'Pazarören köy enstitüsü müzesi kurulmalıdır'
MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Pınarbaşı İlçesi Pazarören Mahallesi'ndeki Pazarören Köy Enstitüsü Yerleşkesinin Müze Haline Getirilmesine Dair Kanun Teklifi verdi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, vermiş olduğu Kanun Teklifinde, Cumhuriyet'in ilk yıllarında, ülke nüfusunun yaklaşık % 75'inin sosyal ve ekonomik imkanlar açısından yetersiz şartlara sahip olarak köylerde ve kırsal alanlarda yaşamlarını sürdürdüklerini belirterek, 'Bu dönem, köylerin yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, geliştirilmesi ve kalkınmada köy-kent dengesinin kurulabilmesi için ulusal düzeyde yoğun çabaların başladığı bir dönemi temsil etmektedir. Bunların başında ise, ülke genelinde temel eğitim, uygulamalı ve teorik tarım derslerinin de verildiği enstitülerin kurulması yer almaktadır' ifadelerine yer verdi.
Özdemir, Atatürk'ün, Kurtuluş Savaşı'nda ve Cumhuriyet'in kuruluşunda etkin görevler yapmış bir asker olan Saffet Arıkan'ı 10 Haziran 1935'de Eğitim Bakanlığı'na getirdiğini ve Arıkan'a şu yönergeleri not ettirdiğini belirtti: 'Türk çocuğunun kişiliğini doğuşundaki yaradılışından gelen niteliklerine dikkat ve özen göstererek oluşturmak. İyi korunmuş bu Türk çocuğu kafalarını ve zekalarını açmak, yaymak, genişletmek, sonra bu yetenekli çocuğun kafasına müspet bilim ve maddi teknik kavramları, yalnız teorik olarak değil, pratik araçlarla yerleştirmek. Bu çalışma sırasında Türk çocuğunun kafasındaki birikimleri, karakterindeki sağlamlıkları, duygularındaki yükseklik ve genişlikleri, onurları olduğu gibi, doğal bir şekle alıştırmak. İşte bu sayede şu olacaktı ki, Türk çocuğu konuşurken onun beyanı, onun beyanındaki üslubu, kendini dinleyenleri ve dinleyeceklerin hepsini peşine takarak yüksek Türk ülküsüne ulaşacaktır.'
Türk ülküsüne ulaşmak hedefiyle; Cumhurbaşkanı Atatürk'ün talimat ve oluruyla 1936 yılında küçük köylere gönderilmek üzere Köy Eğitmen kurslarının açıldığını söyleyen Özdemir, açıklamalarına şöyle devam etti: 'Eğitmen kurslarının başarılı sonuç vermesi üzerine 1937'de Köy Öğretmen okullarıyla ilgili çalışmalar devreye girmiştir. Atatürk'ün 1938'de vefatıyla Milli Eğitim Bakanlığı'ndan ayrılan Saffet Arıkan'ın yerine Hasan-li Yücel getirilmiştir. Yeni bakan, İsmail Hakkı Tonguç'la birlikte köylerin eğitim yoluyla canlanması için çalışmaları kaldığı yerden sürdürmüştür. Türkiye Cumhuriyeti'nin tarıma dayalı ekonomisi için yararlı olacağı düşünülen 'üretime dayalı eğitim' ilkesine göre eğitim kurumları oluşturulması kararı neticesinde, 17 Nisan 1940 tarihinde TBMM'de onaylanan 3803 sayılı Köy Enstitüsü Yasası'yla 'köy öğretmeni ve köye yarayan meslek adamı' yetiştirilmek üzere, tarıma elverişli toprağı bulunan yerlerde, Milli Eğitim Bakanlığı'nca Köy Enstitüleri açılmasına karar verilmiştir.'
Milletvekili Özdemir, 1937-1938 ders yılı içinde arazi, sulama, iklim, ulaşım ve haberleşme özellikleri bakımından Orta Anadolu'da önemli bir yeri olan Pazarören bölgesinde bir eğitmen kursu açılmasına karar verildiğini belirterek şunları söyledi: 'Bu kursun 1940'da kabul edilen Köy Enstitüleri Kanunu'yla birlikte Kayseri, Sivas, Yozgat, Kırşehir ve Niğde köylerinden öğrenci alan bir Köy Enstitüsü haline dönüştürülmesi uygun görülmüştür. 27 Ocak 1954 tarihinde çıkan 6234 sayılı yasa ile Köy Enstitülerinin, İlköğretmen Okulu'na dönüştürülmesi kararına dek Pazarören Köy Enstitüsü bu yerleşke alanı içinde faaliyet göstermiş, bu tarihten sonra ise, Mimar Sinan Anadolu Öğretmen Lisesi olarak aynı yerleşke sınırları içinde eğitime devam edilmiştir.'
MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, uzun yıllar yaşanan olumsuzluklar sonucunda Köy Enstitüsü'ndeki yapıların bakımsızlık nedeniyle büyük oranda yok olmaya yüz tuttuğunu ve yıkılmaya başladığını vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: 'Günümüzde öğretmen okulu olarak varlığını devam ettiren eğitim yerleşkesi hem yakın çevresinin tarihsel sürecinde önemli bir parçası olmuş, hem de yapılarıyla ve bu yapıların oluşturduğu meknsal organizasyonuyla Cumhuriyet dönemi modernleşme çabalarının özgün bir meknsal örneğini temsil eden bu yapıların ve yerleşkenin müze haline dönüştürülerek gelecek nesillere aktarılması uygun olacaktır.'
Özdemir, Atatürk'ün, Kurtuluş Savaşı'nda ve Cumhuriyet'in kuruluşunda etkin görevler yapmış bir asker olan Saffet Arıkan'ı 10 Haziran 1935'de Eğitim Bakanlığı'na getirdiğini ve Arıkan'a şu yönergeleri not ettirdiğini belirtti: 'Türk çocuğunun kişiliğini doğuşundaki yaradılışından gelen niteliklerine dikkat ve özen göstererek oluşturmak. İyi korunmuş bu Türk çocuğu kafalarını ve zekalarını açmak, yaymak, genişletmek, sonra bu yetenekli çocuğun kafasına müspet bilim ve maddi teknik kavramları, yalnız teorik olarak değil, pratik araçlarla yerleştirmek. Bu çalışma sırasında Türk çocuğunun kafasındaki birikimleri, karakterindeki sağlamlıkları, duygularındaki yükseklik ve genişlikleri, onurları olduğu gibi, doğal bir şekle alıştırmak. İşte bu sayede şu olacaktı ki, Türk çocuğu konuşurken onun beyanı, onun beyanındaki üslubu, kendini dinleyenleri ve dinleyeceklerin hepsini peşine takarak yüksek Türk ülküsüne ulaşacaktır.'
Türk ülküsüne ulaşmak hedefiyle; Cumhurbaşkanı Atatürk'ün talimat ve oluruyla 1936 yılında küçük köylere gönderilmek üzere Köy Eğitmen kurslarının açıldığını söyleyen Özdemir, açıklamalarına şöyle devam etti: 'Eğitmen kurslarının başarılı sonuç vermesi üzerine 1937'de Köy Öğretmen okullarıyla ilgili çalışmalar devreye girmiştir. Atatürk'ün 1938'de vefatıyla Milli Eğitim Bakanlığı'ndan ayrılan Saffet Arıkan'ın yerine Hasan-li Yücel getirilmiştir. Yeni bakan, İsmail Hakkı Tonguç'la birlikte köylerin eğitim yoluyla canlanması için çalışmaları kaldığı yerden sürdürmüştür. Türkiye Cumhuriyeti'nin tarıma dayalı ekonomisi için yararlı olacağı düşünülen 'üretime dayalı eğitim' ilkesine göre eğitim kurumları oluşturulması kararı neticesinde, 17 Nisan 1940 tarihinde TBMM'de onaylanan 3803 sayılı Köy Enstitüsü Yasası'yla 'köy öğretmeni ve köye yarayan meslek adamı' yetiştirilmek üzere, tarıma elverişli toprağı bulunan yerlerde, Milli Eğitim Bakanlığı'nca Köy Enstitüleri açılmasına karar verilmiştir.'
Milletvekili Özdemir, 1937-1938 ders yılı içinde arazi, sulama, iklim, ulaşım ve haberleşme özellikleri bakımından Orta Anadolu'da önemli bir yeri olan Pazarören bölgesinde bir eğitmen kursu açılmasına karar verildiğini belirterek şunları söyledi: 'Bu kursun 1940'da kabul edilen Köy Enstitüleri Kanunu'yla birlikte Kayseri, Sivas, Yozgat, Kırşehir ve Niğde köylerinden öğrenci alan bir Köy Enstitüsü haline dönüştürülmesi uygun görülmüştür. 27 Ocak 1954 tarihinde çıkan 6234 sayılı yasa ile Köy Enstitülerinin, İlköğretmen Okulu'na dönüştürülmesi kararına dek Pazarören Köy Enstitüsü bu yerleşke alanı içinde faaliyet göstermiş, bu tarihten sonra ise, Mimar Sinan Anadolu Öğretmen Lisesi olarak aynı yerleşke sınırları içinde eğitime devam edilmiştir.'
MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, uzun yıllar yaşanan olumsuzluklar sonucunda Köy Enstitüsü'ndeki yapıların bakımsızlık nedeniyle büyük oranda yok olmaya yüz tuttuğunu ve yıkılmaya başladığını vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: 'Günümüzde öğretmen okulu olarak varlığını devam ettiren eğitim yerleşkesi hem yakın çevresinin tarihsel sürecinde önemli bir parçası olmuş, hem de yapılarıyla ve bu yapıların oluşturduğu meknsal organizasyonuyla Cumhuriyet dönemi modernleşme çabalarının özgün bir meknsal örneğini temsil eden bu yapıların ve yerleşkenin müze haline dönüştürülerek gelecek nesillere aktarılması uygun olacaktır.'