Şekerde 'kota' daha çok tartışılacak

Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği (NÜD) Yönetim Kurulu Başkanı Rint Akyüz, AB'de 2017'de her türlü şeker üretiminde kota uygulamasının kalkacağını belirterek "Bu karara paralel olarak, Türkiye'de de kotalar kaldırılmalı ve serbest piyasa ekonomisi tesis edilmelidir" dedi.

Küresel şeker üreticilerini ve sanayicilerini bir araya getiren Uluslararası Şeker Örgütü'nün (ISO) 25. Konferansı sonrasında basın toplantısı düzenleyen Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği (NÜD) Yönetim Kurulu Başkanı Rint Akyüz, dünya ve Türkiye'deki şeker sektörüne ilişkin bilgiler verdi.
ISO'ya üye 87 ülkenin, dünya şeker üretiminin yüzde 86'sını, tüketiminin yüzde 68'ini, dünya şeker ihracatının yüzde 94'ünü ve ithalatının yüzde 41'ini temsil ettiğine dikkati çeken Akyüz, ISO Seminerlerinin dünya şeker üreticileri ve devlet yetkililerini bir araya getirerek uluslararası iletişim ve iş birliğini artırmayı, dünya şeker ekonomisini iyileştirmeyi, dünya şeker ve tatlandırıcı pazarları hakkında bilgi alışverişi ile ticarete destek olmayı amaçladığını vurguladı.
Akyüz, bu yıl düzenlenen konferansta en önemli gündemin 'şekerin geleceği' olduğunu belirterek, Avrupa Birliği'nin (AB) 2017 yılında her türlü şeker üretiminde kota uygulamasını kaldıracağına dikkati çekti. Akyüz, bu gelişmenin Avrupa'nın dünya şeker piyasasındaki konumunu hem arz, hem talep yönünden değiştireceğini, dünya şeker ticaretinin geleceğini ciddi şekilde etkileyeceğini söyledi.
Türkiye'de de Şeker Kanunu'nun amacına uygun olarak rekabetçi bir pazar için devletin elinde bulunan șeker fabrikalarının özelleștirilmesinin yapılması gerektiğinin altını çizen Akyüz, 'AB'de 2017 yılında șeker kotalarının kaldırılması kararına paralel olarak, ülkemizde de kotalar kaldırılmalı ve serbest piyasa ekonomisi tesis edilmelidir. Geçiș sürecinde kotalar kaldırılana kadar, giderek artan talebi karșılayan kayıt dıșı arzın kayıt altına geçirilebilmesi için mısır șekeri kotalarının büyüyen gıda sektörü artan talebine uygun olarak düzenlenmesi elzemdir.' diye konuştu.
Akyüz, Türkiye'nin, AB'de kotalar kalkınca kota sisteminin uygulandığı tek ülke olarak kalacağını ifade ederek, şeker piyasasında, dünyada 150 senedir uygulanan borsa sistemine geçmek gerektiğini, şekerin vadeli işlem borsasında işlem görmesi gerektiğini bildirdi.
'Şeker açığı ithalat ve kayıtdışı üretim ile tamamlanıyor'
Türkiye'de nişasta bazlı şekerin (NBŞ) mısırdan üretildiğini dile getiren Akyüz, şeker sanayi olarak Türkiye'de üretilen mısırın yüzde 20-22'sini kullandıklarını ifade eden Akyüz, başlıca hammaddeleri olan mısırın fiyatının devlet tarafından belirlendiğini, ancak fiyatın arz ve talebin buluştuğu noktada serbest piyasada belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
'Şeker fabrikaları özelleşirse fiyatlar da rekabetçi düzeye iner'
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda da görüşlerini dile getiren Akyüz, şeker üretim kotalarının fabrikaların geçmiş üretim performanslarına göre belirlendiğini ancak özelleştirme kapsamında yeni yatırım yapılmadığı için geçen 12 yılda Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'nin (TÜRKŞEKER) yaklaşık 600 bin ton kota kaybına neden oluğunu bildirdi. Akyüz, özelleştirmelerde kotanın ton başına değerinin 2 bin dolar civarında olduğunu dile getirerek, bu dönemde TÜRKŞEKER'in toplam kaybının yaklaşık 1 milyar 200 milyon doların üzerinde olduğunu söyledi.
'Şeker haksız bir itham ile karşı karşıya'
Akyüz, NBŞ sektörüne 'Türkiye'de GDO'lu mısırdan glikoz üretiliyor' diye karalama yapıldığını belirterek, Türkiye'deki Biyogüvenlik Kanunu ile insan tüketiminde GDO mısırın yasaklandığına dikkati çekti. Kendilerinin 4 senedir Türkiye'deki tüm üretim alanlarında mısır analizi yaptırdıklarına dikkati çeken Akyüz, 'Analizlerde GDO'lu tek bir örnek yok. Bunu korkudan, mecburen yapıyoruz. Çünkü bulaşı halinde bile hapis cezası var. ' ifadelerini kullandı.
AA

Bakmadan Geçme