖ'nün yeni yayınlanan 'sapkınlık' görüntüleriVideo: ''Fetullah Gülen'in ağzını sildiği peçeteyi yediler''[[ Sadaka adına hırsızlık: HİMMET ]]Büyük bir finansal yapılanmayı da terörize eden FETÖ, milyarlarca liralık maddi kaynağı 'himmet' adı altında kanalize etti. Bütçeyi oluşturan paralar, çeşitli kaynaklardan yıllar boyunca toplandı. Zekat ve sadaka adı altında toplanan yardımlardan örgüt mensuplarının maaşlarındaki kesintiye, kurban ibadeti için verilen paralardan örgütün tabanındaki yoksul kesimden koparılan küçük meblağlara kadar hemen her alanda yıllar boyunca himmet sağlandı. Yurtiçi ve yurtdışındaki yapılanma, himmet için düzenli olarak toplantılar da düzenledi. Bu davetler için 'yüzmeye beklemek', 'kavurmaya davet', 'çay programı' şifresi kullanılırken; toplanacak para içinse 'ayakkabı' ve 'tereyağı' gibi ifadeler kullanıldı.Video: 2 Milyon 135 bin TL'lik 'Himmet' operasyonuVideo: FETÖ'nün gizli kasası böyle görüntülendiVideo: FETÖ lideri Gülen'den yine beddua seansı![[ Darbe üzerine darbe: DEVLET ]]FETÖ elebaşı Gülen'in 1960'lı yılların koşullarında henüz 20 yaşındayken devlet üzerine kirli planlar kurduğu anlaşılıyor. Gülen bu düşüncelerini bir konuşma sırasında da açık ediyor: 'Senin iktidar dediğin şey nedir, 20 yaşında ben onu devireceğimi yerine başkasını kuracağımı planlamış insanım.' 80 darbesinden sonra da FETÖ devlet üzerine kurduğu 'paralel' planların derecesini artırıyor. Resmi kurum kadrolarında örgüt mensupları sistemli bir şekilde yer bulmaya başlıyor. 28 Şubat 1997'ye gelindiğinde de FETÖ'nün izleriyle karşılaşılıyor. Sızıntı'daki başyazıda Gülen darbecilere methiyeler düzüyor: 'Ümidimizin tükendiği yerde, Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz.' FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi de bu sürecin son örneği olarak gözler önünde.Video: Fetullah Gülen 28 Şubat'a böyle destek olmuştuVideo: Gülen'in 'yayınlanmasın' dediği o kaset!Video: Darbe olsaydı, Gülen Türkiye'ye Yavuz Sultan Selim'in kaftanıyla gelecektiVideo: FETO, darbeci müftüyü yere göğe sığdıramadı[[ Medyatik terör: FETÖ YAYINLARI ]]FETÖ'nün televizyon kanalları, gazeteleri, dergileri ve radyoları propaganda aracı olarak yoğun bir faaliyet içeriyor. Sözde öğrenci yetiştirme adı altında açılan Işık Evleri ve Akyazılı Vakfı ile kurduğu yapının organize olmasını sağlayan Gülen, daha sonra ilk iş olarak ise medyaya yöneliyor. 1979'a gelindiğinde örgütün en önemli yayınlarından olan Sızıntı dergisinin yayın hayatına başladığı görülüyor. 1986'da İhsan Arslan ve Alaattin Kaya tarafından kurulan ve İslami cephenin sesi olarak konumlandırılan Zaman gazetesi de 1987 yılında Fetullah Gülen'in kontrolüne geçiriyor. Bu süreci STV ve diğer yayın organlarının birbiri ardında kurulması izliyor. Gülen'in gerek sözlü gerekse subniminal mesajlarına sahne olunuyor.Video: STV dizilerinin senaryosunu Gülen onaylıyorduVideo: FETÖ hain planını STV dizisinde böyle anlatmış[[ Sınıfları dolduran terör: OKUL VE DERSHANELER ]]FETÖ'nün gençlere ulaşmak ve örgüte kazandırmak için bulduğu alanın başında okul ve dershaneler geliyor. Örgüt mensubu velilerin yanı sıra toplumun çeşitli kısımlarına da ulaşmaya çalışan örgüt, 'başarı' referansını sağlamak için çalıntı sorularla örgüte kazandırdıkları öğrencilere sınav da kazandırıyor. Dershanelerin hem yeni eleman kazanma hem de mali kaynaklar elde etme noktasında kilit roldeki 1980-90 yıllarda Gülen'e bağlı 20-30 okul açılıyor. Bu sayı, 2000'li yılların başına gelindiğinde binlerle ifade ediliyor. İlk ve ortaöğretimin yanında üniversitelerde de yapılanan örgüt, yurtlar üzerinden faaliyetlere yer buluyor. Örgüt mensubu öğrenciler, devlet kurumlarına yerleştiriliyor.Video: FETÖ okulunda lüks otel konforunda gizli odalarVideo: FETO'ya keman çalan bakın kimin kızı çıktıVideo: FETÖ, çocukların beynini böyle yıkamış![[ İnfiallerin arkasındaki güç: TOPLUMSAL OLAYLAR ]]2000'li yılların ardından özellikle Türkiye'yi meşgul eden toplumsal olaylarda ve terörist faaliyetlerde FETÖ parmağının olduğu görülüyor. Gezi Parkı'ndan