MAZLUMDER çocuk zulmünü sergiledi
MAZLUMDER Kayseri Şubesi tarafından "Dünya Mülteciler Günü" dolayısıyla İslam coğrafyasında zulüm gören çocukların fotoğraflarından oluşan sergi açıldı.
Cumhuriyet Meydanı'ndaki serginin açılışında konuşan MAZLUMDER Kayseri Şubesi Başkan Yardımcısı Ahmet Taş, çoğunluğu İslam coğrafyasından olmak üzere milyonlarca insanın yaşadıkları toprakları terk ederek başka ülkelere sığınarak, mülteci hayatı yaşadığını söyledi.
Ülkelerindeki savaş, zulüm, kuraklık ve buna dayalı açlık ve susuzluk sebebiyle yollara düşen bu insanların bir kısmının kara yolculuğunda önemli bir kısmı da derme çatma botlarla çıktıkları deniz yolculuğunda hayatlarını kaybettiklerini anımsatan Taş, büyük çoğunluğu, ulaştıkları ülkelerde kamplarda ve geri gönderme merkezlerinde barındırılan bu insanların en büyük korkularının ayrıldıkları ülkelerine geri gönderilerek ölüme terk edilme endişesinde olduğunu belirtti.
Bu mazlumların insanlık onuruna yakışmayan şartlarda kamplarda barındırıldığını dile getiren Taş, 'Bu insanların sığındıkları ülke insanları ve idarecileri tarafından ötelenip incitilmekte, suçlu muamelesine maruz bırakılarak gelecek ümitleri ortadan kaldırılmaktadır. Yalın ayak, başı kabak taşıyabileceği birkaç kıymetli eşyası ile yollara düşen bu insanların en büyük mağdurları ne yazık ki çocuklar ve kadınlardır. Geleceğin mimarı olacak bu nesiller çoğunlukla tıpkı Aylan bebek gibi yollarda hayatlarını kaybetmekte ya da insan tacirlerinin elinde köle haline getirilip uyuşturucu, organ mafyası yada fuhuş mafyasına teslim edilmektedir.' ifadelerini kullandı.
Her ülke insanının mazlum coğrafyaların masum çocukları olmaya aday olduğuna dikkati çeken Taş, şunları kaydetti:
'MAZLUMDER olarak insan her yerde insandır. Mülteci de olsa insanca, onuruyla yaşayabilme, geleceğini inşa etmek için hayaller kurma hakkı vardır. Özellikle geleceğin mimarı olacak olan çocuklara mülteci yerli ayrımı yapmadan sahip çıkmak, onları geleceğe hazırlamak için tedbirler alıp ortam hazırlamak insanlık borcudur. Bunun için toplumlar ve devletler her türlü hukuki, siyasi, ekonomik ve kültürel tedbirleri almakla yükümlüdür. Unutmayalım ki her ülke insanı mazlum coğrafyaların masun çocukları olmaya adaydır. 20 Haziran mülteciler günü sebebiyle tüm insanlığa çağrımız ve duamız şudur. Zorla yerlerinden edilen mazlum ve mağdur mültecilere sahip çıkalım. Başta çocuklar olmak üzere mültecilerin de insan olduğunu unutmadan onları hayata bağlayacak her türlü tedbiri vakit geçirmeden alalım.'
AA/Fotoğraf: Metin Yiğit (K. Gündem)
Ülkelerindeki savaş, zulüm, kuraklık ve buna dayalı açlık ve susuzluk sebebiyle yollara düşen bu insanların bir kısmının kara yolculuğunda önemli bir kısmı da derme çatma botlarla çıktıkları deniz yolculuğunda hayatlarını kaybettiklerini anımsatan Taş, büyük çoğunluğu, ulaştıkları ülkelerde kamplarda ve geri gönderme merkezlerinde barındırılan bu insanların en büyük korkularının ayrıldıkları ülkelerine geri gönderilerek ölüme terk edilme endişesinde olduğunu belirtti.
Bu mazlumların insanlık onuruna yakışmayan şartlarda kamplarda barındırıldığını dile getiren Taş, 'Bu insanların sığındıkları ülke insanları ve idarecileri tarafından ötelenip incitilmekte, suçlu muamelesine maruz bırakılarak gelecek ümitleri ortadan kaldırılmaktadır. Yalın ayak, başı kabak taşıyabileceği birkaç kıymetli eşyası ile yollara düşen bu insanların en büyük mağdurları ne yazık ki çocuklar ve kadınlardır. Geleceğin mimarı olacak bu nesiller çoğunlukla tıpkı Aylan bebek gibi yollarda hayatlarını kaybetmekte ya da insan tacirlerinin elinde köle haline getirilip uyuşturucu, organ mafyası yada fuhuş mafyasına teslim edilmektedir.' ifadelerini kullandı.
Her ülke insanının mazlum coğrafyaların masum çocukları olmaya aday olduğuna dikkati çeken Taş, şunları kaydetti:
'MAZLUMDER olarak insan her yerde insandır. Mülteci de olsa insanca, onuruyla yaşayabilme, geleceğini inşa etmek için hayaller kurma hakkı vardır. Özellikle geleceğin mimarı olacak olan çocuklara mülteci yerli ayrımı yapmadan sahip çıkmak, onları geleceğe hazırlamak için tedbirler alıp ortam hazırlamak insanlık borcudur. Bunun için toplumlar ve devletler her türlü hukuki, siyasi, ekonomik ve kültürel tedbirleri almakla yükümlüdür. Unutmayalım ki her ülke insanı mazlum coğrafyaların masun çocukları olmaya adaydır. 20 Haziran mülteciler günü sebebiyle tüm insanlığa çağrımız ve duamız şudur. Zorla yerlerinden edilen mazlum ve mağdur mültecilere sahip çıkalım. Başta çocuklar olmak üzere mültecilerin de insan olduğunu unutmadan onları hayata bağlayacak her türlü tedbiri vakit geçirmeden alalım.'
AA/Fotoğraf: Metin Yiğit (K. Gündem)