Psikologların da desteğe ihtiyacı var
10 Mayıs Dünya Psikologlar Günü dolayısıyla görüştüğümüz Uzman Psikolog Sosyolog Efser Selamet Çelik, psikoloji hizmeti verenlerin de desteğe ihtiyaç duyduğunu belirterek 'Bizim de deşarj olmamız, birileriyle istişare ederek destek almamız gerekiyor. Ben bunu eşimle yapıyorum' dedi. 'Sorun ehli değil, çözüm ehli olmalıyız'
Elimizi taşın altına koymalıyız
'İnsanlara faydalı olmak istiyorsanız öncelikle yaptığınız işi sevmeniz gerekiyor. Sevmezseniz olmaz. İş olarak değil, aşk olarak görmeniz gerekiyor. Ben bu mesleği işten çok aşk olarak görüyorum' diyen Efser Selamet Çelik, 'Çocukluğumdan beri bu işi yapıyorum. Eğer bunun adı işse ben bu işi yapıyorum. Çok şükür olumsuz bir şekilde etkilendiğimi zannetmiyorum. Çünkü insanlara faydalı oldukça keyif alıyorum. Bence bir toplum kendini düzeltmedikçe, o toplum düzelmez. Toplu düzeltmek adına psikologluğun bir misyon olduğunu düşünüyorum. Bu doğrultuda çalışıyorum. Elbette bizim de hüzünlendiğimiz zamanlar oluyor. Toplumun genel gidişatıyla ilgili kaygılar yaşıyor ve üzülüyorum. Ama dediğim gibi üzülmek çare değil, olabildiğince taşın altına elimizi koymamız gerekiyor' dedi.
Psikologlar önce kendi psikolojileriyle uğraşmalı
Psikoloji hizmeti verenlerin de desteğe ihtiyaç duyduğunu ifade eden Efser Selamet Çelik, 'İlla ki bizim de deşarj olmamız gerekiyor. Üzerimizdeki enerjiyi atmamız gerekiyor. Sinir sistemimizi kontrol etmemiz gerekiyor. Eğer ben sağlıklı olursam, sağlıklı hizmet verebilirim. Psikologların öncelikle kendi psikolojileriyle uğraşmaları gerekiyor. Kendimizi derlememiz gerekiyor. Bunun için de deşarj olmak gerekiyor. Birileriyle istişare yaparak destek almak gerekiyor. Ben bunu eşimle yapıyorum. Eşim olmasaydı benim de bir psikologdan destek almam gerekebilirdi. Sonuçta hepimiz insanız. Herkesin birilerinden destek alması gerekir' diye konuştu.
İş olarak değil aşk olarak yapmalıyız
Hem meslektaşlarına hem de vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Selamet Çelik şunları söyledi: 'Mesleğimizi severek yapmalıyız. İş olarak değil, aşk olarak yapmalıyız. Kendi problemlerimiz varsa bir taraftan bunları hallederken, diğer taraftan da sorun ehli değil, çözüm ehli olmalıyız. Vücudumuzdaki elektriklenmeyi topraklama boyutuna çekerek fazla enerjiyi atmalıyız. Pozitif olmalıyız. Hedefimiz, vizyonumuz olmalı. Kendimizle barışık olmalıyız. Hayata baktığımız pencere düzgün olmalı. Elbette olayın ticari boyutu var ama işin ticaret boyutu bir yana sanatsal bir tarafı olmalı. Çünkü insanla uğraşmak sanattır.'
Haber-Foto: Ramazan KARAKUŞ