Mescid-i Aksa izlenimleri-1
MAZLUMDER Kayseri Şubesi üyeleri geçtiğimiz günlerde Müslümanlarca kutsal kabul edilen meknlardan biri olan ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'yı ziyaret ettiler.
Kutsal mekanları gezen MAZLUMDER üyeleri oldukça duygulu anlar yaşarken, Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Taş ziyareti şu şekilde aktardı:
'Kudüs Kadim birkKent, Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesi, Kıyamet Kilisesi Hıristiyanların en kutsal mabedlerinden biri. Hz Davud'un makamı Süleyman Tapınağı Musevilerin kutsal mekanları. 3 Semavi Dinin Kudüs'te bulunan Kutsal mekanları bunlar. Müslümanların hicretten sonra gelen emirle Kıble'nin değişmesine kadar müminlerin namazlarını Kudüs'te ki Mescid-i Aksa'ya yönelerek kıldıklarını biliyoruz. Ayrıca tüm Müslümanların özlemidir Mescid'-i Haram, Mecid'-i Nebevi'den sonra Mescid-i Aksa'yı ziyaret edip, burayı sahiplenmek namaz kılmak ibadet etmek… 1967 Arap-İsrail savaşından sonra İsrail Kudüs'ü işgal etti ve kendi toprağı saydı. Ayrıca Kudüs'ü Başkent yaptığını da ilan etti. O günden bugüne Kudüs'te ki kutsal mekanlara giriş-çıkış ve ibadetler İsrail'in kontrolü altında yapılmaya başlandı. Yani buradaki Müslümanlar öz vatanlarında garip ve esir duruma düştüler. Hıristiyanlar da öyle oldu. İsrail bir Musevi şeriat devleti olduğu için Kudüs'te yaşayan Museviler için herhangi bir sıkıntı söz konusu değil.
41 kişilik ekiple hareket
Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı ziyaret edip namaz kılmak, dua etmek, Mescid'i Aksa'da ki Hasan Onbaşı gibi nöbet tutmak bizim için bir özlemdi. İlk fırsatta bunu gerçekleştirmek için uygun bir zamanı kolluyorduk. 3 Yıl önce bu fırsat doğmuştu ama o zaman ki ani bir sağlık problemi sebebiyle mümkün olmamıştı. Ağustos 2017'de işgalci İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa'yı işgal edip, Müslümanları namazlarından alıkoyup, işkence yaptığı duyulunca Mescid-i Aksa aşkımız daha da depreşti. Konuyu Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları Platformuna ve Kayseri Mazlumder Şubesi'ne taşıdık. Sonunda MAZLUMDER'in üye ve gönüllülerine yapılan ilan sonucu Mescid-i Aksa ziyaret ekibimiz oluştu. Bize müracaat eden 25'e yakın Kudüs sevdalısının yanında turizm şirketinin elemanları da eklenince 41 kişilik ekibimizle 15 Kasım 2017 Çarşamba günü Kayseri'den hareketle Kudüs yolculuğuna karar verdik. 15 Kasım günü Kayseri Havaalanında arkadaşlarımızla buluştuk. İstanbul Aktarmalı olarak Kudüs'e gitmek üzere uçağımız havalandı. Sabiha Gökçen Havaalanında aktarma yapıp yolculuğumuza devam ettik. 2 Saatlik bir yolculuktan sonra Tel Aviv Havaalanına indik. Havaalanında Pasaport kontrol memurları her zaman yaptıkları gibi bir arkadaşımızı keyfi olarak 2 saat alıkoydular. Daha sonra bıraktılar.
İlk ziyaret Yafa'ya…
Tüm arkadaşlarla birlikte ilk ziyaret yerimiz Osmanlı döneminden kalma eserlerle dolu YAFA kenti oldu. Burada Osmanlı döneminden kalma saat kulesi ve tarihi mekanları ziyaretin ardından Sultan Mahmut adına yapılan Mahmudiye Camiini ziyaret ettik. Öğle namazını burada eda edip caminin tarihi hakkında bilgiler aldık. Rehberimiz Muhammed Amira'nın verdiği bilgiye göre YAFA'da 35 bin insan yaşıyor olup, bunun 3 bin kadar Müslüman geri kalanı ise Musevi imiş.Namaz kıldığımız Mahmudiye Camii aynı zamanda Medrese görevini üstleniyor olup Müslümanlar burada eğitim faaliyetlerini yürütüyor. YAFA ziyaretinin tamamlamasının ardından Kudüs'e doğru yolculuğumuz devam etti.
