Sağlıkta şiddette, İngiliz Uygulaması
Sağlık-Sen Kayseri Şubesi Başkanı Mahmut Faruk Doğan ile özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Yaptığımız söyleşide Doğan, son zamanlarda sağlık çalışanlarına karşı hasta ve hasta yakınları tarafından uygulanan şiddetin önlenmesi için İngiltere'de yapılan bir uygulamanın Türkiye'de uygulanacağını ve hastanelerin bünyesinde iletişim merkezlerinin kurulacağını söyledi.
Sağlıkta yaşanan bu şiddet probleminin yanı sıra Doğan ile yaptığımız bu özel söyleşide Sağlık-Sen'in çalışmalarını, çalışmalar sonucunda elde ettikleri kazanımlar ve yeni taleplerinin yanında sağlıkta yaşanan sıkıntıları ve çözüm önerilerini bulacaksınız.
Sendikanızın yaptığı çalışmalar ile ilgili biraz bilgi alabilir miyiz?
Sendikamız, Memur-SEN konfederasyona bağlı bir sendikadır. Genel Merkezimiz Ankara'da olup, Kayseri şubemizde 3 bine yakın Sağlık-Sen üyemiz var. Geçen sene rakiplerimize oranla %40'lara varan bir büyüme gerçekleştirdik. Geçen sene yetkili sendika konumuna geldik. Yetkili sendika demek komisyonlarda sağlık çalışanları temsil etmek manasına geliyor. Bu temsil sağlık çalışanlarının herhangi bir yerde mağduriyeti olduğunda bunu gidermek içindir. Aynı zamanda İl genelinde de yetkili bir sendikayız.
Eğitim-Araştırma Hastanesi'nde 1400 civarı üyemiz var. Sağlık Müdürlüğü'nde fark atarak yetili sendika olduk. Fakat halk sağlığında bizim üye sayımız az. Orada Türk Sağlık-Sen'in üye sayısı daha fazla.
Bizim için üyelik sıradan bir imza değil, hak ve menfaatlerin korunması için bize temsil edilen bir emanettir. Bu emaneti de en üst düzeye çıkarmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de son bir buçuk ayda sahada, sağlık çalışanlarını çalışmalarını yerinde görerek yapıyoruz. Bu ziyaretlerde karşılaştığımız sorunları not edip ilgili kurum amirlerine iletiyoruz ve çözüme kavuşturmaya çalışıyoruz.
Peki, sağlık sektöründe en çok karşılaştığınız sıkıntılar nelerdir?
En çok karşılaştığımız sorun; şiddet. Kayseri'de Eğitim-Araştırma Hastanesi'nin acil servisinde daha önce bu hadiseler yaşanıyordu. Şimdi yavaş yavaş polikliniklere ve servislere sıçradı. Bundan bir ay önce hastanemizin bir bölümünde bir hemşiremize, hasta tarafından şiddet eylemi gerçekleştirildi. Şiddet hiçbir zaman haklı bir sebep olarak görülmez. Bunun sağlık alanında olması da gerekmiyor. Bizim genel merkezimizde sağlık hasta hakları komitesi var. Genel Başkanımız Metin Memiş'inde mecliste önerdiği hasta hakları komitesi yerine hasta iletişim merkezleri kurulsun diye bir teklifi söz konusu. Yani hastalarla diyaloga geçilsin istiyoruz. Mecliste de bu konuda bir araştırma komisyonu oluşturuldu. Genel merkezimiz bu araştırma komisyonuna bilgiler verdi ve çözüm yolları önerdi. İnşallah kanun yasallaşır. Bu şekilde şiddet olayların önüne geçilir.
Şiddetin önlenmesi için sizin aldığınız önlemler var mı?
