Sıra artık siyasilerde mi?
Hürriyet Gazetesi'nden Abdulkadir Selvi ve Sözcü Gazetesi'nden Saygı Öztürk kaleme aldıkları yazılarda FETÖ operasyonlarının artık siyasilere uzanacağının sinyallerini verdiler.
Yeni bir dönem başlayacak!
Hürriyet'teki köşesinde ' AK Parti'de Önemli Gelişmeler Olacak' başlığı ile kaleme aldığı yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Yeniden Bismillah' diyerek parti üyesi olacağını hatırlatan Abdulkadir Selvi, 'AK Parti'de 'ikinci Erdoğan dönemi' başlayacak. Erdoğan cumhurbaşkanı seçildiğinde, 'Koşan, terleyen bir cumhurbaşkanı olacağım' demişti. AK Parti'nin başına geçmesiyle birlikte yeniden 'koşan, terleyen bir AK Parti' olacak. AK Parti 7 Haziran,1 Kasım seçimleri ile 16 Nisan'da referandumdan başarıyla çıktı. O nedenle haksızlık etmek istemem ama Erdoğan'ın yeniden geminin kaptan köşküne geçmesiyle birlikte yeni bir dönem başlayacak. Emanet sahibi emanetini devralacak.' ifadelerine yer verdi.
Selvi ayrıca anayasa referandum sürecinde yabancı bir misafirinin 'Şu anda ne yaptıramıyorsun ki, AK Parti'ye genel başkan olmak istiyorsun?' şeklindeki sorusuna Erdoğan'ın şöyle cevap verdiğini yazdı;
'Dışarıdan müdahale ile bir yere kadar oluyor. Ahmet Hoca'yla yapamadık işte. Binali Bey'le sorun yaşanmıyorsa, belediyeden bu yana benim yanımda olduğu için…'
6-7 bakan değişecek
'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti Genel Başkanı seçileceği 21 Mayıs'tan itibaren AK Parti ve hükümet açısından yeni bir dönem başlayacak.' diyen Selvi bu dönemi maddeler halinde şöyle sıraladı;
1- AK Parti vitrini yenilenecek. AK Parti yönetiminden bazı isimler kabineye kaydırılacak, kabineden bazı isimler parti yönetimine getirilecek.
2- Kabine değişecek. 6-7 bakanı kapsayan bir değişikliğin olması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hindistan gezisine çıkarken, 'Kabine değişikliği teklifi hükümetindir. Dolayısıyla hükümetin tasarruf alanına ben tabii ki cumhurbaşkanı olarak giremem. Şu anda gündemde böyle bir şey söz konusu değil. Ama ileride ne olur ne biter, onu da şu anda söylemek yanlış olur'dedi.
'Önümüzdeki ay siyasiler alınacak'
Sözcü Gazetesi'nden Saygı Öztürk ise 'Operasyon Sırası Siyasetçilere Geldi' başlıklı yazısı ile dikkat çekti. 'Fethullahçılara dönük operasyonlar, görevden almalar hızlanınca, sıranın siyasetçilere geldiği de sıkça konuşulur oldu.' diyen Öztürk, önümüzdeki ayın ilk günlerinde bazı siyasetçilerin gözaltına alınacağının belirtildiğini ve isim isim sıralandığını yazdı. Bunlar arasında son dönemde ismi sıkça gündemde olan kadın politikacının adının geçtiğini belirten Öztürk, yazısında şunlara yer verdi:
'TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun raporunun geciktirilmesinin bir nedeni olarak da, bazı siyasilere dönük operasyonun beklenmesi, onların da raporda yer almasının sağlanması olarak gösteriliyor. Fethullah Gülen'i ABD'de ziyaret eden, birlikte hatıra fotoğrafı çektiren siyasetçilerin bırakın bugüne kadar cezalandırılmasını, bunlar ve yakınları hep ödüllendiriliyor. Belki de fotoğraf yüzünden cezalandırılan bir tek Doğan Holding'in Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu'dur. O yapılarla bağının olmadığını, Hürriyet'te çalışan herkes bilir.
