Polis katiline kefensiz defin

Şanlıurfa'da meydana gelen olayda, annesi ile birlikte şehirlerarası otobüs terminalinde üst aramasına karşı çıkan uzman çavuşun oğlu 17 yaşındaki Hüseyin Doğukan Erdoğan, babasının silahı ile polislere saldırmış ve polis memurları Mehmet Ünaldı (35), Hasan Hüseyin Çalışkan (33) ve Sinan Akdemir (27) şehit etmişti. Olayın ardından kaçan Erdoğan, polisler ile girdiği çatışmada 3 polisi yaraladıktan sonra öldürülmüştü. Karayolu ile memleketi Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesine getirilen Erdoğan'ın cenazesi, defnedilmek istendi.

Baba cenazeye gelmedi

Cenaze, mezarlıkta uzun süre bir minibüsün içinde bekletildi. İlçedeki bir camide görevli imamın gelmesinin ardından battaniyeye sarılı şekilde araçtan indirilen Erdoğan'ın cenazesi, mezarlıktaki istinat duvarının üzerine konuldu. Burada öğle vakti kılınan namazın ardından cenaze kefene sarılmadan toprağa verildi.

Cenazeye, Hüseyin Doğukan Erdoğan'ın annesi Servet Erdoğan, kardeşleri İdil (5) ve İlayda ile az sayıdaki yakını katıldı. Cenazeye, uzman çavuş olduğu öğrenilen ve aralarının bozuk olduğu öne sürülen babası ise katılmadı.

Battaniye ile gömüldü

Sivil bir araçla camiye götürülmek istenen Erdoğan'ın cenazesine, cami cemaati tepki gösterince, cenaze camiye alınmadan doğrudan mezarlığa götürüldü. Cenazenin, mezarlık görevlilerinin kazma ve kürekleri götürmesinden dolayı araç içerisinde bekletildiği de öğrenildi. Öğle namazına müteakip, mezarlıkta mahalle imamının önderliğinde kılınan Erdoğan'ın cenazesi, battaniye içinde toprağa verildi.

Cinnet getirdi
Anne Servet Erdoğan, oğlunun babasından sürekli şiddet ve baskı gördüğünü, bunun içinde psikolojisinin bozulduğu iddia etti. Olay anını anlatan Servet Erdoğan 'Eşimin psikolojik sorunları vardı. Aramızda sorunlar çıkıyordu. Bayram tatili için Kayseri'ye geldiğimizi öğrenince bizi tehdit etti. Çocuk bunun üzerine bunalıma ve strese girdi. Benim çocuğum terörist değil. Herhangi bir örgüte kaydı çıkmadı. Olay olduğunda ben yanındaydım. Babası bizi öldürmekle tehdit ettiği için oğluma durumu polise anlatmayı ve yardım istemeyi önerdim. Bunun üzerine oğlum, 'Anne polis bizi koruyamaz. Polisin önünde insanları öldürüyorlar. Polis kimi koruyor ki bizi korusun' dedi. Konuşmalarımızı duyan 2 sivil polis yanımıza gelerek 'Polisten ne gördün. Polisler sizi niye koruyamasın' dedi ve oğluma çıkıştı. Bunun üzerine ben polisin önüne geçerek 'Polis bey, oğlum daha 17 yaşında ve küçük. Onun dediğine bakmayın. Babası ile problemleri var. Onun yüzünden öyle diyor' deyince polis beni itekledi ve 'Sen dur bakalım, şu çocuk nasıl bir çocukmuş bakalım' dediler ve tartışma çıktı' şeklinde olayı anlattı.
Anne Erdoğan ayrıca, oğlunun kaçarken son olarak, 'Anne şu parayı siz alın. Sizi dayımlar alır. Ben başımın çaresine bakarım. Eve kesinlikle gitmeyin, babam sizi öldürecek' dedikten sonra uzaklaştığını belirtti.

İHA