Mutlu olmadan mutlu edemezsiniz
'Mutluluk parfüm gibidir, kendine bulaştırmadan başkalarına veremezsin' diyen Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Psikolojik Danışman Nevzat Özer, mutlu bir ailede ebeveyn ve çocukların birbiriyle olan ilişkilerini değerlendirdi.
'Mutlu ailelerden mutlu çocuklar yetişir' ilkesinin çoğu zaman geçerli bir ilke olduğunu söyleyen Özer, 'Ailenizdeki gülümsemeler, konuşmalar, hal hatır sormalar, saygı, nezaket kavramları ne kadar fazla ise ve bunları ne kadar çok içselleştirmişseniz bunların etkileri de, çocuklarınıza o derece güçlü yansıyacaktır. Okullarda kıran, döken, vuran, arkadaşlarına şiddet uygulayan öğrencilerle yapmış olduğum görüşmelerde ve yapılan araştırmalarda, bu durumdaki çocukların ailelerinde mutsuzluğun, şiddetin ve huzursuzluğun hakim olduğu ortaya çıkmıştır' ifadelerini kullandı.
Anne-baba arasındaki çatışma düzeyinin çocuklar açısından büyük çaplı bir çatışma olarak nitelendirilebileceğini kaydeden Özer, 'Araştırmacılar, ailelerin çoğunda karı-koca arasında karşılıklı küçümseyici, alaycı ya da hakarete varan sözlerin söylendiğini ve dolayısıyla tipik bir ailede mevcut çatışma düzeyinin söz konusu sorunlara yol açmaya yetecek ölçüde olduğunu belirtiyorlar' dedi.
Çocuklar ve gençler nasıl bir anne ve baba istiyor?
Son zamanlarda yapılan birçok araştırmada gençlerin ve çocuklarımızın nasıl bir anne ve baba istediği sorusunun öne çıktığına vurgu yapan Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Yapılan araştırmalarda öne çıkan bazı başlıklar bulunuyor. Bunların şu şekilde sıralayabiliriz: 'Gençlerimiz matrak, anlayışlı, esprili, hoşgörülü, komik, asık suratlı olmayan, özelini ailesine açabileceği, arkadaşı değil ama arkadaşça davranan, tatlı-sert anne ve babaları' daha çok seviyor ve bunların özlemini çekiyor.'
Çocuklarımıza nasıl özgüven aşılayacağımız konusunda da değerlendirmelerde bulunan Özer, şu tavsiyelerde bulundu:
Haber/Fotoğraf: Bünyamin Gültekin
Anne-baba arasındaki çatışma düzeyinin çocuklar açısından büyük çaplı bir çatışma olarak nitelendirilebileceğini kaydeden Özer, 'Araştırmacılar, ailelerin çoğunda karı-koca arasında karşılıklı küçümseyici, alaycı ya da hakarete varan sözlerin söylendiğini ve dolayısıyla tipik bir ailede mevcut çatışma düzeyinin söz konusu sorunlara yol açmaya yetecek ölçüde olduğunu belirtiyorlar' dedi.
Çocuklar ve gençler nasıl bir anne ve baba istiyor?
Son zamanlarda yapılan birçok araştırmada gençlerin ve çocuklarımızın nasıl bir anne ve baba istediği sorusunun öne çıktığına vurgu yapan Özer, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Yapılan araştırmalarda öne çıkan bazı başlıklar bulunuyor. Bunların şu şekilde sıralayabiliriz: 'Gençlerimiz matrak, anlayışlı, esprili, hoşgörülü, komik, asık suratlı olmayan, özelini ailesine açabileceği, arkadaşı değil ama arkadaşça davranan, tatlı-sert anne ve babaları' daha çok seviyor ve bunların özlemini çekiyor.'
Çocuklarımıza nasıl özgüven aşılayacağımız konusunda da değerlendirmelerde bulunan Özer, şu tavsiyelerde bulundu:
- Onlara sık sık söz hakkı verin.
- Onu ve duygularını 'ne düşünüyorsun, nasıl hissediyorsun' gibi sözlerle anlamaya çalışın.
- O konuşurken yüzüne bakın ve ciddiye aldığınızı hissettirin.
- Onun fikirlerine değer verdiğinizi hissettirin.
- Olumlu davranışlarını kesinlikle takdir edin.
- Yaşına uygun görevler verin.
- Ona zaman ayırın.
- Sohbet ortamı oluşturun.
- Korku ve endişelerine saygı duyun.
- Aşırı eleştirel olmaktan ve yargılayıcı davranmaktan kaçının.
- Hatalı davranışlarını konuşarak belirtin ve ona doğru olanı anlatın.
- Başkalarının yanında onu küçük düşürmeyin.
- Başarısızlıklarını büyütmeyin.
- Başkaları ile kıyaslamayın.
- Kabiliyetlerini fark edin ve teşvik edici olun.
- Sosyal ortamlarda bulunmaya cesaretlendirin.
- Toplum içerisinde söz almasını teşvik edin.
- Yaşına uygun oyun faaliyetlerini destekleyin.
- Onu sık sık sevdiğinizi söyleyin.
- Onun önemli günlerini unutmayın.
- Aile için vazgeçilmez bir kişi olduğunun altını çizin.
- Aile içi bağlarının kuvvetlenmesini sağlayın.
- Olayları hep olumsuz değerlendirmeyin.
- Okul hayatına ve eğitimine önem verin.
Haber/Fotoğraf: Bünyamin Gültekin