Marangozluk ölüyor
Kayseri'nin Yahyalı ilçesinde marangoz Süleyman Sabırsız, talep olmamasına rağmen dede mesleğini yaşatmaya çalışıyor.
Kayseri'nin Yahyalı ilçesinde, küçük bir atölyede unutulmaya yüz tutmuş çiftçi aletleri yapan Süleyman Sabırsız (40), dedesinden ve babasından öğrendiği mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Geçmişte ilçenin başlıca geçim kaynaklarından olan halı dokumacılığı için 'halı tarağı' da yapan Sabırsız, 'Günde 100 adet halı tarağı yaptığımızı hatırlıyorum ama şimdi ne halı dokuyan kaldı ne de tarak siparişi veren'' dedi.
Her aletin motorlusunun çıktığını ifade eden Sabırsız, tarım aletlerinden anadut ve yaba ile halı tokucu, salça küreği ve ilçenin yöresel yemeklerinden olan bezdirme için dibek üretiyor. Bir anadutun yapımının bir gününü aldığını belirten Sabırsız, anadutu 20 TL'ye sattıklarını söylüyor. Ayda birkaç tane ancak satabildiklerini söyleyen usta, ahşap tarım aletlerini iş yapmaktan çok, şark köşesine süs olarak isteyenlerin daha fazla olduğunu belirtiyor. İşlerinin bahçede başladığını anlatan usta, şunları söyledi:
''Bizim işimiz bahçede başlıyor. Önce uygun ağacı bulup keseceksiniz. Daha sonra yakma işlemi var. Yaktıktan sonra törpüleyip zımparalıyoruz. Bir de özellikle anadutu sıkıca birbirine tutturmanız için kafa derisi bulmanız gerekiyor. Büyükbaş hayvanın kafa derisi sert olduğu için kopma yapmaz.''
Yapılması güç olan ve zaman gerektiren aletin dibek olduğunu belirten Süleyman Usta, Dibek yapımını ise şöyle anlattı:
''Dibek işçiliği en zor olan aletimiz bizim. Ceviz ağacından yapılması makbuldür. Ceviz olursa uzun seneler dayanır ve çatlama yapmaz. Dibek bizim yöremizde bezdirme yapmak için kullanılır. Et, kuşbaşı haline getirilir sonra köftelik bulgur ve bazı malzemelerle karıştırdıktan sonra bu dibekin içinde bir süre döversiniz. İyice ezilince de köfte gibi yuvarlayıp pişirirsiniz. Yani dibek bunun için kullanılıyor yöremizde. Bunu yapmak birkaç günümüzü alıyor. Ağacı kestikten sonra içini oymak zamanınızı alıyor. Onun karşılığı da 20 TL. Satıyor musunuz derseniz, 3 ayda bir tane belki. Dediğim gibi kullanmaktan çok süs için alan oluyor. Şehir dışında yaşayan hemşehrilerimiz, ben dedemde görmüştüm diyerek evinde süs olarak bulundurmak için yaptırıyor. Yoksa her şeyin makinesi çıktı, öyle elinde bezdirme döven falan kalmadı.''
Sonbaharın etkisini gösterdiği bugünlerde çok sayıda salça küreği yaptığını söyleyen Süleyman Usta, bir haftada 15 tane sattığını kaydetti. ''Harman zamanı anadut, yaba, salça zamanı salça küreği satılıyor'' diyen Sabırsız, Halı tokucunun ise neredeyse 10 senedir hiç satılmadığını ifade etti. İlçeyi ikiye bölerek akan Kocaçay'ın kenarında kadınların halı yıkarken kullandıkları halı tokucunun tarih olduğunu söyleyen Süleyman Usta, ''Aslında çok da geçmiş değil. Her şey çok çabuk değişti. İlçemizde daha 10 sene öncesine kadar halılar Kocaçay'da yıkanır, tokuçlarla dövülürdü. Aslında temizlikten çok, bir gelenekti. Bu gelenek de makinelerle birlikte tarih oldu'' dedi.
