Sp Lideri Mustafa Kamalak:

Partisinin belediye başkan adaylarını açıklamak için Kayseri'ye gelen SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. BDP'li iki milletvekilinin tahliye kararını değerlendiren Kamalak, 'Her şeye rağmen Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devletinin kendine has birtakım üstün ve bağlayıcı kuralları olması lazımdır. Türkiye'miz bakımından bu kurallara biz Anayasa diyoruz. Anayasa'nın 11. maddesine göre Anayasa kuralları herkesi bağlayan üstün hukuk kurallarıdır. Her alanda bir sürecin de bir noktada sona ermesi lazımdır. Türkiye'de yargı sürecine son tahlilde sona erdirecek olan üst mevki Anayasa Mahkemesi'dir. Anayasamızın 153. maddesine göre de Anayasa Mahkemesi'nin kuralları herkes için bağlayıcıdır. Anayasa Mahkemesi daha önce Mustafa Balbay ile ilgili olarak, 'Devlet bir haksızlık yapmış' diyordu. 'Balbay'ın hakları ihlal edilmiş' diyordu. Bu kararlar verilmeden önce Anayasa karşısında herkes eşittir. Diğer milletvekillerinin durumu ne olacaktır? Dolayısıyla Anayasa Mahkememiz peş peşe verdiği kararlar ile bu sorumuzu cevaplandırmış oldu. Bizim dediğimiz demektedir ama bu burada durmaz. Milletvekillerini tahliye ediyorsun da diğerlerinin durumu ne olacak? Mesela Mustafa Balbay 35 yıla mahkum olmuştu. 35 yıla mahkum bir vekili bırakırken 3-5 yıla mahkum olan insanların suçu ne? 3-5 yıla mahkum olanı niye tutuyorsun? Kanaatimce yol genel affa doğru gidiyor' ifadelerini kullandı.

Yolsuzluk operasyonuna da değinen Mustafa Kamalak, 'Biz o alanda daha önce yeterli açıklamaları yaptık. Ortada bir iddia var. Masumiyet kriteri açık. Anayasamızın 35. maddesine göre haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmadıkça hiç kimse suçlu ilan edilemez ama birtakım karineler var. Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 100'üncü maddesine göre, 'Blok suçlar var ise failin tutuklanması gerekiyor' diyor sadece. Ortada sadece bir iddia var. Dünyanın hiçbir yerinde suçlu olduğu iddia edilen polisleri yargılayan bir hukuk sistemine rastlanmamıştır' ifadelerini kullandı.