Sivas'tan adalet çağrısı

MAZLUMDER''in 28 Şubat ve Sivas olayları mazlumları için 6 haftadan bu yana devam ettirdiği özgürlük talebi Sivas Cezaevi önünde devam etti. MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Taş buradaki açıklamasında '28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek o dönemin brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını, 28 Şubat tutsaklarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz' dedi.

14 Şubat'ta yapılan özgürlük talebinin adresi Bolu, Sivas, Diyarbakır ve Batman Cezaevlerinin önü oldu.
Kayseri ve Malatya MAZLUMDER şubeleri otobüslerle yola çıkarak Sivas Cezaevi önünde buluştu. Burada yatmakta olan Sivas olayları mahkûmlarının ailelerinin ve sivil kurumların da destek verdiği özgürlük buluşmasına basının ve kamuoyunun ilgisi oldukça yoğun oldu.
Malatya MAZLUMDER Şube Başkanı Mehmet Aslan'ın konuyla ilgili kısa konuşmasından sonra söz alan Sivas olayları mahpuslarından Cafer Soykök'ün oğlu Feyzullah Soykök, babasının uyduruk suçlamalar, hukuksuz bahanelerle 25 yıldan bu yana cezaevinde mahpus bırakıldığını, babası hapse girdiğinde kendisi 5 yaşında çocuk iken bugün 30 yaşında bir insan olduğunu, yeni hukuki düzenlemelerle babası ve diğer mahpusların bir an önce serbest bırakılmasını talep ettiklerini dile getirdi.
Feyzullah Soykök, babası ve arkadaşları gibi 28 Şubat mahpusları için de hürriyet istediklerini, 20 yıldır adaletsiz yargılamalar sonucu hapiste tutulan bu insanların bir an önce hürriyetlerine kavuşturulmasının gerekli olduğunu söyledi.
Ahmet Taş'ın açıklaması
MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Taş ise taleplerini şu şeklide dile getirdi:
'Hemen her çevreden '28 Şubat Siyasi Yargı Kararları İptal Edilsin!' talebinin en yüksek sesle dillendirildiği bu günlerde, 28 Şubatçıların oluşturduğu siyasi ortamda brifing aldıktan sonra binlerce insana ağır cezalar yağdıran DGM'lerin kararlarıyla hapsedilen 28 Şubat mahpusları için yıllar, hükümetler, siyasi iktidarlar, güç odakları, yargı mensupları değişse de bir şey değişmediğini gördük. Aradan geçen 21 yıla rağmen 28 Şubat'ın çaldığı hayatların hesabı hakkıyla sorulamadığı gibi halihazırda 20 yılı aşan sürelerle cezaevlerinde tutulan 600'e yakın mahpus ve bu mahpusların aileleri yönünden söz konusu darbe halen hayat çalmaya devam etmekte. 28 Şubatçıların an itibariyle müebbet hapis talebiyle yargılandığı, brifingli ya da paralel yargının elemanları olup kritik mahkemelerde görev yapan hkim ve savcıların ihraç ve tutuklamalara muhatap olduğu bir süreçte 28 Şubat tutsakları 20 yıldan uzun bir süredir içeride olup, bu kişilerin anne, baba, eş ve çocukları ise halen cezaevi yollarında mağdur edilmekte. Beraat etmesi gerekirken aynı torba dosyaya dahil edildikleri için müebbet hapis cezası verilen; en ağır yorumla bile adli nitelikli süreli hapis cezası alması gerekirken siyasi nitelikli müebbet hapis cezası verilen; delil niteliği tartışmalı olup ABD'de deşifre edilmiş dijital kayıtlarla cezalandırılan; avukatsız ve işkenceli sorgulamalarda imzalatılan sahte ifade tutanaklarına dayanılarak gençlikleri ellerinden alınan; toplumsal zemin oluşturmak adına ev ya da işyerlerine yerleştirilen sahte delillere dayanarak aşağılık iftiralarla suçluymuş gibi medyanın önüne atılan 28 Şubat Mahpusları, Darbenin mağdurları olarak halen cezaevlerinde tutuluyorlar. Unutulmamalıdır ki 12 Eylül'den hesap sorulmamış olması 28 Şubat'ı doğurduğu gibi 28 Şubat'tan hesap sorulmamış olması 15 Temmuz'u doğurmuştur. Darbelerden hesap sormak, bir taraftan darbelerin bütün aktörlerinin hakettikleri cezalara muhatap olması diğer taraftan darbelerin mağdur ettiği mazlumlar üzerindeki zulmün ortadan kaldırılması ile mümkün olabilecektir. Af talebinde bulunmayan, vakur ve onurlu bir duruşla haklarını arayan, darbeciler yargılanırken darbe hukukunun kararlarıyla içeride tutulan bu insanların ve bu insanların ailelerinin hak talebinin gereğini yerine getirmek açıktır ki başta Yargı, Hükümet ve TBMM olmak üzere herkes üzerine düşen önemli bir görevdir. MAZLUMDER olarak binlerce insanın hayatını karartmış olan 28 Şubat sürecinin ve bu sürecin bütün aktörlerinin aydınlatılmasını; 28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat'ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını, 28 Şubat tutsaklarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.'
Kurum Haberi


Bakmadan Geçme