Sedat Kılınç darbe gecesini anlattı
Suat Altın İnşaat CEO'su Sedat Kılınç, 15 Temmuz'da gerçekleştirilen darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasında halk desteğinin çok önemli bir etken olduğunu belirterek, 'Olayın yaşandığı gece İstanbul'daydım. Olayı duyar duymaz ben de arkadaşlarımla beraber dışarıya çıktım. Her yerden silah sesleri duyuluyordu. Üzerimize gelen tanklara müdahale edebilmek için varımızı yoğumuzu ortaya koyduk. Rabbim bu milletten razı olsun' dedi.
Tankların ortasında kaldık
Olay günü İstanbul'da yabancı yatırımcılarla toplantıya katılmak üzere 18.15 uçağıyla Kayseri'den Atatürk Havalimanı'na hareket ettiklerini belirten Kılınç yaşananları şu şekilde anlattı:
'Saat 23.00 sularında işimiz bitti ve yeniden Havalimanı'na hareket ettik. Oraya vardığımızda giriş-çıkışın kapalı olduğunu gördük. Birkaç kişiden o esnada telefon geldi. Ama darbe şeklinde değil. Olayın ne olduğunu ilk başta anlayamadık. Yakınlarda bir otel vardı. Yanımdaki arkadaşımla beraber o otele doğru yol aldık ve yerleştik. Otelde televizyonu açınca TRT'de darbecilerin bildirisi okunuyordu. Diğer kanalları açtık. Herhangi bir haber içeriği yoktu. Normal yayın akışı vardı. Sonra Cumhurbaşkanımız bağlandı. Tüm bunları oteldeki televizyondan izleyerek durumu anlamaya çalıştık. Tabi böyle bir şey beklemediğimiz için şok olduk. 21. Yüzyıldayız. Ülkemiz çok ciddi bir ilerleme kaydetti. Böyle bir zamanda böyle bir girişimi hiç kimse beklemiyordu. İzledikten sonra tabi ki ne olduğunu anladık ve olayın ciddiyetini gördük. Cumhurbaşkanımız vatandaşların sokağa çıkmasını istiyordu. Ben de yanımdaki arkadaşımla beraber abdestimi aldım ve mücadeleye destek vermek için sokağa çıktık. Vatan bizim vatanımız. Böyle bir şeye izin veremezdik. Ölümü göze alarak attık kendimizi dışarı. Çünkü konu Vatan olunca gerisi teferruattır. Havalimanı'nın dış kapısından içeri girerken 15-20 metre kadar ilerledik, karşımıza tank çıktı. Tankın geldiğini gördük. Bu arada da sürekli silah sesleri geliyordu kulağımıza. Havaya mı ateş ediyorlar yoksa bir yerleri mi tarıyorlar, onu kestiremiyorduk. Herkes oraya yürüdü. Tabi bizde oradaydık ama herhangi bir korunma mekanizmamız yoktu elimizde. Tankın birisi yanımızdan geçti ve 50 metre kadar ileride durdu. Çünkü orada müthiş bir vatandaş yoğunluğu vardı. Tabi yaralananlar oldu. Bu esnada tank tekrar dönüş yaparak üzerimize doğru gelmeye başladı. Daha sonra tanklardan bir tanesi vatandaşlar tarafından ablukaya alındı. Bu arada ikinci tank geldi ve yine ateş sesleri vardı. Hep beraber o tanka yöneldik ve durdurmayı başardık. Daha sonra Havalimanının içerisinde ve kulelerde askerler olduğu söylendi. Herkes bu sefer kulelere doğru yöneldi. Bu arada ciddi bir izdiham oluşmaya başladı. Özel harekatçılarımızın ve polislerimizin o askerleri ele geçirdiğini öğrendik ve rahat bir nefes aldık. Sonrasında ise Cumhurbaşkanımız alana indi. Herhangi bir suikast olabileceği ihtimaline karşı tedirgindik. Halk zaten ayrılmadı saatlerce. Bu anlattıklarım 1 buçuk 2 saat arasında olan olaylar. Havalimanındaki olaylar bittikten sonra yeniden otele döndük. Diğer yerler ile ilgili bilgi almaya çalıştık. Üzerimizde silahımız, kılıcımız yok. Canımız var. Gerekirse vatan uğruna seve seve feda etmeye hazırdık.'
Kendi halkına silah sıkan teröristtir
'Bir ülkenin Cumhurbaşkanına asker suikast düzenleyebilir mi? Düzenliyorsa bu asker değil, teröristtir.' diyen Kılınç; 'Kendi halkına namlu doğrultabilir mi? İmkansız bir şey bu. Birebir şahit oldum olaylara. Tanklarla, uçaklarla yapılan hareketlere birebir şahit oldum. Bazıları 'Bu darbe miydi, şöyle miydi, böyle miydi' şeklinde tartışanlar var. Tartışmaya bile gerek yok. Kendi askerimiz bize silah sıktı. Tankla üzerimize yürüdü. Bu olay belki de ülkemiz açısından daha iyi olacak. Şöyle ki devlet bunları temizleyemiyordu. Neden? Çünkü emin olamıyordu. Kendilerini açığa çıkarmış oldular.' Şeklinde konuştu.
Yeniden bir diriliş süreci başladı
'Bence ülkemiz adına yeni bir diriliş süreci başladı' diyen Kılınç şunları söyledi:
'Meydanlarda beklemeye devam edeceğiz. Bir müdahale olduğunda canımızı vermeye hazırız. Yeter ki ülkemizin geleceğini kurtaralım. 246 şehit verdik. Binlerce yarılımız oldu. Bizlerde şehit olabilirdik. Bu kriz halkımızın desteğiyle aşıldı. İş hayatımıza devam ediyoruz; etmeliyiz. Bu son derece önemli. Çünkü bu girişin ardından ekonomimize bir zarar gelmemesi lazım. İş adamlarının tamamının işinin başında olması lazım. Daha fazla çalışmamız lazım. Dana önce 7 saat çalışıyorsak, bundan sonra 20 saat çalışmalıyız. Bazı gruplar ekonomiye de zarar vermeye çalışıyorlar. Hem çalışacağız, hem de meydanları boş bırakmayacağız. İnşallah Rabbim biran önce bu durumdan kurtulmayı nasip eder. İçimizdeki vatan hainleri temizlendikten sonra ülkemiz gerçekten yeniden dirilecek, İslam coğrafyası üzerindeki abilik konumunu sürdürecektir. '
Haber-Foto: Ramazan KARAKUŞ