Mescid yazısına bile tahammülleri yok!

Havalimanları başta olmak üzere AVM, otogar gibi kamuya açık alanlarda 'mescid' tabelalarının yerine 'dua odası' veya'ibadet odası' gibi ibarelerin kullanılmasına tepki yağıyor. Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'ün, Atatürk Havalimanı'nda 'mescid' yazısının kaldırılarak yerine 'dua odası' yazılmasını istemesi bardağı taşırdı

Alışveriş merkezleri (AVM), havalimanları ve otogar gibi kamuya açık alanlarda 'mescid' tabelalarının yerini 'dua odası' ve 'ibadet odası' gibi terimlerin alması büyük tepki çekiyor. İstanbul'da İstinye Park AVM'nin başlattığı 'mescid yerine 'dua odası' yazılması uygulamasına henüz bir ay önce açılan Emaar Square AVM'nin de destek vermesi tepkilere tavan yaptırdı. RAHATSIZLIĞIN ESERİ
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'ün bunlara ilaveten Atatürk Havalimanı'ndaki mescid yazılarını kaldırtmaya cüret etmesi ise bardağı taşırdı. Sadece namaz kılınmasına, mescid arayan yolcuların neredeyse tamamının Müslümanlardan oluşmasına rağmen 'dua odası' da yazılması, mescid kelimesinden duyulan rahatsızlığın eseri olarak değerlendiriliyor. AVM'lerdeki 'prayer room' ya da 'dua odası''nın kilise olduğunu düşünen Arap turistler ise sosyal medyadan birbirlerine mescidin yerini tarif ediyor.

ÇOĞU OTOPARK KATINDA
Türkiye'de Bakırköy'deki Galeria ile başlayan ve bugün sadece İstanbul'da sayıları 100'ün üzerine ulaşan alışveriş merkezlerinin pek çoğunda mescit yoktu. AVM yönetimleri, milletin talebini görmezden gelemediği için mescidlere yer vermek zorunda kaldı. Osmanlı döneminde camiler çarşının ortasında yer alırken, AVM'lerin pek çoğu mescidleri otopark katında ya da merdiven altı noktalarda açıyor. Mescidler için ferah ve huzurlu bir mekan ayıran AVM'lerin sayısı ise bir elin parmağını geçmiyor.
İSTİNYE PARK ÖNCÜ OLDU
Hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin talepleri nedeniyle mescidlere yer vermek mecburiyetinde kalan bazı AVM'ler ise tahammülsüzlüklerini mescid tabelası koymayarak gösteriyor. Bunların başında 2007 yılında açılan İstinye Park AVM geliyor. İzmir Bornova'daki Point ile Emaar Square da mescid yerine dua odası yazan AVM'lerden. Vatandaşlar ve turistler ise bu yazılara tepki gösteriyor. BARDAĞI TAŞIRAN CÜRET
Tüm bunlara rağmen, son olarak İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki tabelalarda 'mescid' yazmasından duyulan rahatsızlık bardağı taşırdı. Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, yazıların 'dua odası' olarak değiştirilmesini istedi. Özkök, mescid tabelalarına tahammülsüzlüğünü 'İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan ne zaman dışarıya gitsem bir tabela dikkatimi çekiyor. Üzerinde 'Mescid' yazan bir tabela bu. Dalaman'da da 'Prayer Room' yazıyor. Yani sadece Müslüman'ı değil, her inançtan insanı düşünmüşler. İstanbul her yıl milyonlarca başka inançtan insanın kullandığı bir havalimanı. Sizce orada sadece Müslümanları düşünerek mescit açmak doğru bir davranış mı' cümleleriyle dışa vurdu. Özkök, bir sonraki gün de TAV Havalimanları Holding CEO'su Sani Şener'in 'durumu düzelteceklerini belirten bir mektup' gönderdiğini iddia etti.
ÖZKÖK YANLIŞ ANLAMIŞ
Ancak Atatürk Havalimanı işletmesini yapan TAV'ın Kurumsal İletişimi, Ertuğrul Özkök'ün Şener'in açıklamasını yanlış anladığını bildirdi.
Yapılan açıklamada, mescid yazan tabelaların kaldırılmayacağı, sadece tek başına mescid yazısının olduğu tabelalara İngilizce 'Prayer Room' ibaresinin ilave edildiği kaydedildi.

