Susuzluk İçin, Osmanlı Şerbeti İçin
Ramazan ayının sıcak yaz günlerine denk gelmesi, oruç tutanları susuzluğa karşı daha sabırlı ve tedbirli olmaya zorluyor.Oruçlu geçirilen uzun yaz günlerinde susuzlukla daha iyi baş edebilmek ve susamamak için çeşitli önerilerde bulunuluyor....
Oruçlu geçirilen uzun yaz günlerinde susuzlukla daha iyi baş edebilmek ve susamamak için çeşitli önerilerde bulunuluyor. Kayserili ünlü aktar Recep Lale, sıcak ve bunaltıcı geçen yaz günlerinde susuzluğu önlemek için Osmanlı döneminde çeşitli baharatlardan hazırlanan şerbetlerin çokça tüketildiğini ifade etti. Lale, ''Bunlar aslında Osmanlı zamanında yapılan şeyler. Osmanlı'nın yaptığı bu güzel şeyler, son zamanlarda tekrar ortaya çıkarılıyor. Osmanlı ne yaptıysa güzel yapmış. Hani bir söz var ya, 'Herşey aslına rücu edecek' diye, bizde de yavaş yavaş her şey eskiye dönüyor. Osmanlı'nın, bize bıraktığı bu çok güzel örneklere yeniden bir geri dönüş var'' dedi.
Osmanlı şerbeti hazırlamanın inceliklerini anlatan Recep Lale, ''Zencefil, karanfil, tarçın, havlıcan, yenibahar, karabiber. Bunlar, Osmanlı şerbetinin temel baharatları. Bunlar karıştırılarak ister soğuk, ister sıcak içilebilir. Bu şekilde hazırlanan şerbetler, insanlara enerji verir, susama hissini alır, vücudu besler. Bu sıcak ramazan günlerinde çok iyi bir şey. Son 2-3 ramazandır insanlarımıza bunu veriyoruz. İster soğuk, ister sıcak içilebilir. Mesela Demir Hindi de bu işi yapıyor. 1-2 ramazandır bu ürünü de çok satıyoruz. Bu ürünümüz de insanı besleyip enerji verdiği gibi kalp ritmini düzenler, bağırsaklarda parazit düşürmede mükemmeldir. Demir Hindi'nin adı, Araplarda Cennet Taamı (Cennet Yemeği) olarak geçer. Allah her şeyi insanoğlu için yaratmış. Rabbim ne güzel de yaratmış. Ama biz Avrupa'ya özenmemizden, bunları unutup görmüyoruz'' diye konuştu.
Osmanlı Şerbeti'nin çeşitleriyle ilgili bilgiler veren Lale, Osmanlı Şerbeti'nin daha önceleri özellikle Gaziantep, Adana, Antalya gibi illerde tüketildiğini daha sonra Kayseri ve diğer Anadolu şehirlerinde de yaygınlaştığını ifade eden Lale, ''Osmanlı Şerbeti'ni daha çok Antalya, Antep, Adana gibi illerimizdeki vatandaşlarımız sıkça kullanıyordu. Yavaş yavaş Kayseri'de de piyasaya çıkmaya başladı. Kimi zerdeçal kullanıyor kimisi muskat atıyor, kimisi yenibahar, karabiber istiyor, kimisi istemiyor. Bu şekilde şerbet çokça çeşitlenmiş oluyor. Önceden içerisine gıda boyası kullanılırdı renk vermesi için şimdi ise nar çiçeği kullanıyoruz. Nar çiçeği hem renk veriyor hem de susuzluk hissini azaltıyor. Bunlar yörelere göre, damak tadına göre, insanlara göre değişiyor. Üzerine çekilmiş ceviz veya fındık atılırsa daha güzel olur mesela. Başlı başına 6-7 ürün kullanılıyor toplamda. Bunlar zencefil, tarçın, havlıcan, karanfil, yenibahar, muskat, zerdeçal, kaküle bunlar şerbetimizi oluşturan ana malzemelerimiz'' ifadelerini kullandı.