Ramazan paketlerinde son kullanım tarihine dikkat
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak ramazan paketlerinin kontrol edilmesi gerektiğini belirterek, "Genellikle iaşe paketlerinin içine son kullanma tarihi geçmiş, bayatlamış ürünler konuluyor. Hayırseverler hayır yaptığını düşünürken ihtiyaç sahiplerine zehir veriyor." dedi.
Şahin, yaptığı açıklamada, bereketin ve paylaşmanın ayı olarak bilinen ramazan dolayısıyla hayırseverlerin ihtiyaç sahiplerine katkıda bulunmak amacıyla hazır iaşe paketleri aldığını ifade etti.
İaşe paketlerinin marketlerde yerini almaya başladığını belirten Şahin, hazırlanan paketlerin üzerinde özellikle fiyatların yer aldığını, ürün çeşitliliğine göre paketlerin fiyatının 45 ile 120 lira arasında değiştiğini kaydetti.
İhtiyaç sahiplerine, paketin bedeli ya da yardım çeki verilmesini öneren Şahin, şöyle konuştu:
'Paketlerin içine bakıyoruz, pirinç, fasulye, makarna gibi gıdalar var. Belki paketi vereceğimiz kişi bunlardan hoşlanmıyor, yardım edelim derken yük olacak o kişiye. Bu işi gönülden yapanlar o paketleri almasınlar. Bir bedel gözden çıkardıysak onu verelim. Paket vereceksek de bu paketleri kontrol edelim. Genellikle iaşe paketlerinin içine son kullanma tarihi geçmiş, bayatlamış ürünler konuluyor. Hayırseverler hayır yaptığını düşünürken ihtiyaç sahiplerine zehir veriyor. Bu paketlerin denetimi yapılmalı, paketler açılmalı, son kullanma tarihine bakılmalı. Ayrıca kişinin ihtiyacı var mı, verilen şeylerde buna bakılmalı. Dinimiz sadaka, zekat verirken de malın en iyisini vermemizi söylüyor. Kendimize neyi yakıştırıyorsak karşı tarafa da onu vermeliyiz.'
'Alışverişlerinizi iftardan sonra yapın'
Şahin, sadece ramazanda değil 12 ay boyunca tüketicilere 'aç karnına alışverişe çıkmayın' uyarısında bulunduklarını dile getirdi.
Aç karnına alışveriş yapmanın ay sonunda bütçede açığa neden olduğuna dikkati çeken Şahin, şöyle devam etti:
'Gözünüz aç, karnınız da açken alışverişe gitmek, ihtiyacınız olmayan şeyleri aldırır. Bu, bir tüketim tuzağıdır. Alışveriş merkezleri, marketler bize daha çok satma noktasında profesyonel tasarımcılar tarafından hazırlanmış ortamlardır. Biz bu ortama aç karnına gidersek daha çok alışveriş yaparız. Akşam iki kaşık çorba içip doyunca o aldıklarımızı niye aldığımızı düşünürüz. Bu, ramazanda daha da artış gösteriyor. Ramazanda hem satıcılar hem de tüketici açısından dikkat etmemiz gerekenler var.
Ramazan gelmeden alışverişimizi yapalım, günlük alışverişleri ise iftardan sonra yapalım. Ramazanda maalesef 'Nasıl olsa alacaklar, gıdaya düşkünlük var' mantığıyla fiyatlarda artışa gidiliyor. Bir gün önce 10 lira olan ürün, hiçbir farklılık yokken 12 liraya çıkabiliyor. Bu fırsatçılara karşı tüketicilerin uyanık ve bilinçli olması lazım. Kendimizi denek olarak kullandırmayalım. Protesto edelim, başka bir markete gidelim. Tüketici güçlüdür, o alışveriş merkezlerinin ve marketlerin devamını sağlayan tüketicidir. Gücünü bilmediği için onların karını daha da artırıyor.'
Şahin, alışverişe çıkarken liste hazırlanmasının gereksiz ürünleri almayı engelleyeceğini de sözlerine ekledi.
AA
İaşe paketlerinin marketlerde yerini almaya başladığını belirten Şahin, hazırlanan paketlerin üzerinde özellikle fiyatların yer aldığını, ürün çeşitliliğine göre paketlerin fiyatının 45 ile 120 lira arasında değiştiğini kaydetti.
İhtiyaç sahiplerine, paketin bedeli ya da yardım çeki verilmesini öneren Şahin, şöyle konuştu:
'Paketlerin içine bakıyoruz, pirinç, fasulye, makarna gibi gıdalar var. Belki paketi vereceğimiz kişi bunlardan hoşlanmıyor, yardım edelim derken yük olacak o kişiye. Bu işi gönülden yapanlar o paketleri almasınlar. Bir bedel gözden çıkardıysak onu verelim. Paket vereceksek de bu paketleri kontrol edelim. Genellikle iaşe paketlerinin içine son kullanma tarihi geçmiş, bayatlamış ürünler konuluyor. Hayırseverler hayır yaptığını düşünürken ihtiyaç sahiplerine zehir veriyor. Bu paketlerin denetimi yapılmalı, paketler açılmalı, son kullanma tarihine bakılmalı. Ayrıca kişinin ihtiyacı var mı, verilen şeylerde buna bakılmalı. Dinimiz sadaka, zekat verirken de malın en iyisini vermemizi söylüyor. Kendimize neyi yakıştırıyorsak karşı tarafa da onu vermeliyiz.'
'Alışverişlerinizi iftardan sonra yapın'
Şahin, sadece ramazanda değil 12 ay boyunca tüketicilere 'aç karnına alışverişe çıkmayın' uyarısında bulunduklarını dile getirdi.
Aç karnına alışveriş yapmanın ay sonunda bütçede açığa neden olduğuna dikkati çeken Şahin, şöyle devam etti:
'Gözünüz aç, karnınız da açken alışverişe gitmek, ihtiyacınız olmayan şeyleri aldırır. Bu, bir tüketim tuzağıdır. Alışveriş merkezleri, marketler bize daha çok satma noktasında profesyonel tasarımcılar tarafından hazırlanmış ortamlardır. Biz bu ortama aç karnına gidersek daha çok alışveriş yaparız. Akşam iki kaşık çorba içip doyunca o aldıklarımızı niye aldığımızı düşünürüz. Bu, ramazanda daha da artış gösteriyor. Ramazanda hem satıcılar hem de tüketici açısından dikkat etmemiz gerekenler var.
Ramazan gelmeden alışverişimizi yapalım, günlük alışverişleri ise iftardan sonra yapalım. Ramazanda maalesef 'Nasıl olsa alacaklar, gıdaya düşkünlük var' mantığıyla fiyatlarda artışa gidiliyor. Bir gün önce 10 lira olan ürün, hiçbir farklılık yokken 12 liraya çıkabiliyor. Bu fırsatçılara karşı tüketicilerin uyanık ve bilinçli olması lazım. Kendimizi denek olarak kullandırmayalım. Protesto edelim, başka bir markete gidelim. Tüketici güçlüdür, o alışveriş merkezlerinin ve marketlerin devamını sağlayan tüketicidir. Gücünü bilmediği için onların karını daha da artırıyor.'
Şahin, alışverişe çıkarken liste hazırlanmasının gereksiz ürünleri almayı engelleyeceğini de sözlerine ekledi.
AA