Milletvekili Ataş:'Ülkemiz tarihte görülmemiş bir ekonomik felakete hızla sürükleniyor'
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, 'Meclis'e getirilen torba kanunlar da AKP'nin milletten ne kadar kopuk olduğunun göstergesidir' dedi. Meclis'te vatandaşların yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken Ataş, 'Bugün emeğiyle geçimini sağlamaya çalışan her vatandaş Cumhur İttifakı koalisyonun yarattığı enflasyon canavarıyla mücadele etmektedir' dedi.
"Bu enflasyonu yaratanlar saray yaşamını sürerken bedelini vatandaş ödemektedir" diyen Milletvekili Ataş, son on yılda vatandaşın bankalara olan borcunun yüzde 361 oranında arttığını söyledi. Ataş, "Ocak ayında kredi kartı sayısı bir önceki yıla göre yüzde 13 oranında artmıştır. Kullanımda olan kredi kartı sayısı ocak ayı itibarıyla 86 milyon 209 bine ulaşmıştır. Yılbaşından bu yana yani sadece üç ayda icra ve iflas dairelerine toplam 2 milyon 657 bin yeni dosya gelmiştir. Vatandaşa, üretime destek olması gereken iktidar ise icraatlarıyla köstek olmaya devam etmektedir" diye konuştu.
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, AKP'nin, yasama kurnazlığıyla Gazi Meclisin itibarını zedelemeye millet iradesini hiçe saymaya devam ettiğini söyledi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) konuşan Ataş, "Ucube Cumhurbaşkanlığı sisteminde artık olağan hâle gelen bir torba yasayla daha karşı karşıyayız. Teklif tam 17 farklı kanun ve 1 kanun hükmünde kararnamede değişiklik öngörmesine rağmen tam olarak tartışılmadan, muhalefetin görüşleri hiç dikkate alınmadan Genel Kurula getirilmiştir. AKP, bu yasama kurnazlığıyla Gazi Meclisimizin itibarını zedelemekte, millet iradesini hiçe saymaktadır" dedi.
TORBA KANUNLAR AKP'NİN MİLLETTEN NE KADAR KOPUK OLDUĞUNUN GÖSTERGESİ
Meclis'e getirilen torba yasalara tepki gösteren Milletvekili Dursun Ataş, söz konusu kanun tekliflerinin AKP'nin milletten ne kadar kopuk olduğunun göstergesi olduğunu söyledi. Ataş, şu ifadeleri kullandı: "Meclis'te kanun teklifinin görüşülen maddesi vergi daireleri tarafından düzenlenen ve vergi dairelerince imzalanması gereken belgelerin bu daireler adına Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda imzalanması, mühürlenmesi veya onaylanmasını düzenlemektedir. Söz konusu kanun teklifi, AKP'nin Türkiye'nin mevcut ekonomik durumundan ne kadar kopmuş olduğunu göstermektedir. Vatandaş yaşanan derin ekonomik krizin altında ezilirken AKP ise vatandaşın acil ve asıl sorunlarına çözüm bulmak yerine 'Nasıl yeni vergiler ekleriz ve bu vergileri nasıl daha kolay tahsil ederiz? Vatandaşın cebinden aldığımızı nasıl yandaşa aktarırız?' derdindedir. Bugün emeğiyle geçimini sağlamaya çalışan her vatandaş Cumhur İttifakı koalisyonun yarattığı enflasyon canavarıyla mücadele etmektedir.
BU ENFLASYONU YARATANLAR SARAY YAŞAMINI SÜRERKEN BEDELİNİ VATANDAŞ ÖDEMEKTEDİR
TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarına da değinen İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, " TÜİK geçtiğimiz günlerde mart ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. TÜİK'in ayarladığı enflasyon bile son yirmi yılın zirvesine çıkarak mart ayında yüzde 5,46 artışla yüzde 61,14'e ulaşmıştır. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG)'a göre ise enflasyon mart ayında yüzde 11,93 artışla yüzde 142,63'e yükselmiştir yani ülkemiz aslında kırk yıldır görmediği bir enflasyonla karşı karşıyadır. Bu enflasyonu yaratanlar saray yaşamını sürerken bedelini vatandaş ödemektedir" dedi.