MİT TIR'larına kumpasa, Halkbank operasyonlarından şike davalarına kadar son yıllarda Türkiye'de yaşanan olayların altında Gülen'in imzası bulunuyor. Medya desteğiyle de olayları sulandıran terör örgütü, infiale yol açan toplumsal olayların 1 numaralı sorumlusu: 7 Şubat MİT krizi, Gezi Parkı olayları, 17/25 Aralık kumpası, futbolda şike operasyonları, Uludere katliamı ve daha fazlası. PKK ve DHKP-C'nin saldırılarının perde arkasında da FETÖ'yle kurulan işbirliklerinin varlığı söz konusu: Reyhanlı, Hrant Dink, Savcı Mehmet Selim Kiraz ve Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov gibi önemli isimlere düzenlenen saldırılar ve daha fazlası... Tüm bunlar FETÖ'nün Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmedeki niyetinin ne denli kötü kullandığının ve 'eli içeride aklı dışarıda' bir örgüt olduğunun birer yansıması olarak tarihe iz bırakıyor.Video: Rus büyükelçiye suikast STV dizisinde planlanmışVideo: Atalay Demirci'den teröristbaşı Gülen'e özel gösteriVideo: FETÖ liderinin Fenerbahçe yorumuVideo: Namaz kılarken sağı solu izleyen FETÖ lideri[[ Sınırları aşan yuva: ULUSLARARASI ]]Dünyanın her noktasına sızmış olan örgüt, Türkiye dışında da büyük faaliyetlerde bulunuyor. 170 ülkede okul ve yurt başta olmak üzere çeşitli kuruluşları hayata geçirerek Gülen'in planlarına hizmet eden örgüt, devlet kurumları ve lobicilik faaliyetlerine de sızıyor. Uluslararası yapılanmanın kalesi ise şüphesiz Pensilvanya. ABD'deki eyalette Gülen, 130 dönümlük bir alanı kapsayan çiftlikte 1999'dan beri yaşıyor. ABD ile Türkiye'nin 'iade' süreci de bu eksende yıllardır resmen ilerliyor. ABD'de FETÖ elebaşının yanı sıra çok sayıda üst düzey yönetici de barınıyor. Öte yandan Almanya'dan Avustralya, Kırgızıstan'dan Tanzanya'ya kadar dünya coğrafyasının büyük bir bölümüne sızmış durumda. FETÖ'nün dünya yapılanmasına ilişkin haritaher şeyi gözler önüne seriyor.Video: FETÖ üyelerinin Pensilvanya'da gizli çekim görüntüleri ortaya çıktıVideo: İade edilmemek için ABD'ye yalvardıVideo: Teröristbaşı Gülen: Bizi içeri atanlar cehenneme gidecek[[ Terörizmin sosyal mecrası: TEKNOLOJİ ]]FETÖ'nün gelişen teknolojik unsurlarla birlikte faaliyetlerini mobilize ettiği görülüyor. Mesajlaşma programlarını ilk yıllarında kullanan örgüt, daha sonra şifreli mesajlaşma programları yazmaya da başlıyor. ByLock, bu sürecin en net göstergesi... Sadece örgüt mensuplarının özel şifre yoluyla yazışabildiği programın MİT tarafından deşifre edilmesinin ardından Eagle'ın kullanımı başladı. 'Candy Crush Saga' görünümlü mesajlaşma programları da sürecin diğer aplikasyonlardan. FETÖ'nün ABD'den verdiği mesajlar anlık olarak örgüt mensuplarına aktarılıyor, örgüt içi yazışmalar ile faaliyetler yürütülüyor. Güvenlik birimleri, ByLock gibi yeni programı da tüm ayrıntıları ve boyutlarıyla ortaya koymak için çalışmalarını derinleştiriyor.Video: FETÖ'nün mobil ağının kodlarıVideo: Fetullah Gülen ByLock'u anlatırken böyle salağa yattıVideo: Okulda FETÖ propagandası yapan hain tutuklandı[[ Aileyi yozlaştırma kataloğu: EVLİLİK]]FETÖ yapılanmasının en dikkat ettiği unsurlardan biri de örgüt mensuplarının eşleri. Örgütün devlete sızmaya başladığı yıllarda bu hassasiyet, 'gizlilik' vurgusu üzerinden işliyor. Başörtülü eşlerin başı açılıyor, içki içilmesi emrediliyor. Örgüt mensuplarının bekar bireylerinin de evlilikleri üzerinde Gülen'in büyük bir yaptırımı söz konusu. Bay ve bayanlar için hazırlanan listeler, fotoğraflı kataloglar şeklinde toplantılarda ve internet ortamında paylaşılıyor. Randevuların ardından İslami ve sosyolojik olgulardan uzak olan görüşmeye her iki taraf abisi ve ablasıyla geliyor. 15 dakikanın ardından herkes başka bir odada kendi abisi ve ablasıyla görüşüyor. Tarafların birbirine 1 hafta boyunca görüş vermesi dahi yasak. Son kararı aracılar veriyor. Örgüt mensuplarının eşlerinden tepki görmesi durumundaysa FETÖ devreye giriyor ve yuvayı bölüyor.Video: FETÖ maaş kartını aldığı öğretmeni zorla evlendirmek istemişVideo: Teröristbaşı Gülen: Adanmışlık ruhunun gereği ceketinizi satın

