POLİGONSUZ ŞEHRİN ATICILARI
Kayseri Atıcılık sporcuları Eskişehir'de düzenlenen 1. Bölge Havalı Tabanca Atıcılık müsabakalarında şehrimizin 18 yıllık madalya hasretine son verirken, sporcuların Kayseri'de çalışabilecekleri atış poligonlarının olmadığı öğrenildi.
35 günlük çalışma ile madalyaları topladılar
Kayseri Atıcılık İl Temsilcisi Bekir Köletelioğlu, gazetemizi ziyaret ederek atıcılık sporu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Spora ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi olacağını, çünkü ağacın yaşken eğileceğini belirten Köletelioğlu, 'Okul sporlarında 9, atıcılık sporunda ise 10 yaş başlangıç olarak kabul ediliyor.' dedi. 'Vücudu sağlam olmak kaydıyla 10-15 yaş arası idealdir' diyen Köletelioğlu, 'Bu spor denge, koordinasyon, reaksiyon ve kondisyon geliştiriyor. Karın, sırt, bacak ve kol kaslarını çalıştırıyor. Bu bedeni ve fiziki unsurlar bir araya geldiğinde atıcı oluşuyor. Normalde bu durum iki senede oluşur. Ama bizim sporcularımız 35 günlük çalışma ile madalyalarla döndüler. Bunlar çok harika çocuklar. Bizim rakiplerimiz 5 ile 8 sene arasındaki sporculardı.' şeklinde konuştu.
'Poligon dışında silahla uğraşmazlar'
Poligonun dışında sporcuların kesinlikle eline silah almadıklarını vurgulayan Köletelioğlu 'Polis veya asker çocuğu olması fark etmez, babası silahı masanın üzerine koysa masadan geri alır. Ortaya bıraksanız hiç karıştırmaz. Çünkü tehlikesini bilir. Sporcumuz için poligonlar var.
Zaten bu sporu yapacak çocukların emniyet kurallarını anlayıp idrak edebilecek yaşta olmaları gerekiyor. Yaşı büyük ama idrak edemiyorsa hiçbir anlamı olmaz. Silahlarımız 4.5 milimetre. Kurşun yerine Uluslararası Atıcılık Federasyonunun belirlediği standartlarda diabol atıyoruz.' ifadelerini kullandı.
Okuldaki başarıyı arttıran tek spor
Poligonlarının olmadığını bu nedenle de Konya, Sivas, Adana ve Mersin'e çalışmaya gittiklerini belirten Köletelioğlu, en son yapılan müsabakada 2 puanla final grubunu kaçırdıklarını aktardı.
Atıcılık sporunun çocuklar üzerinde olumlu etkilerini olduğunu diler getiren Köletelioğlu, şunları söyledi;
'Öğrencilerin not ortalamasını arttırır. Çocuklar normal şartlarda derste 15 dakika, zirve yaptığında ise 25 dakika dikkatini toplayabiliyor. Ondan sonra ders ilerledikçe dikkatleri düşüyor. Atıcılık sporu ile ilgilenen çocuk ise 40 dakikaya kadar dikkatini toplayabiliyor. Karşılığı 15 ders puanı. 80 alan bir çocuk 90 üzerine rahatlıkla çıkabilir.
'Veliler yanlış yapıyor'
Okuldaki başarıyı arttıran tek spor bu. Veliler yanlış yapıyor. TEOG'a girecek çocuğu ders çalışsın diye atıcılıktan alıyorlar. Niye alıyorsun, çocuk dikkatini topluyor, deşarj oluyor, rahatlıyor. Ona göre onun antrenman programını düzenliyoruz.'
Şu anda 35 kişilik bir ekipleri olduğunu anlatan Köletelioğlu, kız sporcularının daha fazla olduğuna dikkat çekti. Ders çalışsınlar diye fen anabilimleri derslerinin not ortalaması 90'nın altında olan çocukları almadıklarına işaret eden Köletelioğlu, 'Bizim çocukların not ortalaması 95-98. Eğer düşük notlu çocukları alırsak diğerlerine ayak uyduramaz ve notlarını düşürebilir. Ayrıca söylediğin şeyleri hemen anlaması gerekiyor.' şeklinde konuştu.