El Halil'e geçiyoruz
Valizlerimizi Otel'e bırakmanın ardından bugün ki ziyaret yerimiz olan EL-HALİL kentine doğru yola devam ettik. İsrail'in Filistinli Müslümanların yaşadığı bölgelerle aralarına ördüğü kalın ve yüksek utanç duvarlarını seyrederek EL-HALİL kentine ulaştık. Oldukça kalabalık iç içe girmiş evleri demirli pencereleri ile devriye gezen İsrail askerleri ile farklı bir mekandı burası. Buradaki ziyaret yerimiz HALİL-UR-RAHMAN (İbrahim Peygamber) Mescidi idi.
1994 yılında fanatik bir Yahudi doktorun Cuma namazı sırasında Müslümanlar üzerine makinalı tüfekle saldırarak 29 müslümanın şehadetine çok sayıda Müslümanında yaralanmasına sebep olduğu kutsal mekandır burası. İkindi namazını burada kıldık. Hz. İbrahim'in makamını ziyaret ettik. Mescid'in tarihi hakkında bilgiler aldık. 1994'te ki katliamdan sonra İsrail yönetimi Mescid'in bir bölümünü işgal ederek SİNAGOG (Musevilerin ibadethanesi) yapmış. Giriş çıkışları asker kontrolünde ve turnikelerden yapmaya başlamış. Yani hem yarısını işgal etmiş, hem de Müslümanların ibadet için giriş çıkışlarını asker kontrolüne almış. EL-HALİL'de HALİL-UR-RAHMAN Mescidine yaptığımız ziyaret ve kıldığımız namazın ardından dönüşte Yunus Peygamberin makamının bulunduğu mescidi ziyaret ederek akşam namazını burada kılıp dua ettikten sonra Kudüs'e doğru yolumuza devam ettik. Yatsı namazı vakti otelimize ulaştık. Akşam yemeği ve yatsı namazının ardından otelimizde istirahata çekildik.'
(Devamı gelecek)
'Kudüs Kadim birkKent, Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesi, Kıyamet Kilisesi Hıristiyanların en kutsal mabedlerinden biri. Hz Davud'un makamı Süleyman Tapınağı Musevilerin kutsal mekanları. 3 Semavi Dinin Kudüs'te bulunan Kutsal mekanları bunlar. Müslümanların hicretten sonra gelen emirle Kıble'nin değişmesine kadar müminlerin namazlarını Kudüs'te ki Mescid-i Aksa'ya yönelerek kıldıklarını biliyoruz. Ayrıca tüm Müslümanların özlemidir Mescid'-i Haram, Mecid'-i Nebevi'den sonra Mescid-i Aksa'yı ziyaret edip, burayı sahiplenmek namaz kılmak ibadet etmek… 1967 Arap-İsrail savaşından sonra İsrail Kudüs'ü işgal etti ve kendi toprağı saydı. Ayrıca Kudüs'ü Başkent yaptığını da ilan etti. O günden bugüne Kudüs'te ki kutsal mekanlara giriş-çıkış ve ibadetler İsrail'in kontrolü altında yapılmaya başlandı. Yani buradaki Müslümanlar öz vatanlarında garip ve esir duruma düştüler. Hıristiyanlar da öyle oldu. İsrail bir Musevi şeriat devleti olduğu için Kudüs'te yaşayan Museviler için herhangi bir sıkıntı söz konusu değil.