'ihsanbey06' rumuzlu örgüt üyesinin 17 Şubat 2016'ta gönderdiği 'Hoca efendinin şahitliği' başlıklı mesajda Gülen'in şu ifadelerine yer verildi:

'Hiç bıkmadan hizmet deyip, dünyanın dört bir tarafına saçılmış adanmışlara, bugün maruz kalınan bunca saldırılar karşısında sadakatlerini koruyarak dimdik duranlara ve bu noktada farklı farklı mağduriyetler, mahkumiyet ve mazlumiyet yaşayanlara, bütün bunlara sabırla katlananlara, Allah izin verirse 'ahirette nasıl şahitlik yapacağımı' hepiniz göreceksiniz.'

'saliha86' rumuzlu kullanıcının 14 Ocak 2016'da gönderdiği mesajda ise FETÖ üyelerine yapılan operasyonlarda 1 dolarların ele geçirildiğine dair basında yer alan haber paylaşılarak, 'Böyle bir bilgi ulaştı. Bizler ve ilişkili olduğunuz tüm arkadaşlarda bu tür şeyler varsa dikkatli olmak lazım. HE'ye (hoca efendi) inanmak, davaya inanmak esas olmalı, gerisi...' uyarısı yapılıyor.

Aynı kullanıcının 21 Ocak 2016'ta gönderdiği mesajda da Gülen'in kendisini ziyaret eden avukatlar aracılığıyla Silivri Cezaevinde tutuklu olan 'Yunus' isimli şahısa takkesini gönderdiği bilgisi yer aldı.

Mesajda, 'Necdet abi avukatlara, 'tarihi görev yapıyorsunuz cenneti satın alıyorsunuz.' dedi. 'Hocam Silivri'deki Yusuflardan Yunus bizzat sizin takkenizi istiyor', dedim. Tebessüm etti, 'selam söyle' deyip kafasından çıkartıp verdi.' ifadeleri kullanıldı.
AA

Bakmadan Geçme