Yok diye kaç yazı yazdın
Özkök'ün önerisine her kesimden tepki yağdı. Gazeteci Gürkan Zengin, Twitter hesabından, ''Havaalanlarında,alışveriş merkezlerinde 'mescit' yazmasın 'öteki inançlara' da saygı gösterelim, buralara 'dua odası' denilsin diyor. Sen buralarda ne 'mescit' ne 'dua odası' varken bu meknlarda bunlar neden yok diye kaç yazı yazdın?' diyerek Özkök'ü eleştirdi.
Kaynak: Yeni Şafak


Dua Odası'nda 'alışveriş duası' yaparken çarpıldı

(Aslıyok Haber Ajansı muhabiri Aslı Asparagas bildiriyor)

Ankara'nın tanınmış alışveriş merkezlerinden birinde ilginç bir olay yaşandı. Buradaki 'Dua Odası'nda 'alışveriş duası' yapan bir vatandaş çarpıldı. Hırsızlar, dua esnasında tüketim cezbesine kapılarak transa geçen vatandaşın çantasını çarptılar. Ağız tadıyla alışveriş bile yapamayan vatandaş kendini karakolda buldu.

Kapitalizmin tüketim tapınakları AVM'lerin (Alışveriş Merkezleri) birinde ilginç bir hırsızlık olayı yaşandı. Ankara'daki büyük bir alışveriş merkezine ilk defa giden Haris Hırslı (48) isimli bir vatandaşımız, buradaki 'Dua Odası' tabelasını görünce dua etmek istedi. Ancak odada başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi.

Bakalım vatandaşımızın başına neler gelmiş. Kendi ağzından dinliyoruz;
'Bol nakit para ve 12 kredi kartımla geldiğim bu merkezde yüklü miktarda alışveriş yapmak ve eşimle çocuklarımı sevindirmek istiyordum. İlk defa kapısından girdiğim için içimde tatlı bir heyecan vardı. Tadını çıkararak kat kat gezmeye başladım. Derken bir katta 'dua odası' (prayer room) tabelasını gördüm. Maddiyatla dolu olan içime birden manevi bir hava hakim oldu. 'Madem burası dua odasıymış, bari ben de girip ellerimi açarak yapacağım alışverişin güzel geçmesi için dua edeyim' dedim. Zaten annemden, ilk defa girilen cami ve mescitlerde iki rekat 'tahiyyetül mescid' namazı kılmanın sünnet ve sevap olduğunu duymuştum. Madem ben de bu AVM'ye ilk defa giriyordum, öyleyse 'alışveriş duası' etmeliydim. Nitekim içeri girdim. Huzur veren bir atmosfer vardı. Ben de ellerimi açıp gözlerimi kapayarak ASPAVA isimli alışveriş duasını yapmaya başladım. 'Allahım sağlık, para, aşk ver. Amin. Kredi kartlarıma 36 taksit yapılmasını nasip eyle. Beni kasa önünde limitsiz ve parasız bırakma. Kasada aldığı ürünleri bırakmak zorunda kalan ve boynu bükük olarak eli boş dönenlerden eyleme. Kızıma istediği plazmayı, oğluma laptopu, eşime de samur kürkü alabilmeyi nasip eyle. Kendim için bir şey istiyorsam namerdim. Sadece Gakko'nun vitrininde demincek gördüğüm şık takım elbise bana yeter. ' diye dua ederken tüketim cezbesine kapılıp kendimden geçmişim. O sırada içeri dalan hırsız veya hırsızlar yanıbaşıma koyduğum ve her şeyim demek olan yani yangında ilk kurtarılacak çantamı alıp kaçmışlar. Dua bitip coşkuyla amin diyerek ellerimi yüzüme sürdüğümde ortalıkta ne çantam vardı ne de yeni aldığım şık ayakkabım.'

Haris Hırslı böylece çok arzuladığı alışverişini yapamadan kendini karakolda buldu. İstedikleri alınmayan aile fertleri ise teessüflerini sundu.
Rıfat Yörük / ASPARAGAS HABER

Yorumlar 2
Turan 06 Haziran 2017 00:57

Derhal yasal onlem alinmali, Mescid isminin kanunen onaylanmasi gerek,

SİZENE....................... 05 Haziran 2017 16:40

ONADAMI KARIŞTUNIZ.... BAKIYORUZDA AKEPE SAYESİNDE DİNDAR!!! OLDUNUZ...

Bakmadan Geçme