Çeşitli konferanslara katılıp sağlıkta şiddet konusunda bilgilendirmeler yaptık. Sağlıkta şiddettin önlenmesi için İngiltere'de uygulanan bir modeli var. İngiltere'de ambulansların içine uyarıcı yazılar yazılıyor. Mesela bizde sigara yasağı için yazılan yazılarda nasıl bir müeyyide uygulandığı açıkça yazılıyorsa, orada da sağlık çalışanlarına şiddetin cezasının ne olduğu ile ilgili yazılar asılıdır. Bu şekilde vatandaş hem bilinçlenir hem de sağlık çalışanları koruma altına alınmış olur. Sağlık bakanlığının da bu konuda çalışmaları var zaten. Bu yazılar acil servislerden, ambulanslara hatta hastanelerin her yerine asılarak caydırıcı önlemler alınabilir.
Antep'te, İstanbul'un Bağcılar İlçesi'nde ve Kayseri yerelinde yaşanan olaylar var. Birde bizim Kayseri'de Eğitim-Araştırma Hastanesi'nin acil servisinde güvenlik sıkıntımız var. Bir hasta girdiği zaman 5-10 kişi de yanında giriyor. Sağlık personeli arkadaşımız bu hastaya nasıl müdahale etsin. Muayene edilecek, gerekirse serum takılacak, yarası varsa ona müdahale edilecek. Ama bakıyorsunuz 8-10 kişi seyirci olarak bulunuyor. Ama bu tür olayların önlenmesi için giriş ve çıkışların kontrollü olması lazım.
Hastane güvenliğini sağlayan, özel güvenlikler yeterli olmuyor mu?
Evet, yeterli olmuyorlar. Hastalarımız zaten acil servise geldikleri için sıkıntılı geliyorlar. Biz onların sıkıntısını çok iyi anlıyoruz. Ama onlarda sonuçta robot değil, insan. Hasta yakınları ile sağlık çalışanlarının karşılaşmasını önlemek için güvenlik bariyerleri kurulursa daha güzel olur.
Şuanda hastanelerimiz çok güzel oldu. Hasta yakınlarına ihtiyaç kalmıyor. Personellerimiz hastayı alıyor ve servisine sedye ile götürüyor. Tomografiye ve röntgene giderken yardımcı oluyor. Yani hasta yakınına ihtiyaç kalmıyor. Hasta bize emanet ediliyor. Bizde bu emanete en iyi şekilde dikkat ediyoruz.
Kayseri'de sağlık çalışanlarının sayısı yeterli mi şuan?
Şuanda gerçekten sağlık çalışanı olarak yetersiz bir sayıdayız. Türkiye'de sağlık personeli ve hekim açığını geçen sağlık bakanımız 30.000 olarak açıkladı. Biz Kayseri'de sağlık çalışanlarının istihdam edilmesini önemsiyoruz. Mesela bir serviste beş hemşire olması gerekirken, bir hemşire nöbet tutuyor. Yani nöbetler müebbet hale gelmiş oluyor. Bu nedenle bazı arkadaşlarımızın bir ay boyunca sadece bir cumartesi günü tatil yapmak zorunda kalıyor. Bu da personel azlığından kaynaklanıyor.
Sağlık turizmi bakımından Kayseri ne durumda?
Kayseri Sağlık turizmi açısından gelişiyor. Kayseri'de sağlık üst düzeye doğru gidiyor. Hem özel hastaneler hem de Eğitim ve Araştırma Hastanesi son birkaç senedir asistan yetiştiriyor. Eskiden Kayseri dışından gelen vakalar üniversiteye daha çok sevk oluyordu. Ama şimdi Sevklerin bir kısmı Eğitim-Araştırma Hastanesine yönelmeye başladı. Ama Eğitim-Araştırma Hastanemizde fiziki olarak sıkıntılar var. Mevcut idaremiz bu konuda yoğun bir çalışma yapıyor. Hekimlerimiz ve donanımımız çok iyi ama fiziki şartlarımız kötü. Bu da bize olumsuz bir şekilde yansıyor. Gelen hastalar, hekimlerden memnun ama fiziki şartlardan dolayı başka yerlere gidiyor. Vatandaş fiziki şartlardan duyduğu rahatsızlığı personele yansıtıyor.