Köletelioğlu konuşmasının sonunda ilgili yöneticilerin ilgisizliğinden dert yanarak Erciyes Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Yahya Polat'tan geçtiğimiz mart ayında randevu talep ettiklerini ancak kendilerine şu ana kadar herhangi bir dönüş yapılmadığını bildirdi.
Haber/Fotoğraf: Bünyamin Gültekin
Kayseri Atıcılık İl Temsilcisi Bekir Köletelioğlu, gazetemizi ziyaret ederek atıcılık sporu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Spora ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi olacağını, çünkü ağacın yaşken eğileceğini belirten Köletelioğlu, 'Okul sporlarında 9, atıcılık sporunda ise 10 yaş başlangıç olarak kabul ediliyor.' dedi. 'Vücudu sağlam olmak kaydıyla 10-15 yaş arası idealdir' diyen Köletelioğlu, 'Bu spor denge, koordinasyon, reaksiyon ve kondisyon geliştiriyor. Karın, sırt, bacak ve kol kaslarını çalıştırıyor. Bu bedeni ve fiziki unsurlar bir araya geldiğinde atıcı oluşuyor. Normalde bu durum iki senede oluşur. Ama bizim sporcularımız 35 günlük çalışma ile madalyalarla döndüler. Bunlar çok harika çocuklar. Bizim rakiplerimiz 5 ile 8 sene arasındaki sporculardı.' şeklinde konuştu.
'Poligon dışında silahla uğraşmazlar'
Poligonun dışında sporcuların kesinlikle eline silah almadıklarını vurgulayan Köletelioğlu 'Polis veya asker çocuğu olması fark etmez, babası silahı masanın üzerine koysa masadan geri alır. Ortaya bıraksanız hiç karıştırmaz. Çünkü tehlikesini bilir. Sporcumuz için poligonlar var.
Zaten bu sporu yapacak çocukların emniyet kurallarını anlayıp idrak edebilecek yaşta olmaları gerekiyor. Yaşı büyük ama idrak edemiyorsa hiçbir anlamı olmaz. Silahlarımız 4.5 milimetre. Kurşun yerine Uluslararası Atıcılık Federasyonunun belirlediği standartlarda diabol atıyoruz.' ifadelerini kullandı.
Okuldaki başarıyı arttıran tek spor
Poligonlarının olmadığını bu nedenle de Konya, Sivas, Adana ve Mersin'e çalışmaya gittiklerini belirten Köletelioğlu, en son yapılan müsabakada 2 puanla final grubunu kaçırdıklarını aktardı.
Atıcılık sporunun çocuklar üzerinde olumlu etkilerini olduğunu diler getiren Köletelioğlu, şunları söyledi;
'Öğrencilerin not ortalamasını arttırır. Çocuklar normal şartlarda derste 15 dakika, zirve yaptığında ise 25 dakika dikkatini toplayabiliyor. Ondan sonra ders ilerledikçe dikkatleri düşüyor. Atıcılık sporu ile ilgilenen çocuk ise 40 dakikaya kadar dikkatini toplayabiliyor. Karşılığı 15 ders puanı. 80 alan bir çocuk 90 üzerine rahatlıkla çıkabilir.
'Veliler yanlış yapıyor'
Okuldaki başarıyı arttıran tek spor bu. Veliler yanlış yapıyor. TEOG'a girecek çocuğu ders çalışsın diye atıcılıktan alıyorlar. Niye alıyorsun, çocuk dikkatini topluyor, deşarj oluyor, rahatlıyor. Ona göre onun antrenman programını düzenliyoruz.'
Şu anda 35 kişilik bir ekipleri olduğunu anlatan Köletelioğlu, kız sporcularının daha fazla olduğuna dikkat çekti. Ders çalışsınlar diye fen anabilimleri derslerinin not ortalaması 90'nın altında olan çocukları almadıklarına işaret eden Köletelioğlu, 'Bizim çocukların not ortalaması 95-98. Eğer düşük notlu çocukları alırsak diğerlerine ayak uyduramaz ve notlarını düşürebilir. Ayrıca söylediğin şeyleri hemen anlaması gerekiyor.' şeklinde konuştu.
Köletelioğlu konuşmasının sonunda ilgili yöneticilerin ilgisizliğinden dert yanarak Erciyes Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Yahya Polat'tan geçtiğimiz mart ayında randevu talep ettiklerini ancak kendilerine şu ana kadar herhangi bir dönüş yapılmadığını bildirdi.
Haber/Fotoğraf: Bünyamin Gültekin