Kriyoterapi tedavisi nedir ve ne tür hastalıklarda uygulanmaktadır?
Kriyoterapi yaralı, iltihaplı, lenfödemli, ödemli ve topuk dikenli vücut bölgelerinin tedavilerinde kısa sürede etkilerini göstermesiyle önemli fizik tedavi yöntemlerinden bir tanesidir.
Kriyoterapi tedavisi hakkında açıklamalarda bulunan Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Murat Doğan, “Kriyoterapi tedavisinde doku yaklaşık 20 derece soğutularak dokudaki ödem ve ağrı azaltılır, iltihap ve lenfödemler dağıtılır. Bu tedavi; seanslar halinde, günde 2 defa, yaklaşık 3 saatlik arayla yapılan ve ortalama 3 gün süren kısa bir tedavidir. Karbondioksit gazıyla yapılması sebebiyle hızlı etki gösterir. Tedavide öncelikle damarlar sıkılaştırılarak iltihaplı hücrelerin dolaşımını yavaşlatıp hücreleri de azaltılmakta, beraberinde enzim aktivitesi de azaltılarak ve bazı iyileştirici hormonlar da iyileştirilerek dokularda iltihap dağıtıcı bir direnç sağlanmaktadır” dedi.
İltihaplı romatizma, topuk dikeni, ödem ve sporcu yaralanmalarında hızlı ve etkili müdahale edilmesi önem teşkil etmektedir. Kriyoterapi tedavisi; yaralı, iltihaplı ve derin dokuların soğutularak, karbondioksit gazıyla uygulanan bir şok tedavisidir. Bu tedavide amaç; hücresel dayanıklılığı artırarak ağrı ve spazmı önlemektir.
‘YARALI-İLTİHAPLI DERİN DOKULAR 20 DERECE SOĞUTULUR'
Kriyoterapi tedavisi hakkında detaylı bilgiler paylaşan Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Murat Doğan, “Kriyoterapi tedavisinde doku yaklaşık 20 derece soğutularak dokudaki ödem ve ağrı azaltılır, iltihap ve lenfödemler dağıtılır. Bu tedavi; seanslar halinde, günde 2 defa, yaklaşık 3 saatlik arayla yapılan ve ortalama 3 gün süren kısa bir tedavidir. Karbondioksit gazıyla yapılması sebebiyle hızlı etki gösterir” dedi.
‘SOĞUTULAN KISIMDA İLTİHAPLI HÜCRE DOLAŞIMI YAVAŞLATILIR'
Kriyoterapi tedavisinde soğutulan yaralı, iltihaplı bölgede iltihaplı kan ve hücre dolaşımının yavaşlatıldığını belirten Doğan, “Kriyoterapi tedavisi; protez sonrası, iltihaplı romatizmalarda, omuzdaki ve dirseklerdeki sıvının azaltılması için, özellikle topuk dikeni ve taban ödemi tedavilerinde de sıkça uygulamaktayız. Elektroşok, enjeksiyon gibi yöntemlerle iyileştirilemeyen dirençli topuk dikenlerinde ayrıca uygulanır. Tedavide öncelikle damarlar sıkılaştırılarak iltihaplı hücrelerin dolaşımını yavaşlatıp hücreleri de azaltılmakta, beraberinde enzim aktivitesi de azaltılarak ve bazı iyileştirici hormonlar da iyileştirilerek dokularda iltihap dağıtıcı bir direnç sağlanmaktadır. Ayrıca bu kriyoterapi tedavisini kasılmalarda, felç hastalıklarında da başarıyla uygulanan ve hızlı sonuçlar veren bir tedavi yöntemidir. Kullanım alanı geniş, tedavi süresinin kısa ve etkili oluşu sebebiyle hızlı bir etki göstermektedir” şeklinde konuştu.