OCAK AYINDA KREDİ KARTI SAYISI BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE YÜZDE 13 ORANINDA ARTMIŞTIR
Konuşmasında "İktidarın ülkemizi göz göre göre sürüklediği ekonomik kriz toplumsal bunalıma da neden olmaktadır. Bugün iktidarın yandaşları hariç, ülkemizde her evde hayat pahalılığı konuşulmakta, ay sonunu nasıl getireceğinin hesabı yapılmakta, işsiz çocuğunun geleceği düşünülmektedir" ifadelerini de kullanan Milletvekili Dursun Ataş, "Bu tablonun sorumluları şatafatlı ve lüks yaşamlarına devam ederken temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta güçlük çeken vatandaş, bu ihtiyaçlarını bankalardan yüksek faizli kredi çekerek veya kredi kartıyla karşılamaya çalışmaktadır. Bankalararası Kart Merkezinin verilerine göre, ocak ayında kredi kartı sayısı bir önceki yıla göre yüzde 13 oranında artmıştır, kullanımda olan kredi kartı sayısı ocak ayı itibarıyla 86 milyon 209 bine ulaşmıştır. Son bir yılda bireysel kredi kullanan kişi sayısı 1,3 milyon kişi artarak 35,6 milyon kişi olmuştur. Türkiye'deki bireysel kredi borcu olanların ortalama borcu 30 bin liraya çıkmıştır. Bu verilere göre, son on yılda vatandaşın bankalara borcu tam yüzde 361 oranında artmıştır" diye konuştu.
YILBAŞINDAN BU YANA YANİ SADECE ÜÇ AYDA İCRA VE İFLAS DAİRELERİNE TOPLAM 2 MİLYON 657 BİN YENİ DOSYA GELMİŞTİR
Ulusal Yargı Ağı üzerinden alınan verileri de paylaşan Ataş, çarpıcı gerçekleri gözler önüne sermeye devam etti. Ataş, "Yılbaşından bu yana yani sadece üç ayda icra ve iflas dairelerine toplam 2 milyon 657 bin yeni dosya gelmiştir. Yeni gelen dosyaların sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28,4 oranında artmıştır. Sadece vatandaşlar değil, iş insanları da zor durumdadır. KOBİ'lerin kredi borçları şubatta bir önceki aya göre 32 milyar lira artarak 1 trilyon 174 milyar liraya yükselmiştir. 287 bin KOBİ, kredi borcunu zamanında ödeyemediği için takibe düşmüştür. Sonuç olarak, ülkemiz tarihte görülmemiş bir ekonomik felakete hızla sürüklenirken borcunu borçla kapatmaya, geçimini kredilerle sağlamaya çalışan vatandaş bireysel iflas dalgasıyla karşı karşıya gelmiştir. İktidar böyle kanun teklifleriyle krizin üstünü kapatmak istese de acil önlemler alınmazsa ülkeyi ve vatandaşı çok daha kötü günler beklemektedir" dedi.
ÜRETİME DESTEK OLMASI BEKLENEN HÜKÜMET, ÜRETİME KÖSTEK OLMAKTADIR
Kayseri'deki çiftçi ve sanayicilerin de sıkıntılarını Meclis gündemine taşıyan İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, "Şehrimizde çiftçi ve sanayicilerimiz, kamu bankalarından krediye çok zor ve masraflı şekilde ulaşmaktadır. Üstelik, kredi karşılığı verilen teminatlarda teminat gösterilen şeyin rayiç değeri esas alınmamakta, gerçek değerinin çok altında ekspertiz değerleriyle kabul edilerek çiftçi ve sanayiciler zor durumda bırakılmaktadır. Kredi Garanti Fonu'ndan verilen uygun kredilerde ise sadece siyasi gücü olan ulaşabilmektedir yani üretime destek olması beklenen hükümet, üretime köstek olmaktadır" şeklinde konuştu.