"Göç eden hayatlar"ın izini sürdüler
Mübadillerle bir araya gelen Üsküdar Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencileri, yaptıkları görüşmelerden çıkardıkları hikyeleri hem Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetesi Haber Üsküdar'da hem de www.gocedenhayatlar.com internet sitesinde yayınladı.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nihal Toros Ntapiapis ve İletişim Fakültesi öğrencileri Zehra Rumeysa Fidan, Onur Kara, Elyesa Karatepe ve Anıl Emül, Türkiye yakın tarihinin en acı verici olaylarından biri olan Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesinin derin yaralarını ortaya çıkaran bir araştırmaya imza attı. Kendisi de mübadil bir ailenin mensubu olan Toros, önce kendi ailesinden başladığı araştırma çalışmalarını genişleterek çok sayıda mübadile ulaşmayı başardı.
1923 yılında Lozan Barış Antlaşması'na ek olarak yapılan sözleşme uyarınca Türkiye ve Yunanistan Krallığı'nın kendi ülkelerinin yurttaşlarını din esası üzerine zorunlu göçe tabi tutması olarak bilinen Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübdelesi, aradan geçen 94 yıla rağmen hala mübadillerin yüreğinde göçün derin acısını yaşatıyor.
Mübadillerle bir araya gelen Üsküdar Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencileri, yaptıkları görüşmelerden çıkardıkları hikyeleri hem Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetesi Haber Üsküdar'da hem de www.gocedenhayatlar.com internet sitesinde yayınladı.
Hüzünlerin en büyüğü bu hikyelerde
Evlerini, ailelerini, okullarını, ölülerini ve en zoru da çocukluklarını doğdukları yerde bırakıp hiç bilmedikleri, tanımadıkları bir ülkeye doğru yola çıkmak zorunda kalan insanların hikyelerine yer veren araştırma, içinde hüzünlerin ve acıların en büyüklerini barındırıyor.
Mübadele ile 1 milyon 200 bin Ortodoks Hıristiyan Rum Anadolu'dan Yunanistan'a, 500 bin Müslüman Türk de Yunanistan'dan Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldı, İstanbul'a gelenler Kemerburgaz (Pirgos), Göktürk (Petnahor), Gümüşdere (Domuzdere), Bahçeköy (Belgrad Köyü) bölgelerine yerleştirildi. Rotasını bu bölgeye çeviren Üsküdar Üniversitesi öğrencileri röportajlarını mübadillerin yoğun olarak yaşadığı bu bölgede yaptı, çok özel hatıraları içinde barındıran hikyeleri gün yüzüne çıkardı.
Hedef bu kez Yunanistan'daki mübadillere ulaşmak
Bu proje sayesinde farklı hayatlara dokunarak çok şey öğrenen proje ekibi, evlerine ve hayatlarına misafir olduğu insanların duygularını aktardı. Ekip, projenin ikinci ayağı olarak Yunanistan'daki mübadillerle görüşmeler yapmayı hedefliyor.
Mübadeleyle beraber her iki toplumda yaşanan olaylar, değişiklikler ve etkiler belgesellere, filmlere, kitaplara ve müziklere konu oldu. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin yaptığı bu çalışma yaşanan acıları birinci ağızdan toparlayan özel bir araştırma olarak dikkat çekiyor.
(Kurum haberi)
1923 yılında Lozan Barış Antlaşması'na ek olarak yapılan sözleşme uyarınca Türkiye ve Yunanistan Krallığı'nın kendi ülkelerinin yurttaşlarını din esası üzerine zorunlu göçe tabi tutması olarak bilinen Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübdelesi, aradan geçen 94 yıla rağmen hala mübadillerin yüreğinde göçün derin acısını yaşatıyor.
Mübadillerle bir araya gelen Üsküdar Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencileri, yaptıkları görüşmelerden çıkardıkları hikyeleri hem Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetesi Haber Üsküdar'da hem de www.gocedenhayatlar.com internet sitesinde yayınladı.
Hüzünlerin en büyüğü bu hikyelerde
Evlerini, ailelerini, okullarını, ölülerini ve en zoru da çocukluklarını doğdukları yerde bırakıp hiç bilmedikleri, tanımadıkları bir ülkeye doğru yola çıkmak zorunda kalan insanların hikyelerine yer veren araştırma, içinde hüzünlerin ve acıların en büyüklerini barındırıyor.
Mübadele ile 1 milyon 200 bin Ortodoks Hıristiyan Rum Anadolu'dan Yunanistan'a, 500 bin Müslüman Türk de Yunanistan'dan Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldı, İstanbul'a gelenler Kemerburgaz (Pirgos), Göktürk (Petnahor), Gümüşdere (Domuzdere), Bahçeköy (Belgrad Köyü) bölgelerine yerleştirildi. Rotasını bu bölgeye çeviren Üsküdar Üniversitesi öğrencileri röportajlarını mübadillerin yoğun olarak yaşadığı bu bölgede yaptı, çok özel hatıraları içinde barındıran hikyeleri gün yüzüne çıkardı.
Hedef bu kez Yunanistan'daki mübadillere ulaşmak
Bu proje sayesinde farklı hayatlara dokunarak çok şey öğrenen proje ekibi, evlerine ve hayatlarına misafir olduğu insanların duygularını aktardı. Ekip, projenin ikinci ayağı olarak Yunanistan'daki mübadillerle görüşmeler yapmayı hedefliyor.
Mübadeleyle beraber her iki toplumda yaşanan olaylar, değişiklikler ve etkiler belgesellere, filmlere, kitaplara ve müziklere konu oldu. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin yaptığı bu çalışma yaşanan acıları birinci ağızdan toparlayan özel bir araştırma olarak dikkat çekiyor.
(Kurum haberi)