Sarıgül'den TFF'ye çağrı: 'Sahalarda 8 tane yabancı değil, 8 tane Türk olmalı'
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Türkiye Futbol Federasyonu'na çağrıda bulunarak, Sahalarda 8 tane yabancı değil, 8 tane Türk olmalı. Takımlara bakıyorum 10 tane yabancı var, 1 tane Türk futbolcu var. Bu beni kahrediyor dedi.
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Türkiye Futbol Federasyonu'na çağrıda bulunarak, "Sahalarda 8 tane yabancı değil, 8 tane Türk olmalı. Takımlara bakıyorum 10 tane yabancı var, 1 tane Türk futbolcu var. Bu beni kahrediyor" dedi.
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, bir dizi temaslarda bulunmak için geldiği Kayseri'de, cezaevi önünde açıklamalarda bulundu. Yaptıkları af çağrısının siyasi değil, vicdani bir çağrı olduğunu kaydeden Sarıgül, "9 Nisan tarihinde parti olarak bir af çağrısında bulunduk. Partimizin merkez karar yürütme kurulu almış olduğu bir kararla af çağrısını bütün Türkiye'de bütün cezaevlerinin önüne giderek kamuoyuyla buluşturmamızı arzu etti. Şuanda 64'üncü cezaevinin önündeyim. Türkiye Değişim Partisi olarak af talebimiz siyasi bir talep değil, tamamen vicdani bir taleptir. Pandemi koşulları dolayısıyla acil yargılamalar oldu. Gözden kaçan konular oldu. Şuanda cezaevlerinde 50 kişilik koğuşlarda çok daha fazla evlatlar kalmaktadır. 285 bin kapasiteli cezaevlerinde 300 binin üzerinde mahkum var. Özellikle esnaflarımız pandemi koşulları dolayısıyla çeklerini ve senetlerini maalesef ödeyemediler. İçeride çok sayıda esnafımız var. Pandemi ve ekonomik koşullar nedeniyle sinirli, stresli ve gerçekten o heyecanla ne yazık ki farkında olmadan birçok olaylara sebebiyet verildi. Bir el maalesef çocuklarımıza değdi ve 90 binin üzerinde evladımız şuanda cezaevlerinde uyuşturucu batağıyla karşı karşıya bırakıldı. Uyuşturucu batağıyla karşı karşıya bırakılan, satan değil, sadece ve sadece içtikleri için cezaevlerinde bulunan binlerce mahkum var. O nedenle şefkatli devletimiz, bereketli devletimiz. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Atalarımızı, dedelerimizin ve ecdadımızın bize bıraktığı bu bayrağı bugüne kadar nasıl koruduysak bugünden sonrada ilelebet koruyacağız. O nedenle büyük devletimizden, şefkatli devletimizden anneler için ‘affet Türkiye'm, çocuklar için ‘affet Türkiye'm. Cezaevlerinde dünyaya gelen ve hayatla buluşamayan 5 binin üzerinde çocuğumuz var. Bu çocukların yaşamla buluşması için affet Türkiye'm. anneleri ve babaları içeride olan ve onlara kavuşamayan, onlara daha sarılamayan binlerce çocuğumuz var. bu çocuklar için affet Türkiye'm. kardeşlik hukukun yeni baştan gelişmesi için affet Türkiye'm. Bu noktada bütün siyasi partileri kardeşlik hukuku için ‘affet' çağrımıza cevap vermeye davet ediyorum. Bu noktada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin af çalışmaları bizim için son derece önemlidir. Bu konuda Adalet Bakanlığı'nın ‘kader mahkumları için bir çalışma yapıyoruz' demesi bizim için son derece önemlidir. Af çağrısını yaptıktan sonra yarı açık cezaevinde bulunan 85 binin üzerindeki mahkumun süreleri 2023 ağustos ayına kadar uzatıldı. Bu da bizim için son derece değerlidir. Hep birlikte anneleri ve babaları güldürmek için, çocukların yüzünü güldürmek için bir kez daha Kayseri Cezaevi'nin önünden cennet vatanımdaki bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Gönlü geniş Türkiye'me sesleniyorum. Affet Türkiye'm" şeklinde konuştu.