Siz sendika çalışmalarınızı hangi değerler üzerine inşa ediyorsunuz?
Memur-Sen olarak medeni insan, örgütlü insandır sloganını söylüyoruz. Mehmet Akif İnan Ağabeyimiz de örgütlülük uygarlıktır demiştir. Her değer sahibi insan, düşüncelerini hayata hakim kılmak istiyorsa mutlaka örgütlü mücadeleye katılması gerekiyor.
Sağlık-Sen olarak hedefimiz refahı tabana yaymak, gelir dağılımda adaleti sağlamak ve haksızlığa karşıda örgütlenmek olarak belirledik. Burada sağlık çalışanları şu bilinçte; 'halka hizmet, hakka hizmet.'
Kayseri'de 9.000 civarı sağlık çalışanı var. 4.500 civarında ise sendika üyesi var. Bu nedenle sendikalaşma oranı düşük. Arkadaşlarımızın mutlaka örgütlü mücadeleye girmesi gerekiyor. Peygamber Efendimize, Peygamberlik gelmeden önce Hılful Fudul diye toplu bir sistem kurulmuş. Bu kuruluşun amacı da zulme uğrayanların yanında olmak, onun elinden alınanın tekrar ona verilinceye kadar mücadelenin devam etmesi amaçlanmaktadır.
Biz şuan sağlık-Sen Kayseri Şubesi olarak organizasyonları gündemde tutuyoruz. Bu organizasyonumuzun ilk ayını atlattık. Halı saha turnuvası düzenliyoruz. Halı saha turnuvasına sağlık çalışanlarının hepsi katılıyor. 22 takımın katıldığı bir organizasyon var.
Bu organizasyon sendikaya üye olanlar arasında mı yapılıyor?
Kesinlikle öyle bir ayrım yapmıyoruz. Organizasyona katılmak için sağlık çalışanı olmak yeterli bizim için. Hangi sendikanın üyesi olduğu bizim için önemli değil. Zaten bizim hedefimiz ötekileştirme değil, birleştirmedir. Bunun da meyvesini alıyoruz. Organizasyonumuzda 22 takım var. Bu takımların %40'ı başka sendika üyesi.
Rakip sendikalar bu organizasyon için gelip teşekkür ediyor. Çünkü Kayseri'de daima öteki sendika söylemi var. Biz ise öteki yok, biz varız dedik. İnsanlar birbirleriyle akraba ve eş dost birbirlerini yıllarca görmüyorlar veya aynı okuldan mezun olmuşlar ve birbirlerini uzun süre görmemiş oluyorlar. Bizim turnuva sayesinde birbirlerini görüyorlar. Bu organizasyon ile insanları kaynaştırdık.
Sağlık-Sen olarak şuana kadar elde ettiğinizi kazanımlar nelerdir?