Siyasi destekle güçlendiler
Fethullahçıların devleti ele geçirme planının uzun bir geçmişi var. İstihbaratın önceki başkanlarından birisini dinliyorum: 'Emniyetin Fethullahçılar tarafından ele geçirilmeye başlandığının işaretlerini aldığımda, dönemin İçişleri Bakanı'na durumu anlatmaya başladım. Ben anlatırken bakan ayağa kalkıp pencereden dışarı bakıyordu. Adeta 'sen ne anlatıyorsun' diyormuş hissine kapıldım. Fethullah Gülen'in yargının, emniyetin, mülkiyenin ele geçirilmesiyle ilgili kaseti 18 Haziran 1999 tarihinde Ali Kırca tarafından açıklanınca, verilen mesaj işte bugünler içindi. Bunların entrikacı, hileci, ihtilalci anlayışta oldukları ortaya çıkmasına rağmen üzerlerine gitmeyenler asıl sorumludur. Ama bunlara da bir şey yapılmıyor. Oysa o kasetle, 15 Temmuz darbe girişiminin panoraması da çizilmişti. İstihbaratın ele geçirilmesi Turgut Özal dönemiyle başladı. Sadece Fethullahçılar değil bütün tarikatlar, cemaatler istihbarata yöneldi. Fethullahçılar da bu alanı çok güzel bir alan olarak gördü. 80'li yılların ortalarında 'at oynatma' süreci başladı. 'Bunlar kıble ehlidir', 'Müslüman'dır, bunlardan zarar gelmez' deniliyordu. Sonra öyle bir dönem geldi ki, bunlara dokunmanız halinde büyük bir gücü karşınıza alacağınız ortaya çıktı. Fethullahçı yapılanma her ne kadar o zamanki anlayışta 'irticai faaliyet' olarak değerlendirilse de, bunların sadece Müslüman, insan olarak zararsız oldukları belirtiliyordu. İşte bu anlayış çerçevesinde tanınmış olan siyasi toleranslarla, güçlendiler.'
Kayseri Gündem
Hürriyet'teki köşesinde ' AK Parti'de Önemli Gelişmeler Olacak' başlığı ile kaleme aldığı yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Yeniden Bismillah' diyerek parti üyesi olacağını hatırlatan Abdulkadir Selvi, 'AK Parti'de 'ikinci Erdoğan dönemi' başlayacak. Erdoğan cumhurbaşkanı seçildiğinde, 'Koşan, terleyen bir cumhurbaşkanı olacağım' demişti. AK Parti'nin başına geçmesiyle birlikte yeniden 'koşan, terleyen bir AK Parti' olacak. AK Parti 7 Haziran,1 Kasım seçimleri ile 16 Nisan'da referandumdan başarıyla çıktı. O nedenle haksızlık etmek istemem ama Erdoğan'ın yeniden geminin kaptan köşküne geçmesiyle birlikte yeni bir dönem başlayacak. Emanet sahibi emanetini devralacak.' ifadelerine yer verdi.
Selvi ayrıca anayasa referandum sürecinde yabancı bir misafirinin 'Şu anda ne yaptıramıyorsun ki, AK Parti'ye genel başkan olmak istiyorsun?' şeklindeki sorusuna Erdoğan'ın şöyle cevap verdiğini yazdı;
'Dışarıdan müdahale ile bir yere kadar oluyor. Ahmet Hoca'yla yapamadık işte. Binali Bey'le sorun yaşanmıyorsa, belediyeden bu yana benim yanımda olduğu için…'
6-7 bakan değişecek
'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti Genel Başkanı seçileceği 21 Mayıs'tan itibaren AK Parti ve hükümet açısından yeni bir dönem başlayacak.' diyen Selvi bu dönemi maddeler halinde şöyle sıraladı;
1- AK Parti vitrini yenilenecek. AK Parti yönetiminden bazı isimler kabineye kaydırılacak, kabineden bazı isimler parti yönetimine getirilecek.
