Tatar: "Biz Türkiye'ye güvendik, güvenmeye de devam ediyoruz"
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, "Eğer biz dik durmazsak, eğer güçlü olmazsak, eğer Türkiye Kıbrıs'ta kararlılığını ileriye götüremezse o zaman onların Doğu Akdeniz'deki zenginlikleri tek taraflı olarak kendilerine almak için her türlü oyunu oynayacaklarını bilerek ona göre siyasetimizi şekillendirmek durumunda olduğumuzu paylaşmak istiyorum. Onun için Türkiye'ye seslenmek istiyorum biz Türkiye'ye güvendik, güvenmeye de devam ediyoruz" dedi.
Kayseri Üniversitesi tarafından düzenlenen 'Mavi Vatanda KKTC'nin Rolü' konulu konferansa katılmak için Kayseri'ye gelen KKTC Başbakanı Ersin Tatar, ilk olarak Kayseri Valiliği'ni ziyaret etti. Burada Vali Şehmus Günaydın ve il protokolü tarafından karşılanan Tatar, valilik makamında Vali Günaydın ile görüştü. Vali Günaydın, Başbakan Tatar'ı kentte ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan KKTC Başbakanı Ersin Tatar; İdlib'de şehit olan asker ailelerine başsağlığı dileyerek, 'Bahar Kalkanı' harekatının bölge huzuru açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Tatar; 'Bizlerin esas görevi Doğu Akdeniz'de gelişmeler içerisinde KKTC içerisinde yaşayan Türk halkının esenliğini ve güvenliğini koruyabilmek ve ileriye taşıyabilmek adına Türkiye ile dostluk ve kardeşlik bağlarımızın daha da güçlenmesi adına zaman zaman Türkiye'nin çeşitli yerlerinde gidip konferanslar veriyorum. Bu da beni bahtiyar ediyor. Çok önemli bir bölgede yaşıyoruz ve şuanda çok önemli gelişmeler yaşanmaktadır. İdlib'de şehit düşen Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet diliyorum, Türk ulusunun başı sağ olsun. Bahar Kalkanı Harekatı'nı yakından izliyoruz. Dualarımız Mehmetçikledir, inşallah başarılı olacaklar. Bu bölgedeki huzur, Türkiye'mizin güvenliği bir bakıma bizlerin de selameti bakımından önemlidir. Bu ortamda çok dikkatli olunması gerekmektedir. Çeşitli emperyalist güçler çeşitli oyunlar içerisindedir. Kıbrıs'ta da bu böyledir. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte Kıbrıs'taki refah ve esenliğimiz, güvenli bir geleceğimiz için mutlaka Türkiye ile iyi ilişkiler içerisinde ve gelecekteki siyaseti belirlerken Türkiye ile istişare içerisinde olunması gerektiğini paylaşıyoruz. Büyük ulusun evlatları olarak birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmemiz ve çeşitli temasların yoğunlaşarak devam etmesi bizleri daha da güçlü kılmaktadır' ifadelerini kullandı. Valilik ziyaretinin ardından Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret eden Başbakan Tatar, burada başkan Memduh Büyükkılıç ile görüştü. Ziyaretlerin ardından KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Kayseri Üniversitesi tarafından 15 Temmuz Yerleşkesi Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Mavi Vatanda KKTC'nin Rolü' konulu konferansa katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan konferans, şehitler için Kuranı Kerim tilavetiyle devam etti. Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ve Vali Şehmus Günaydın'ın açılış konulmalarının ardından Başbakan Tatar'ın konferansına geçildi. Tatar; 'Ulusumuzun son 100 yılda yaptığı kahramanlıklar ve özgürlük mücadelesinde vermiş olduğu mücadele hala anılmaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti şaka olsun diye kurulmadı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Doğu Akdeniz'de belli ki çok önemli ulusal menfaatlerimiz olduğu için ve 1974'de kahraman Türk askerinin adaya Türkiye Cumhuriyeti'nin garantörlük hakkını kullanarak müdahale ettiğini ve ondan sonra yaşananları hep birlikte gördük. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin güçlenerek yoluna devam etmesi ulusal çıkarlarımız bakımından fevkalade önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti bu bölgede çok önemli bir devlet, Doğu Akdeniz'e en uzun sahil şeridiyle bu bölgede söz sahibi olma ve Rum-Yunan ikilisinin tek taraflı yapmakta olduğu bir takım girişimlere yapılan çalışmalarla 'dur' demek ve haliyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile yaptığı anlaşmalar ve bir takım faaliyetlerle Doğu Akdeniz'deki zenginliklerin paylaşımında artık bizler de söz sahibi olmak durumundayız' dedi.
'Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon rezervlerini Türkiye'nin yaklaşık 572 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek seviyede'
Doğu Akdeniz'in zengin bir bölge olduğunu ve bu zenginliğe sahip çıkmanın boyunlarının borcu olduğunu ifade eden Tatar; 'Yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde büyük zenginlikler vardır. Türk Milleti olarak gerek ana vatan gerekse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'yle zenginlik ve refah kaynağı olan 'Mavi Vatanımıza' sahip çıkmak zorundayız. Bu bizim gelecek nesillere olan boynumuzun borcudur. Bu noktada da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kilit konumundadır. Bizim amacımız sadece yaşayan neslin değil yaşayacak nesillerin de menfaatlerini korumak, zenginliklerine şimdiden sahip çıkmaktır. Mavi Vatanımızı Yunan'a, Rum'a peşkeş çekersek gelecek nesillerimiz onların kölesi olur ve bizi hayırla değil kahırla yad ederler. Doğu Akdeniz'de yaklaşık olarak toplam değeri 1 buçuk trilyon dolar yani 30 milyar varil petrol ve eşdeğer hidrokarbon yatakları bulunmaktadır. 2010 yılı tüketim miktarına göre Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon rezervlerinin Türkiye'nin yaklaşık 572 yıllık, Avrupa'nın ise 30 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayabilecek seviyede olduğu anlaşılmaktadır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan, İtalya, İsrail'in projesine göre Yunanistan'a gelen doğalgaz Yunan doğalgaz sistemine aktarılacak oradan da Bulgaristan'a aktarılacaktır. Bu proje, Türkiye Türkiye'nin haklarını yok saymaktadır. Çok büyük oyunlar oynanmaktadır, biz de buna karşı duruyoruz. Haklarımızı gasp etmeye çalışmaktadırlar' şeklinde konuştu.
'Türkiye'ye güveniyoruz'
Kıbrıs'ta oyunlar oynandığını ve çıkar gruplarına, Rum-Yunan ikilisine 'Dur' demek gerektiğinin altını çizen KKTC Başbakanı Ersin Tatar konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Uzun vadede kuzeye hem Rumların hem yabancıların yerleşebilmesi ve Türklerin oradaki etkinliğinin azaltılması onların ulusal çıkarları ve hedefleridir. Dolayısıyla bizler, bu oyunlara hiçbir zaman gelmemek durumundayız. Anlaşmanın şekli ne olursa olsun kuzey devletinde Türklerin gerek mülkiyette, gerek nüfusta, gerek yönetimde mutlaka çoğunluk ve mutlak haklarının olması gerekmektedir. Bunu da Türkiye'nin garantörlüğünde sürdürebiliriz. Bu şekilde bir anlayış, politika, siyaseti güçlenerek devam ettirilmesi gerekmektedir. Çünkü tarih gerçekten çok şeylere şahit olmuştur. 1071'de Malazgirt Savaşları, 1453'te İstanbul'un Fethi, 1571'de Kıbrıs'ın Fethi ve o günden bu güne Kıbrıs'ta verilen mücadele 1974'te Türkiye'nin müdahalesiyle orada kendi devletimizi kurma başarıları ve şuanda gelinen aşamada Mavi Vatan'da yaşanılanlarla oradaki hakimiyetimizi ve ulusal çıkarlarımızı koruma adına yapılan bu büyük mücadelenin başarı ile sonuçlanabilmesi için mutlaka ve mutlaka bu emperyalistlere, büyük çıkar gruplarına, Rum-Yunan ikilisine 'Dur' demek gerekmektedir. Bugün tarih bunu görüyor, bunu yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Mavi Vatan'da bizim haklarımızın korunmasında Türk Hükümeti'nin özellikle son birkaç yıldır ortaya koyduğu büyük cesaret ve kararlılık, gemilerin o bölgedeki sondaj çalışmaları, yapılan anlaşmalar oradaki haklarımızı daha da pekiştirmektedir. Eğer biz dik durmazsak, eğer güçlü olmazsak, eğer Türkiye Kıbrıs'ta kararlılığını ileriye götüremezse o zaman onların Doğu Akdeniz'deki zenginlikleri tek taraflı olarak kendilerine almak için her türlü oyunu oynayacaklarını bilerek ona göre siyasetimizi şekillendirmek durumunda olduğumuzu paylaşmak istiyorum. Onun için Türkiye'ye seslenmek istiyorum; biz Türkiye'ye güvendik, güvenmeye de devam ediyoruz.'
Konferansın ardından Başbakan Tatar soruları cevaplandırdı. Kayseri Organize Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan; organize sanayi bölgesindeki bin 300 sanayici adına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde organize sanayi bölgesi kurup Kıbrıs'ın gelişmesine katkı sağlamak istediklerini belirtti. KKTC Başbakanı Tatar ise ekonomik açıdan bir araya gelinmesinin kendilerini daha güçlü kıldığını söyledi.
'Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon rezervlerini Türkiye'nin yaklaşık 572 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek seviyede'
Doğu Akdeniz'in zengin bir bölge olduğunu ve bu zenginliğe sahip çıkmanın boyunlarının borcu olduğunu ifade eden Tatar; 'Yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde büyük zenginlikler vardır. Türk Milleti olarak gerek ana vatan gerekse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'yle zenginlik ve refah kaynağı olan 'Mavi Vatanımıza' sahip çıkmak zorundayız. Bu bizim gelecek nesillere olan boynumuzun borcudur. Bu noktada da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kilit konumundadır. Bizim amacımız sadece yaşayan neslin değil yaşayacak nesillerin de menfaatlerini korumak, zenginliklerine şimdiden sahip çıkmaktır. Mavi Vatanımızı Yunan'a, Rum'a peşkeş çekersek gelecek nesillerimiz onların kölesi olur ve bizi hayırla değil kahırla yad ederler. Doğu Akdeniz'de yaklaşık olarak toplam değeri 1 buçuk trilyon dolar yani 30 milyar varil petrol ve eşdeğer hidrokarbon yatakları bulunmaktadır. 2010 yılı tüketim miktarına göre Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon rezervlerinin Türkiye'nin yaklaşık 572 yıllık, Avrupa'nın ise 30 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayabilecek seviyede olduğu anlaşılmaktadır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan, İtalya, İsrail'in projesine göre Yunanistan'a gelen doğalgaz Yunan doğalgaz sistemine aktarılacak oradan da Bulgaristan'a aktarılacaktır. Bu proje, Türkiye Türkiye'nin haklarını yok saymaktadır. Çok büyük oyunlar oynanmaktadır, biz de buna karşı duruyoruz. Haklarımızı gasp etmeye çalışmaktadırlar' şeklinde konuştu.
'Türkiye'ye güveniyoruz'
Kıbrıs'ta oyunlar oynandığını ve çıkar gruplarına, Rum-Yunan ikilisine 'Dur' demek gerektiğinin altını çizen KKTC Başbakanı Ersin Tatar konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Uzun vadede kuzeye hem Rumların hem yabancıların yerleşebilmesi ve Türklerin oradaki etkinliğinin azaltılması onların ulusal çıkarları ve hedefleridir. Dolayısıyla bizler, bu oyunlara hiçbir zaman gelmemek durumundayız. Anlaşmanın şekli ne olursa olsun kuzey devletinde Türklerin gerek mülkiyette, gerek nüfusta, gerek yönetimde mutlaka çoğunluk ve mutlak haklarının olması gerekmektedir. Bunu da Türkiye'nin garantörlüğünde sürdürebiliriz. Bu şekilde bir anlayış, politika, siyaseti güçlenerek devam ettirilmesi gerekmektedir. Çünkü tarih gerçekten çok şeylere şahit olmuştur. 1071'de Malazgirt Savaşları, 1453'te İstanbul'un Fethi, 1571'de Kıbrıs'ın Fethi ve o günden bu güne Kıbrıs'ta verilen mücadele 1974'te Türkiye'nin müdahalesiyle orada kendi devletimizi kurma başarıları ve şuanda gelinen aşamada Mavi Vatan'da yaşanılanlarla oradaki hakimiyetimizi ve ulusal çıkarlarımızı koruma adına yapılan bu büyük mücadelenin başarı ile sonuçlanabilmesi için mutlaka ve mutlaka bu emperyalistlere, büyük çıkar gruplarına, Rum-Yunan ikilisine 'Dur' demek gerekmektedir. Bugün tarih bunu görüyor, bunu yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Mavi Vatan'da bizim haklarımızın korunmasında Türk Hükümeti'nin özellikle son birkaç yıldır ortaya koyduğu büyük cesaret ve kararlılık, gemilerin o bölgedeki sondaj çalışmaları, yapılan anlaşmalar oradaki haklarımızı daha da pekiştirmektedir. Eğer biz dik durmazsak, eğer güçlü olmazsak, eğer Türkiye Kıbrıs'ta kararlılığını ileriye götüremezse o zaman onların Doğu Akdeniz'deki zenginlikleri tek taraflı olarak kendilerine almak için her türlü oyunu oynayacaklarını bilerek ona göre siyasetimizi şekillendirmek durumunda olduğumuzu paylaşmak istiyorum. Onun için Türkiye'ye seslenmek istiyorum; biz Türkiye'ye güvendik, güvenmeye de devam ediyoruz.'
Konferansın ardından Başbakan Tatar soruları cevaplandırdı. Kayseri Organize Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan; organize sanayi bölgesindeki bin 300 sanayici adına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde organize sanayi bölgesi kurup Kıbrıs'ın gelişmesine katkı sağlamak istediklerini belirtti. KKTC Başbakanı Tatar ise ekonomik açıdan bir araya gelinmesinin kendilerini daha güçlü kıldığını söyledi.