"Sahalarda 8 tane yabancı değil, 8 tane Türk olmalı"
Bir gazetecinin Türkiye'deki yabancı futbolcu kuralını sorması üzerine Sarıgül, "Biz ekonomik milliyetçilik yapan bir siyasi partiyiz. Biz ekonomik milliyetçiliği savunuyoruz. Yerli malı, yurdun malı, herkes onu kullanmalı. O nedenle futbol federasyonuna ve bütün spor kulüplerine çağrıda bulunuyorum. Artık kendi takımlarımızın oyuncularını sayamıyoruz. Artık kendi takımlarımızın oyuncularının adlarını dahi bilmiyoruz. 1974'lü yıllardaki takımları sayabiliyoruz ama yeni takımları sayamıyoruz. O nedenle Türkiye'de sahalara baktığımız zaman ne yazık ki bizim evlatlarımız oynamıyor. Saha da yabancılar oynuyor. Bu yabancıların oynaması da bizi üzüyor. O nedenle 3 tane yabancı oynamalı, 8 tane bayrağımızı taşıyacak, bizim kanımızı taşıyacak Türk futbolcular oynamalı. Böyle bir şey olabilir mi. Takımlara bakıyorum 10 tane yabancı var, 1 tane Türk futbolcu var. Bu beni kahrediyor. O gelecek olan 3 tane yabancı da en kaliteli olmalıdır. Önemli oyuncular gelmeli ve onlardan da bir şey öğrenmeliyiz. Şuanda Türk futbolcularına bakıyorum, sahaya bakıyorum, adeta yabancıların bir cenneti haline gelmiş. Topa vurmasını bilmeyen yabancı takımlarda oynuyor. Dünya kadar da para alıyor. Türk futbol takımına bakıyorsunuz, UEFA'da 10 basamak birden geriliyor. Milli takıma bakıyoruz. Almanya'dan bir tane hoca gelmiş. Bizim Türk hocaları kadar kapasitesi yok. 50 bin nüfuslu adaya gidip yenilip geliyoruz. O nedenle futbolda ekonomik milliyetçiliğe çağrıda bulunuyorum. Futbolda ekonomik milliyetçilik yapmalıyız. Sahalarda 8 tane yabancı değil, 8 tane Türk olmalı. 3 tane yabancı olmalı. Kendi sahamızda Türk futbolculara hasret kaldık" diye konuştu.
"Bir siyasi parti genel başkanı olarak hangi ülkeye gidiyorsam, attığım her adımı, yaptığım bütün konuşmaları kamuoyu ile paylaşırım"
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretini değerlendiren Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, "Biz parti olarak önümüzdeki günlerde İngiltere, daha sonra Amerika, ardından da Almanya ziyaretimiz olacak. siyasi parti genel başkanları demokratik bütün ülkelere gidebilmeli, bütün ülkelerde temaslarını yapabilmeli. Orada Amerika varsa, burada Türkiye var. Ben Amerika'ya gittiğim zaman onlar kendi menfaatlerini savunur bende bayrağımızın, toğrağımızın menfaatlerini savunurum. Ben Amerika'ya gittiğim zaman ‘ABD, Türkiye'den elini çek kardeşim. Türkiye'deki bütün huzursuzlukları sen yapıyorsun' derim. Türkiye'de sınıt ötesinde ne kadar operasyon varsa, sınır ötemizden ne kadar şehit geliyorsa bu şehitlerimizin kanında Amerika'nın bayrağı vardır. O nedenle Amerika'da ‘Kürt yurttaşlarım ve Türk yurttaşlarım kardeştir. Kalleş olan Amerika'dır' derim ve gittiğim zaman bunun hesabını sorarım. Bir siyasi parti genel başkanı olarak hangi ülkeye gidiyorsam, attığım her adımı, yaptığım bütün konuşmaları kamuoyu ile paylaşırım. Hangi ülkeye gidiyorsam da Dışişleri Bakanlığına gerekli bilgileri veririm ve yetkililerle de orada yapacağım temaslar konusunda hem onları bilgilendiririm hem de onların mihmandarlığından yararlanırım. Çünkü ben oraya gittiğim zaman partimi temsilen gidiyorum. Partimiz, ülkemizin gelişmesi, güçlenmesi ve mutlu olması için yollardaysa o zaman genel başkanı bağımsız hareket edemez. Attığı her adımdan bilgi vermek durumundadır. Çünkü biz ‘Alparslan'larda bizim, Fatih Sultan Mehmet'ler bizim. Mustafa Kemal Atatürk'lerde bizim' diyoruz. Bizim partimiz hiçbir dış güçten icazet alan bir parti değildir" ifadelerini kullandı.