Kayseri'de 3.000 civarında üyemiz var. 2012 toplu sözleşmelerinde elde ettiğimiz kazanımlarda, ek ödemelerin maaşla birlikte verilmesi; sağlık ocağında ve sağlık müdürlüğünde olan arkadaşlarımız çok cüzi ve komik rakamlar alıyorlardı. Şimdi aldığımız rakamlarda komik ama son elde ettiğimiz kazanımlarla eşit işe eşit ücret doğrultusunda derece ve kademeye göre, arkadaşlarımızın ve çalışanların döner sermayeleri maaşlarıyla birlikte ayın 15'inde hesaplarına yatıyor. Bu Sağlık-Sen'in kazandığı bir kazanım. Toplu sözleşmeli personel yemek yardımından faydalanıyor. Sağlık-Sen'in kazandığı büyük kazanımlardan birisi de 112'lerin özerklikli arz eden bilim kapsamına alınmasıdır. Çünkü 112'de çalışan arkadaşlarımız özveriyle çalışıyor. Bir ihbar geliyor, beş dakika sonra olay yerine gidiyorlar. Bazen çatışmalarda polislerin yerde ama 112 çalışanlarının ayakta olduğunu görüyoruz. 112'i çalışanlarına ek performans puanı kazanımını elde ettik. Sözleşmeli sağlık çalışanı için üst öğrenim; daha önce ön lisans mezunu 4b'li olan arkadaşlarımız mahkeme sürecinde bu hakkı elde ediyordu. Ama 2012'de ki toplu sözleşme kazanımında artık mahkemeye gerek kalmadan yasa olarak çıkardık. Dini bayramlarda tutulan nöbet ücretlerinde artış oldu. 4c'li çalışan arkadaşlarımızın çalışma sürelerini uzattık. Daha önce 11 ay olan çalışma süreleri, 11 ay 28 güne çıkarıldı. 4c'li arkadaşlarımız döner sermaye alamıyordu. Maaş promosyonlarının dağıtılmasını sağladık. Giyim yardımlarının nakdi olarak verilmesini sağladık; daha önce bir yer ile anlaşılıyordu ve falanca yerde alışveriş yapılması söyleniyordu. Ama şuanda nakdi olarak bu para insanların hesaplarına yatıyor. 112 çalışanlarına ücretsiz yemek hakkı tanınmasını sağladık. Memurlara sicim uygulamasının kaldırılmasını sağladık. Aile hekimliği ve 4c'lilerde damga vergisinin kaldırılmasını sağladık. Engelli aile ferdi bulunan çalışanlara izin ve nöbet muafiyetini getirdik. Bu elde edilen kazanımlar gösteriyor ki Sağlık-Sen insan merkezli çalışıyor. Vekil ebe ve hekimlere döner sermaye verilmesini sağladık.
Peki, yeni talepleriniz neler olacaktır?
Döner sermayelerin artırılmasını ve döner sermaye gelirlerinde emeklilere yansıtılmasını istiyoruz. Döner sermayeden maaşımız kesiliyor ama emekliliğimize yansıtılmıyor. Performans sisteminin bir cezalandırma değil de bir ödüllendirme olarak kullanılmasını istiyoruz. Sağlık hizmetleri sınıfı çalışanlarının ek göstergelerinin artırılmalıdır. Tüm ön lisans mezunlarına, lisans tamamlama hakkı tanınmalıdır. Sağlık çalışanlarına şiddete caydırıcı önlemler alınmasını istiyoruz. Sağlık çalışanlarının 0-6 yaş arasında ki çocuklarını bırakmaları için kreşler açılmalı. Yardımcı hizmetler sınıfına dahil personelin gerekli şartları sağlaması halinde artık bunların mutlaka sınavsız bir şekilde genel idari hizmetler sınıfına sınavsız girmelerini istiyoruz. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları her yıl yapılmalı. Sağlık çalışanlarına yapılan mobing uygulamaları ile ilgili çözümler üretilmelidir. 4b'li çalışan arkadaşlarımız mutlaka kadroya geçirilmeli. Özellikle yardımcı hizmetler sınıfında bulunan ve kadroları itibariyle derece yükselmesi yapamayan personele eğitim durumuna göre en üst dereceye kadar ilerleyebileceği kadro sistemini kurulması sağlanmalıdır. Kılık kıyafet konusunda serbestlik biran önce gerçekleştirilmelidir.
Bir sağlık kurumunun servisinde 10 kişi çalışıyor bunun 9'u sağlık personeli biri ise 4c statüsünde. 9'u döner sermaye alıyor, 1'i alamıyor. Bu adaletsizliğin biran önce giderilmesini istiyoruz. Çoğu arkadaşımız ön lisans mezunu ve lisans mezunu konumuna geldiklerinde maaşlarında iyi bir artış olacak.
Söyleşi: Bünyamin Gültekin