2- Kabine değişecek. 6-7 bakanı kapsayan bir değişikliğin olması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hindistan gezisine çıkarken, 'Kabine değişikliği teklifi hükümetindir. Dolayısıyla hükümetin tasarruf alanına ben tabii ki cumhurbaşkanı olarak giremem. Şu anda gündemde böyle bir şey söz konusu değil. Ama ileride ne olur ne biter, onu da şu anda söylemek yanlış olur'dedi.
'Önümüzdeki ay siyasiler alınacak'
Sözcü Gazetesi'nden Saygı Öztürk ise 'Operasyon Sırası Siyasetçilere Geldi' başlıklı yazısı ile dikkat çekti. 'Fethullahçılara dönük operasyonlar, görevden almalar hızlanınca, sıranın siyasetçilere geldiği de sıkça konuşulur oldu.' diyen Öztürk, önümüzdeki ayın ilk günlerinde bazı siyasetçilerin gözaltına alınacağının belirtildiğini ve isim isim sıralandığını yazdı. Bunlar arasında son dönemde ismi sıkça gündemde olan kadın politikacının adının geçtiğini belirten Öztürk, yazısında şunlara yer verdi:
'TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun raporunun geciktirilmesinin bir nedeni olarak da, bazı siyasilere dönük operasyonun beklenmesi, onların da raporda yer almasının sağlanması olarak gösteriliyor. Fethullah Gülen'i ABD'de ziyaret eden, birlikte hatıra fotoğrafı çektiren siyasetçilerin bırakın bugüne kadar cezalandırılmasını, bunlar ve yakınları hep ödüllendiriliyor. Belki de fotoğraf yüzünden cezalandırılan bir tek Doğan Holding'in Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu'dur. O yapılarla bağının olmadığını, Hürriyet'te çalışan herkes bilir.
Siyasi destekle güçlendiler
Fethullahçıların devleti ele geçirme planının uzun bir geçmişi var. İstihbaratın önceki başkanlarından birisini dinliyorum: 'Emniyetin Fethullahçılar tarafından ele geçirilmeye başlandığının işaretlerini aldığımda, dönemin İçişleri Bakanı'na durumu anlatmaya başladım. Ben anlatırken bakan ayağa kalkıp pencereden dışarı bakıyordu. Adeta 'sen ne anlatıyorsun' diyormuş hissine kapıldım. Fethullah Gülen'in yargının, emniyetin, mülkiyenin ele geçirilmesiyle ilgili kaseti 18 Haziran 1999 tarihinde Ali Kırca tarafından açıklanınca, verilen mesaj işte bugünler içindi. Bunların entrikacı, hileci, ihtilalci anlayışta oldukları ortaya çıkmasına rağmen üzerlerine gitmeyenler asıl sorumludur. Ama bunlara da bir şey yapılmıyor. Oysa o kasetle, 15 Temmuz darbe girişiminin panoraması da çizilmişti. İstihbaratın ele geçirilmesi Turgut Özal dönemiyle başladı. Sadece Fethullahçılar değil bütün tarikatlar, cemaatler istihbarata yöneldi. Fethullahçılar da bu alanı çok güzel bir alan olarak gördü. 80'li yılların ortalarında 'at oynatma' süreci başladı. 'Bunlar kıble ehlidir', 'Müslüman'dır, bunlardan zarar gelmez' deniliyordu. Sonra öyle bir dönem geldi ki, bunlara dokunmanız halinde büyük bir gücü karşınıza alacağınız ortaya çıktı. Fethullahçı yapılanma her ne kadar o zamanki anlayışta 'irticai faaliyet' olarak değerlendirilse de, bunların sadece Müslüman, insan olarak zararsız oldukları belirtiliyordu. İşte bu anlayış çerçevesinde tanınmış olan siyasi toleranslarla, güçlendiler.'
Kayseri Gündem