Şeb-i Yelda

Bu gece en uzun gece. Eskilerin deyimiyle 'Şeb-i Yelda.' 21 Aralık gecesi hakkında en güzel mısralar ise Bosnalı Sabit'e ait  'Şeb-i yeldyı muvakkitle müneccim ne bilir?  Mübtel-i gama sor kim geceler kaç sat!'

Yani; bu uzun geceyi vakti ölçme görevlileri ve müneccimler değil, dert sahipleri, hastalar, gam müptelaları daha iyi bilir. Malum, hastalıklar ve ağrılar geceleri daha da artar. Hasta yatağında inleyenlerin ve büyük bir dert taşıyanların geceleri bitip tükenmek bilmez. Onlar için sabah bir türlü olmaz. İşte bu psikolojiyi üstad Necip Fazıl da şu unutulmaz mısralarında çok güzel anlatır:

'Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar'

Aşıklar ise bu uzamadan hoşnutturlar. Her gecenin Şeb-i yelda olmasını isterler. Yahya Kemal bu isteği şöyle özetler;

'Şeb-i yeld'da uzar fecre kadar kıssa-ı aşk
T ki Mecnûn bitirir nutkunu Leyl söyler'

Yani aşk hikyesi, yılın en uzun gecesinde şafak sökene kadar sürer de sürer; öyle ki Mecnûn sözünü bitirse Leyl başlar; Leyl sussa Mecnûn konuşur.

Ülkemizin şeb-i yelda'sı

Şeb-i yelda hakkında günün anlam ve önemine uygun güzel ve romantik mısralar söyledikten sonra sözü içinde bulunduğumuz sıkıntılı günlere getirmek istiyorum. Malum bugünlerde ülkemizin ve gönül coğrafyamızın üzerinde kara bulutlar dolaşıyor ve adeta her geceyi 'şeb-i yelda' olarak yaşıyoruz.
Nitekim kabus gibi bir 2016 geçirdik. Bizim için en uzun yıl gibiydi. Finalinde de 'huzur şehri Kayseri'de patlayan ve 14 canımıza mal olan bir bombayla sarsıldık. Ama yıkılmadık, yıkılmayacağız. Umudumuzu her daim diri tutacağız. İnşallah bu karanlık günlerden kurtulup güneşli, güzel günler göreceğiz.
Nitekim Yağmur Atsız bir köşe yazısında umut verici şu cümleyi kullanır;

'Şeb-i yeldlar dönüm noktalarıdır; inip inip en nihyet dibe vurmanızdan sonra artık durumun daha da kötüye gitmesine imkn bulunmadığına, dolayısıyla bundan böyle ancak düzelebileceğine dellet ederler.'

Yıllar önce birçok insanın hidayetine vesile olan Sami Arslan'ın yazdığı küçük kitabın ismi de 'Karanlık Gecelerin Nurlu Sabahı' idi. Unutmayın karanlığın en zifiri olduğu an güneşin de doğmaya başladığı andır.

Bu vesileyle 2017 yılının hastalıklardan, dertlerden uzak olmasını, gecelerinin ağrısız, sızısız, huzurlu geçmesini ve milletçe özlediğimiz aydınlık günlere bu yıl kavuşmamızı samimiyetle diliyorum.

şu uzun gecenin gecesi olsam…

soğuk ve gece
yalnızlık ve gece
hüzün ve gece
gecelerin gecesi
gecelerin ecesi
şeb-i yelda bilmecesi
sevdalılar için bitmesi istenmeyen vuslat gecesi
gamsızların, tuzu kuruların en kısa gecesi
dert sahiplerine
şifa tanımının en çetrefilli hecesi
Hastaların en uzun, en zorlu gecesi,
hep bu türküyü söyler
gurbette garip kalıp
yalnızlık çekenlerin nicesi…
'Geceler yarim oldu anam anam garibem
Ağlamak krım oldu …
Evvel böyle değildim …
Sebebim zalım oldu …'
ve sevdiğim türküyle bitmeli bu şiirin son dizesi:
'şu uzun gecenin gecesi olsam
sılada bir evin bacası olsam
dediler ki, nazlı yarin pek hasta
başında okuyan hocası olsam'


Bakmadan Geçme