Savunma sanayiinde altın çağımızı yaşıyoruz

Taha Silahçılık yetkilisi Taha Tayfun Bağcı, savunma sanayinde Türkiye'nin altın çağını yaşadığını belirterek, vatandaşlardan batılı ülkelerin ürünleri yerine yerli ürünleri tercih etmelerini istedi.

Özelikle 15 Temmuz sürecinden sonra silah satışlarında gözle görülür bir artış gözlenirken, sektör temsilcileri milli sermayeye katkı için ithal ürünler yerine yerli ürünler tercih edilmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Kayseri'de silah satıcılığı ile uğraşan Taha Tayfun Bağcı, uluslararası arenada belli bir marka olmuş ürünlerin tanıtımı ve satışını yapmaya çalıştıklarını ifade ederek; ' Bunu yapabiliyor olmamız bizim için bir gurur kaynağı. Sattığımız ürünlerin yüzde 95'i yerli, yüzde 5'i ise ithal. Bu bizim milli bir gurur kaynağımız. Bunun bizim için önemli bir avantaj olduğunu düşünüyorum.' dedi.



Piyasada çok fazla ruhsatsız silah var
Son dönemlerde yaşanan olaylarla birlikte özellikle 15 Temmuz'dan sonra insanların silaha olan ilgisinin bir hayli arttığına işaret eden Bağcı; 'Bununla birlikte ruhsatsız silahlar çoğalmaya başladı. Bazı prosedürler, yüksek harçlar insanları maalesef buna yönlendiriyor. İnternetten veya başka yollarla bazıları çok ucuz fiyatlara ürünler satıyor. Tabi bu da insanları cezbediyor. Durum böyle olunca da ne olduğu belirsiz silahlar yüzünden bazı üzücü kazalar yaşanıyor. Bu durum ülkemiz için kötü bir durum. Çünkü sonuç olarak zarar gören bizim insanlarımız. 15 Temmuz silahlanmayı artırdı ancak fişlenirim korkusuyla bu kez de ruhsatsız silahlar arttı. Bu da işin başka bir boyutu. Ruhsatlı ürünlerde yüzde 30 artış olduysa, ruhsatsız ürünlerde yüzde 60 oranında gerçekleşti. 15 Temmuz bize şunu gösterdi. Çok fazla ruhsatsız silah varmış.' diye konuştu.

'Glock yerine Girsan MC 28 SA alın'
Savunma sanayinde Türkiye'nin altın çağını yaşadığını ifade eden Bağcı şunları söyledi:
'Silah savunma sanayinde yabancılar tarafından her seferinde engellemelerle karşılaştık. Ama son 15 yıldır gerçekleşen siyasi ve sosyal gelişim Milli savunma sanayimize artı olarak döndü. Bugün Atak helikopterimiz, fırtına obüslerimiz mevcut. Gerek kuzey Irak'ta, gerek Suriye'de, oradaki halkı kurtarmak için mücadele ediyoruz. Bu çok önemli bir şey. Mesela bizim de bölge bayiliğini yaptığımız Girsan MC 28 tabancamız, Avusturalya'nın üretmiş olduğu Glock gibi dünya devi olan bir ürünün ihalesini eleyerek dünyayı kendisine hayran bırakmıştır. Bu bize neyi sağlar? Savunma sanayinin geliştiğini. Şu an özel harekatçılarımızın kullandığı ürünler milli ürünlerdir. Önceden polislerimize Çek Cumhuriyetinin, Amerika'nın, Belçika'nın üretmiş olduğu silahlar kullanılırdı. Bunların hepsi tarih oldu. Almanya, Amerika PKK'ya ne kadar silah yardımı yaparsa yapsın, Elhamdülillah bizim artık mili gücümüz, milli silahlarımız var. Onlar PKK'ya versinler bizim Türk mühendislerimiz de askerimizi, polisimizi silahlandırır. Çok şükür bu noktalara geldik. Yeni mezun olan polislerimiz bu silahı kullanacaklar. Gerek silahımızla, gerek mermimizle tamamen milli bir mücadeledeyiz. Silahımıza kadar millileştik. Ülkemizdeki şer odaklarına karşı bir mücadele veriyoruz. Girsan MC 28 SA tamamen Türk mühendislerinin ürünüdür. Yurt dışında da şu an itibarıyla ciddi bir satış oranına sahiptir. Bu bir hayaldi gerçek oldu. Emniyet Genel Müdürlüğü geçen ağustos ayında ihale ile 35 bin adet Girsan MC 28 aldı. Biz de müşterilerimize 'Glock almayın, Girsan alın paramız içeride kalsın.' diyoruz.



'Batı hayranlığını bırakalım'
İthal ürün alışkanlığından bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini belirten Taha Tayfun Bağcı, 'Geçtiğimiz aralık ayından bu yana yüzde yüz yerli bir ürün olan Girsan MC 28 SA'dan yaklaşık 50 adet sattık. Biraz gerçekçi olacak olursak yerli diye bakmayanlar var. 'Bu yerli ise kalsın' diyenler de var. Bu bizim en büyük kanayan yaramız. Vatandaşlarımızdan özelikle rica ediyorum. Gelin şu batı hayranlığını bırakalım. Bize onlardan hayır gelmez. Bu zamana kadar hep Müslümanı Müslümana kırdırdılar. Bugün PKK'nın, PYD'nin elindeki silahlar batılıların silahları. Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Milli savunmaya destek vermezsek kimse buna yanaşmaz. Bu noktada devletimize düşen görev ruhsatsız silah temininin ciddi yaptırımlarla önüne geçmek. ' şeklinde konuştu.



'Nene Hatun ruhu yeniden ortaya çıktı'
15 Temmuzdan sonra bayanların yoğun ilgisiyle karşılaştıklarını ve bu durumun kendilerini çok şaşırttığını anlatan Bağcı; 'Karanlık gecenin ardından ilk günlerde insanların silaha olan ilgisi bir hayli arttı. Önceden bayanlara yönelik ürünümüz yoktu. Ancak bu süreçten sonra bayanlara yönelik ürünler getirmeye başladık. Küçük ve çantaya sığabilecek kurusıkı tabancalar, biber gazı gibi ürünler rağbet gördü. 15 Temmuzun ardından erkeklerin silah satın almasını beklerken kadınların daha fazla silah satın aldığını gördük. Yani Nene Hatun ruhu yeniden ortaya çıktı.' dedi.
Haber-Foto: Ramazan KARAKUŞ

Bakmadan Geçme