Melikgazi'de Deprem Konferansı
Her yıl 1-7 Mart tarihleri arasında kutlanan Deprem Haftası dolayısıyla Melikgazi Belediyesi Çocuk Meclisi tarafından, depremler ve deprem öncesi ve sonrasında neler yapılması gerektiği hakkında konferans düzenlendi.
Melikgazi Belediyesi Tiyatro salonunda gerçekleştirilen Konferansta Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri İl temsilcisi Adnan Evsen, çocuk meclisinin 11 şubesinden gelen yaklaşık 250 öğrenciye, depremin oluşum nedenleri ve korunma yöntemleri ile ilgili olarak slayt eşliğinde bilgiler verdi.
Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu belirten Evsen, Türkiye'de bu zamana kadar yaşanan en büyük depremin Erzincan'da yaşanan 7,9 şiddetindeki ve 33 bin kişinin hayatını kaybettiği deprem olduğunu kaydetti. Türkiye'nin toplam kara alanlarının yüzde 91'inin, nüfusun ise yüzde 95'inin deprem riski ile karşı karşıya kaldığını ve Kayseri'nin de üçüncü kuşak deprem bölgesi olduğunu hatırlattı. Evsen, ''Depremden korunmanın en önemli yolu güvenli binalarda, iş yerlerinde ikamet etmektir. Deprem olduğu zaman ne yapacağımızı bilmemek, alınması gereken tedbirleri almamak can ve mal kaybının fazla olmasının en temel nedeni olarak gösterilebilir. Maalesef ülkemizde 1999 yılındaki Marmara depremine kadar, deprem ile ilgili gerekli tedbirler yeterince alınmıyordu. Marmara depreminin ardından 2007 yılında çıkartılan Deprem yönetmeliği, 2011 yılında çıkartılan yapı denetim yönetmeliğinin ardından denetimler artırıldı ve deprem ile ilgili gerekli tedbirler büyük ölçüde alınmış oldu. O bakımdan 2011 yılından sonra yapılan binalar en sağlıklı yaşanılabilecek alanlar olarak göze çarpmaktadır' dedi.
Yaklaşık bir saat süren konferans sonunda, çocuk meclis üyeleri, deprem konusunda Evsen'e sorular sordular.
Çocuk Meclisi üyeleri daha sonra Jeoloji Mühendisi Adnan Evsen'e çiçek vererek, Deprem konusunda kendilerini bilgilendirdiği için teşekkür ettiler.
Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu belirten Evsen, Türkiye'de bu zamana kadar yaşanan en büyük depremin Erzincan'da yaşanan 7,9 şiddetindeki ve 33 bin kişinin hayatını kaybettiği deprem olduğunu kaydetti. Türkiye'nin toplam kara alanlarının yüzde 91'inin, nüfusun ise yüzde 95'inin deprem riski ile karşı karşıya kaldığını ve Kayseri'nin de üçüncü kuşak deprem bölgesi olduğunu hatırlattı. Evsen, ''Depremden korunmanın en önemli yolu güvenli binalarda, iş yerlerinde ikamet etmektir. Deprem olduğu zaman ne yapacağımızı bilmemek, alınması gereken tedbirleri almamak can ve mal kaybının fazla olmasının en temel nedeni olarak gösterilebilir. Maalesef ülkemizde 1999 yılındaki Marmara depremine kadar, deprem ile ilgili gerekli tedbirler yeterince alınmıyordu. Marmara depreminin ardından 2007 yılında çıkartılan Deprem yönetmeliği, 2011 yılında çıkartılan yapı denetim yönetmeliğinin ardından denetimler artırıldı ve deprem ile ilgili gerekli tedbirler büyük ölçüde alınmış oldu. O bakımdan 2011 yılından sonra yapılan binalar en sağlıklı yaşanılabilecek alanlar olarak göze çarpmaktadır' dedi.
Yaklaşık bir saat süren konferans sonunda, çocuk meclis üyeleri, deprem konusunda Evsen'e sorular sordular.
Çocuk Meclisi üyeleri daha sonra Jeoloji Mühendisi Adnan Evsen'e çiçek vererek, Deprem konusunda kendilerini bilgilendirdiği için teşekkür ettiler.