Kunduracılar Hanında Son Fasıl
Kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasına adını yazdıran Kunduracılık, Kayseri Kunduracılar iş hanında ayakta kalmaya çalışan son birkaç usta tarafından makine üretimine karşı direnmeye çalışıyor.
Boş ve terk edilmiş bir görüntüye sahip handa kalan son ustalarda artık pes etmek üzere. Kunduracılar hanın emektarlarından Ahmet Singin (61) mesleğin ve hanın o eski görkemli günlerini anlatırken yüzünde özlem dolu bir tebessüm beliriyor.
Meslek sahibi olmanın önemi kalmadı
Eskiden meslek altın bilezikti şimdi meslek sahibi olmanın bir önemi kalmadı diyen Singin, Kayseri'de kunduracılık mesleğinin bitme noktasına gelmesinin temel nedenin de bu olduğunu söylüyor. Singin ' biz daha yedi yaşındaydık okuldan çıkar çıkmaz babamızın yanına gelirdik iş öğreneceğiz meslek sahibi olacağız diye. Zaman geçti teknoloji gelişti, şartlar değişti. Meslek eski güzelliğini yitirdi. Bu işi yapmak isteyenlere gerekli şartları sağlayamadık. Neticede yeni usta yetişmedi artık bizden sonra ne olur bilemem' diyor. Baba mesleği olan, yıllarca ekmek yediğimiz bu mesleği öldürmemeye çalışıyoruz diyen Singin el emeğine eski ilginin kalmasından şikyet ediyor.
Singin ' Eskiden bu handan çevre illere dahi mal üretilirdi. Sandık sandık mal giderdi boş dükkn bulmanın imknımı vardı. Makine üretimi ucuz ayakkabılara yenildik. El emeği üretimin kalitenin bir önemi kalmadı herkes bir bir kapatıp terk etti hanı. Hoş eski topraklarda olmasa bizde çoktan kapatırdık. Gelen birkaç eski müşteri ve ahbabın işiyle kendimizi eğliyoruz burada' diyor. Kayserililerin bu mesleğe sahip çıkamadıklarını söyleyen Singin, ayakkabı üretimini kendi ellerimizle Konyalılara devrettik diyor.
Nesli tükenen kelaynak kuşuna döndük
Kunduracılar hanında ayakkabı imalatı yapan Uğur Topal bölgesel çapta bir marka haline gelmelerine rağmen gelecek yıl ayakta kalabilme konusunda endişe duyduklarını ifade ediyor. Topal ' Ahmet amca artık bu hanın son ustası o da göçüp gittiği zaman Kayseri'de kundura ustalığı ve özellikle mest ustalığı diye bir meslek kalmayacak. Bazen Hanın kapısından girdiğimde o eski şen şakrak cıvıl cıvıl şaşalı günler geliyor gözümün ününe hüzünleniyorum. Biz gözümüzü bu handa babamızın yanında bu meslekle açtık. Bir zamanlar elini öptüğümüz altın bilezik sahibi ustalarımız şimdi sokaklarda süpürgecilik yapıyor. Bu durum ister istemez ağır geliyor insana. Hanı ve mesleği bırakan gitti nesli tükenen kelaynak kuşları gibi bir elin parmakları kadar kaldık' diyor.
Babadan kalma bu meslekte eskiden ayakkabı imalatı yaparken, mesleğimizde el emeği, sanatsal bir ilgi olurdu. Bu ilgi şimdilerde kalmadı. Özelikle de Çin'den gelen ayakkabılar bizi çok etkiledi diyen Topal ' özellikle son 10 yılda Vatandaş, Çin'den gelen ve çok ucuza satılan ayakkabılara yöneldi. Durum böyle olunca rekabet gücümüzü yitirdik. Ve artık Kayseri'de kundura imalatının son evrelerine girdik' şeklinde konuştu.
Haber: (stajyer) Mesut Davarcı
Fotoğraf: Şerif Arslan