Dedesinden kalan bir çok el işçiliği malzemeleri sakladığını söyleyen Sabırsız, ''Dedem kağnı yapardı. Dedemden kalan kağnı mazısına sürekli bakıyorum ama yapmaya cesaret edemiyorum çünkü fabrikadan çıkan bir aracın dingili ne kadar incelik gerektiriyorsa bu kağnı mazısı da aynı inceliği istiyor'' diye konuştu.
Süleyman Usta, mesleği ortaokul öğrencisi oğluna da öğrettiğini sözlerine ekledi.
Her aletin motorlusunun çıktığını ifade eden Sabırsız, tarım aletlerinden anadut ve yaba ile halı tokucu, salça küreği ve ilçenin yöresel yemeklerinden olan bezdirme için dibek üretiyor. Bir anadutun yapımının bir gününü aldığını belirten Sabırsız, anadutu 20 TL'ye sattıklarını söylüyor. Ayda birkaç tane ancak satabildiklerini söyleyen usta, ahşap tarım aletlerini iş yapmaktan çok, şark köşesine süs olarak isteyenlerin daha fazla olduğunu belirtiyor. İşlerinin bahçede başladığını anlatan usta, şunları söyledi:
''Bizim işimiz bahçede başlıyor. Önce uygun ağacı bulup keseceksiniz. Daha sonra yakma işlemi var. Yaktıktan sonra törpüleyip zımparalıyoruz. Bir de özellikle anadutu sıkıca birbirine tutturmanız için kafa derisi bulmanız gerekiyor. Büyükbaş hayvanın kafa derisi sert olduğu için kopma yapmaz.''
Yapılması güç olan ve zaman gerektiren aletin dibek olduğunu belirten Süleyman Usta, Dibek yapımını ise şöyle anlattı:
''Dibek işçiliği en zor olan aletimiz bizim. Ceviz ağacından yapılması makbuldür. Ceviz olursa uzun seneler dayanır ve çatlama yapmaz. Dibek bizim yöremizde bezdirme yapmak için kullanılır. Et, kuşbaşı haline getirilir sonra köftelik bulgur ve bazı malzemelerle karıştırdıktan sonra bu dibekin içinde bir süre döversiniz. İyice ezilince de köfte gibi yuvarlayıp pişirirsiniz. Yani dibek bunun için kullanılıyor yöremizde. Bunu yapmak birkaç günümüzü alıyor. Ağacı kestikten sonra içini oymak zamanınızı alıyor. Onun karşılığı da 20 TL. Satıyor musunuz derseniz, 3 ayda bir tane belki. Dediğim gibi kullanmaktan çok süs için alan oluyor. Şehir dışında yaşayan hemşehrilerimiz, ben dedemde görmüştüm diyerek evinde süs olarak bulundurmak için yaptırıyor. Yoksa her şeyin makinesi çıktı, öyle elinde bezdirme döven falan kalmadı.''
Sonbaharın etkisini gösterdiği bugünlerde çok sayıda salça küreği yaptığını söyleyen Süleyman Usta, bir haftada 15 tane sattığını kaydetti. ''Harman zamanı anadut, yaba, salça zamanı salça küreği satılıyor'' diyen Sabırsız, Halı tokucunun ise neredeyse 10 senedir hiç satılmadığını ifade etti. İlçeyi ikiye bölerek akan Kocaçay'ın kenarında kadınların halı yıkarken kullandıkları halı tokucunun tarih olduğunu söyleyen Süleyman Usta, ''Aslında çok da geçmiş değil. Her şey çok çabuk değişti. İlçemizde daha 10 sene öncesine kadar halılar Kocaçay'da yıkanır, tokuçlarla dövülürdü. Aslında temizlikten çok, bir gelenekti. Bu gelenek de makinelerle birlikte tarih oldu'' dedi.
Dedesinden kalan bir çok el işçiliği malzemeleri sakladığını söyleyen Sabırsız, ''Dedem kağnı yapardı. Dedemden kalan kağnı mazısına sürekli bakıyorum ama yapmaya cesaret edemiyorum çünkü fabrikadan çıkan bir aracın dingili ne kadar incelik gerektiriyorsa bu kağnı mazısı da aynı inceliği istiyor'' diye konuştu.
Süleyman Usta, mesleği ortaokul öğrencisi oğluna da öğrettiğini sözlerine ekledi.