MEVLİD KANDİLİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Önceki gün bütün dünya Müslümanları için önemli bir gündü. Hz. Peygamberin doğumunun yıl dönümünü kutladık.

Tüm dünya Müslümanları bugünün gecesinde çeşitli etkinlikler düzenleyerek bu geceyi ihya etmeye çalıştılar. Dünya üzerinde 1,5 milyarı aşkın Müslüman tek bir ağızdan Hz. Peygambere duydukları derin sevgiyi dile getirdiler.

Mevlid Kandili bu günlerde bambaşka öneme de sahip. Niçin? Çünkü İslam dünyası büyük bir kopuş içinde. Belki de tarihin hiçbir döneminde İslam dünyası bu kadar kan ve gözyaşı içinde olmamıştı. İslam coğrafyasının neresine giderseniz gidin her yerde gerek dış güçler kaynaklı gerekse kendi aralarındaki ihtilaflardan dolayı büyük bir mücadelenin olduğunu görüyoruz. Maalesef bu mücadele çok kanlı ve can yakıcı geçiyor.

Başımızı nereye çevirirsek çevirelim bunu görüyoruz. Peki Mevlid Kandilinde aynı Peygambere sevgilerini gösterme yarışına giren bu insanlar ne oluyor da bu kadar ihtilaf içinde olabiliyorlar.

Bugün İslam dünyasının her köşesinde dökülen kanların hep İslam adına olması ve insanların birbirlerine saldırırken bunu kullanmaları bir kadar da acı.

Hz. Peygamberin insan sevgisinin farkında olmayan bazı Müslümanlar maalesef onun adının savaşla, kanla, gözyaşıyla anılmasına müsaade edebiliyorlar. Buradan şu sonuç da çıkmamalı, İslamiyet her zulüm yapanın zulmüne karşılık vermeden boyun eğmek de değildir elbette. Ancak bu hakkı sınırsız kullanmaya kalkarsanız işte orada Hz. Peygamberin İslam mesajını, barış ve esenlik çağrısını öldürürsünüz.

İslamiyet herkesin kafasına göre asıp kestiği bir anlayışı asla getirmemiştir. Cihad adına yapılan birtakım uygulamalar bırakın müslümana hiçbir insana yakışmayacak şeylerin ortaya konulmasına sebep olmaktadır.

Elbette bu tavırlarda dışarıdan yönlendirilen birtakım insanların etkisi vardır. Batı dünyası İslam dünyasını manipüle edebilmek için her türlü oyunu oynamaktadır. Bunu çok yakından biliyor ve bunu fark ediyoruz. Ama Müslümanların buna çanak tutacak davranışlar içerisinde olmaması gerekiyor. Bunu ilk önce fikri planda reddetmeli ve şiddetle karşı çıkmalıyız. Birileri kendi adına İslami birtakım işler yaptığını iddia ederek İslamın asıl vermek istediği evrensel mesaja büyük zarar vermektedir.

Bu Mevlid Kandili vesilesi ile İslam dünyasının çeşitli yerlerinde dualar edildi. Zikirler yapıldı bu ibadet ve taatlerin hepsi Allah için yapılan rükunlardı. Müslümanlar bu gün ve geceler vesilesi ile birlik olabileceklerinin farkına varıyorlar. Ortaya çıkan ihtilaflar konusunda bu zamanlarda iyi düşünmeleri gerekiyor. Benim yaptığım davranışlar veya benim cemaatimin faaliyetleri Müslümanlara yarar mı getiriyor zarar mı veriyor. Bunu her zaman kendi kendimize sormamız gerekiyor. Sorgulayıcı olmadan herkes kendi cemaatinin bir bildiği olduğunu iddia ederek yapılan yanlışların arkasında durma gibi bir hatanın içinde olursa kendi iradesini de başkalarının eline vermiş olur.

Hz. Peygamber hayatının hiçbir döneminde sahabelerinden böyle bir şey istemedi. Sahabelerde akıllarına ne gelirse gelsin bunu rahatlıkla sorabilmişlerdir. Bu çok önemli bir özelliktir. Sorgulayıcı olabilmek müslümanın en önemli özelliklerinden birisidir. Bu yüzden Mevlid Kandili bize bu hasletleri

kazanma imkanı verir diye düşünüyorum. Bu sorgulayıcı özelliğimizi ön plana çıkarırsak Hz. Peygambere yakışır bir ümmet olma yolunda bir adım atmış oluruz diye düşünüyorum. Bu ülkemiz için de bütün İslam dünyası için de hayati öneme sahiptir. Bunun ne kadar kısa zamanda farkına varırsak yeniden İslam ümmetinin ayağa kalktığını görebiliriz. Önce kendimizden başlamak üzere içinde bulunduğumuz her ortamı sorgulamak zorundayız. Bu sayede Müslümanlar iyi ve kötü arasındaki farkı anlayabilirler. Vesselam…

Yazan: Vedat Önal

Yorumlar 1

Bakmadan Geçme