41 kişilik ekiple hareket
Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı ziyaret edip namaz kılmak, dua etmek, Mescid'i Aksa'da ki Hasan Onbaşı gibi nöbet tutmak bizim için bir özlemdi. İlk fırsatta bunu gerçekleştirmek için uygun bir zamanı kolluyorduk. 3 Yıl önce bu fırsat doğmuştu ama o zaman ki ani bir sağlık problemi sebebiyle mümkün olmamıştı. Ağustos 2017'de işgalci İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa'yı işgal edip, Müslümanları namazlarından alıkoyup, işkence yaptığı duyulunca Mescid-i Aksa aşkımız daha da depreşti. Konuyu Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları Platformuna ve Kayseri Mazlumder Şubesi'ne taşıdık. Sonunda MAZLUMDER'in üye ve gönüllülerine yapılan ilan sonucu Mescid-i Aksa ziyaret ekibimiz oluştu. Bize müracaat eden 25'e yakın Kudüs sevdalısının yanında turizm şirketinin elemanları da eklenince 41 kişilik ekibimizle 15 Kasım 2017 Çarşamba günü Kayseri'den hareketle Kudüs yolculuğuna karar verdik. 15 Kasım günü Kayseri Havaalanında arkadaşlarımızla buluştuk. İstanbul Aktarmalı olarak Kudüs'e gitmek üzere uçağımız havalandı. Sabiha Gökçen Havaalanında aktarma yapıp yolculuğumuza devam ettik. 2 Saatlik bir yolculuktan sonra Tel Aviv Havaalanına indik. Havaalanında Pasaport kontrol memurları her zaman yaptıkları gibi bir arkadaşımızı keyfi olarak 2 saat alıkoydular. Daha sonra bıraktılar.
İlk ziyaret Yafa'ya…
Tüm arkadaşlarla birlikte ilk ziyaret yerimiz Osmanlı döneminden kalma eserlerle dolu YAFA kenti oldu. Burada Osmanlı döneminden kalma saat kulesi ve tarihi mekanları ziyaretin ardından Sultan Mahmut adına yapılan Mahmudiye Camiini ziyaret ettik. Öğle namazını burada eda edip caminin tarihi hakkında bilgiler aldık. Rehberimiz Muhammed Amira'nın verdiği bilgiye göre YAFA'da 35 bin insan yaşıyor olup, bunun 3 bin kadar Müslüman geri kalanı ise Musevi imiş.Namaz kıldığımız Mahmudiye Camii aynı zamanda Medrese görevini üstleniyor olup Müslümanlar burada eğitim faaliyetlerini yürütüyor. YAFA ziyaretinin tamamlamasının ardından Kudüs'e doğru yolculuğumuz devam etti.
El Halil'e geçiyoruz
Valizlerimizi Otel'e bırakmanın ardından bugün ki ziyaret yerimiz olan EL-HALİL kentine doğru yola devam ettik. İsrail'in Filistinli Müslümanların yaşadığı bölgelerle aralarına ördüğü kalın ve yüksek utanç duvarlarını seyrederek EL-HALİL kentine ulaştık. Oldukça kalabalık iç içe girmiş evleri demirli pencereleri ile devriye gezen İsrail askerleri ile farklı bir mekandı burası. Buradaki ziyaret yerimiz HALİL-UR-RAHMAN (İbrahim Peygamber) Mescidi idi.
1994 yılında fanatik bir Yahudi doktorun Cuma namazı sırasında Müslümanlar üzerine makinalı tüfekle saldırarak 29 müslümanın şehadetine çok sayıda Müslümanında yaralanmasına sebep olduğu kutsal mekandır burası. İkindi namazını burada kıldık. Hz. İbrahim'in makamını ziyaret ettik. Mescid'in tarihi hakkında bilgiler aldık. 1994'te ki katliamdan sonra İsrail yönetimi Mescid'in bir bölümünü işgal ederek SİNAGOG (Musevilerin ibadethanesi) yapmış. Giriş çıkışları asker kontrolünde ve turnikelerden yapmaya başlamış. Yani hem yarısını işgal etmiş, hem de Müslümanların ibadet için giriş çıkışlarını asker kontrolüne almış. EL-HALİL'de HALİL-UR-RAHMAN Mescidine yaptığımız ziyaret ve kıldığımız namazın ardından dönüşte Yunus Peygamberin makamının bulunduğu mescidi ziyaret ederek akşam namazını burada kılıp dua ettikten sonra Kudüs'e doğru yolumuza devam ettik. Yatsı namazı vakti otelimize ulaştık. Akşam yemeği ve yatsı namazının ardından otelimizde istirahata çekildik.'
(Devamı gelecek)