Şehid İstefanos'tan, Şehid Furkan Doğan'a

 Osman Gerçek/Ocak 2013 İsa a.s.'ın getirdiği tevhid dinine hayat hakkı tanımayan ve en şiddetli bir şekilde karşı koyan Yahudi din adamlarının, İsa a.s. ile beraber onun bağlılarına yapmadıklarını bırakmadıkları bir dönemde yaşayan bir genç: İstefanos. Hristiyan literatüründe, İseviliğin ilk şehidi kabul edilen ve Aziz olarak yad edilen, Çilekeş Aziz İstefanos'un ismi birçok dini mimari ve ibadi yapı ile beraber, Hristiyan dünyasında, İstefan, Stafanos, Stefan, Stephan, Staven, Stevan, Steve, Ste şeklinde doğan çocuklara ad olmuş ve olmaya devam ediyor. Yeni Ahit İncil kaynaklarının Elçilerin İşleri bölümünde farklı yerlerde hikaye edilen İstefanos'un daveti, mücadelesi ve sonu ile ilgili şu bilgiler yer almakta: İsa'nın öğrencilerinin çoğaldığı günlerde, günlük dağıtılan insani yardımların daha adil bir şekilde dağıtılması için, Oniki Havari, İstefanos'un içinde bulunduğu yedi kişiyi görevlendirir.  Havariler davet ve ilmi konularla uğraşırken bu yedi kişi günlük maddi yardımları dağıtma görevini yürütüyorlar. Bu iş bölümü ile beraber inanların sayısı her geçen gün daha da artıyor. Lütüf ve kudretiyle İstafanos bu grup içinde en tesirli isim haline geliyor. Namı yavaş yavaş, İskenderiye'den Kılikya'ya, Asya'nın bazı illerinde yayılmaya başlıyor. Etki ve nüfuz alanı gittikçe artan İstefanos'un davet ve yardım çalışmalarından rahatsız olan İsevi Mesaj karşıtı Yahudiler, el altından ayarttıkları birkaç yalancı şahidle, İstefanos'un Musa'ya ve Tanrı'ya karşı küfür sözler sarfettiğini duyduklarını iddia ediyorlar. Böylelikle İsevi Mesaj karşıtı Yahudi Halk, din bilginleri ve Roma Yönetimi, İstefanos hakkında kışkırtılarak, İstafanos'un Yüksek Kurul önüne çıkarılması sağlanıyor. Kurul'da dinlenilen şahidler, bu gencin sürekli Kutsal yer ve Yasa hakkında ileri geri konuştuğunu, Musa'nın bize emanet ettiği töreyi değiştireceğini, İsa'nın burayı başlarına yıkacağını söylediğini iddia ediyorlar. Sorguya çekilen bu melek yüzlü gence Başkahin, iddiaların doğru olup olmadığını sorar. İstefanos, 'Kardeşler ve babalar' diye hitap ettiği heyet üyelerine, İbrahim, Yusuf, Musa, Davut ve Süleyman Peygamberin Tevhidi mücadelesi ve İsrailoğullarının ihanetleri üzerine uzunca bir konuşma yapar. Son söz olarak Rabbinin şu sözünü hatırlatır kurul üyelerine:   'Ey dik kafalılar, yürekleri ve kulakları sünnet edilmemiş olanlar! Siz tıpkı atalarınıza benziyorsunuz, her zaman Kutsal Ruh'a karşı direniyorsunuz.  Atalarınız peygamberlerin hangisine zulmetmediler ki? Adil Olan'ın geleceğini önceden bildirenleri de öldürdüler. Melekler aracılığıyla buyrulan Yasa'yı alıp da buna uymayan sizler, şimdi de Adil Olan'a ihanet edip O'nu katlettiniz!' (Elçilerin İşleri 7/ 51-53) İstefanos'un bu savunması üzerine öfkelerinden dişlerini gıcırdatan Kurul Üyeleri çığlıklar atarak üzerine çullandılar İstefanos'un. Aynı heyet birkaç yıl önce de benzer şeyleri İsa a.s.'a yapmış ve idama mahkum etmişlerdi. İsevi mesaj karşıtı Yahudiler ve halk tarafından Kudüs şehrinin dışına sürüklenerek çıkarılan ve taş yağmuru altında ruhunu Allah'a teslim eden İstefanos, şehidlik makamına ulaştı. Şehid İstefanos adına birçok yerde dini merkezler oluşturuldu. Yine bu şehidin adı Kayseri Merkez Talas İlçesinin hemen yukarısında bir dini merkeze isim oldu. Uzun yıllar O şehidin ismi ile anıldı bu yer. İstefana/Istafana olarak isimlendirilen bu kasaba son yüzyıl içinde tehcir olayları sonrasında Sultan Reşad'a izafeten Reşadiye, daha sonra da Erciyes ismini aldı. Bu şehidin adı ile anılan bu kasaba iki yıldır bir başka şehide ev sahipliği yapıyor. İki yıl önce Gazze'ye İnsani Yardım götürmek üzere yola çıkan Mavi Marmara yolcularından, Yahudi askerler tarafından yakın mesafeden ateş edilerek şehid edilen melek yüzlü Istefanalı Furkan Doğan burada yatıyor. İlk İsevi Şehid İstafanos'dan yaklaşık 2000 yıl sonra onunla aynı kaderi paylaşan Istafanalı Furkan'ın gözlerindeki parıltıda aynı ışıltıyı aynı vaadi görebilirsiniz. Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da bu vaad, kendi yolunda mücadele veren mü'min kullarına Allah'ın hak olan vaadidir: 'Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler. (Bu), Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da Allah üzerine hak bir vaaddir. Allah'tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır! O halde O'nunla yapmış olduğunuz bu alış verişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gerçekten) büyük kazançtır.' (Tevbe Suresi 111.Ayet)