Korkunç Tablo, Kayseri'de Çocuk İstismarı Artıyor
Türkiye'de çocuğa karşı işlenen cinsel istismar suçlarında önemli artışlar gözleniyor. Adalet Bakanlığı istatistiklerinde de bu artış göze çarparken, sanıklar, Türk Ceza Kanunu'nun bu konuyla ilgili 103'üncü maddesi hükümlerine göre yargılanıyor.
Çocuğa karşı işlenen cinsel istismar suçlarıyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Kayseri Baro Başkanı Avukat Fevzi Konaç, ''Son yıllarda ülkemizde Adalet Bakanlığının istatistiklerine de bakıldığında, çocuğa karşı işlenen istismar suçlarında önemli artışlar gözleniyor. Aslında Türk toplumunun manevi değerleri, inancı ve gelenekleri göz önüne alındığında Türkiye'de bu suçla ilgili olarak bir suçun varlığı hepimizi üzüyor, kaygılandırıyor'' dedi.
Açıklamasında, ''Toplumun değerleriyle ilgili geçmişten getirdiği kültürü içerisinde çocuğa karşı bırakın cinsel istismarı, çocuğa karşı herhangi bir suçu bile kabul etmeyen bir gelenekten gelen toplumumuzda, istatistiki olarak bu suçun artış göstermesi, önemli sıkıntılar olduğunu da beraberinde getiriyor'' ifadelerini kullanan Baro Başkanı Fevzi Konaç, şunları kaydetti:
''Tabii Adalet Bakanlığı verilerine bakıldığında 2009, 2010, 2011 istatistiklerinde bu suçlarda istikrarlı bir artış var. Artışlar göz önüne alındığında, özellikle 2011 yılı değerlerine baktığımızda 24 bin istismar suçunun yaklaşık yüzde 70'ini çocuğa karşı istismar suçları oluşturuyor. Yani 18 bin civarındaki vaka, çocuğa karşı istismar suçuyla ilgili olarak konuşuluyor.''
Toplum bu noktaya nasıl geldi, adalet camiası içinde bunlar neden çok konuşuluyor, Aağır Ceza Mahkemesi'nde yargılamaların büyük bir bölümü neden cinsel istismar suçuyla ilgili diye sorulduğunda özellikle bu konuyla ilgili söylenecek çok söz olduğunu ifade eden Fevzi Konaç, ''Tabii bu toplumun değer yargılarıyla çelişen bir takım televizyon dizileri var, İnternet kullanımının bu kadar yaygın hale gelmesi, ailelerin manevi değerlerle ilgili olarak gerek gençliğe verilecek bir takım değerler, gerekse toplumun değerleriyle ilgili olarak devletin üzerine aldığı vazifelerle ilgili bir takım eksiklikler, böyle bir imtihanla toplumu karşı karşıya bırakıyor. Bu manada, Ağır Ceza Mahkemelerine girdiğimizde, Baro mensubu bütün avukat arkadaşlarımızı üzen bu manzara, toplumun değerleriyle önemli ve kaygı verici bir noktaya geldiğimizi gösteriyor'' diye konuştu.
Konaç, çocuğa karşı işlenen cinsel istismar konusuyla ilgili alınacak bir takım tedbirler olduğunu da vurgulayarak, ''Cezai tedbirler, bu sorunun çözümü için önemli bir unsur. Ancak sadece cezai tedbirlerle bunları önleyemeyiz. Toplumun değerleriyle ilgili olarak, değer yargılarını bozan bir takım konularla ilgili devletin alması gereken tedbirler ve yapması gereken çalışmalar var. Başta aileler olmak üzere, ailelere düşen görevler var, devlet erkanına düşen görevler var. Sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri de bu konuyla ilgili toplumun değer yargılarıyla barışık bir yolun bulunması noktasında önemli tedbirler alabilir, katkılar sağlayabilir. Biz Kayseri Barosu olarak özellikle bu istatistiklerinden hareketle, Çocuk Hakları Komisyonumuz eşliğinde, çok yakında bu konuyla ilgili kamuoyuna bir açıklamayla bilinçlenme noktasında katkı sağlamaya gayret edeceğiz. Aileleri dikkat ve özene davet edeceğiz. Bu suçların önlenmesi noktasında gerek toplum olarak, gerek devlet olarak gerekse aileler olarak alınması gereken tedbirlerle ilgili Türk toplumunun dikkatini çekmeye çalışacağız'' dedi.
Türk toplumunun geleneklerinde çocuğa el kaldırmak bile yokken, bugün çocuğun cinsel istismarı konuşuluyorsa, toplumdaki manevi boşluğun, manevi değerlerin de kaygı verici noktada noksan hale gelmesiyle ilgili önemli bir endişe taşıdıklarını belirten Konaç, ''Bu işin pek çok ayağı olduğu gibi manevi ayağı da var. Manevi ayağının güçlendirilmesi, özellikle bu konuyla ilgili olarak eğitim çalışmalarının öncelenmesi noktasında devlete önemli görevler düşüyor. Biz Baro olarak katkı sağlamaya çalışıp toplumu bilinçlendireceğiz ama gerek emniyet tedbirleri, gerek ailelere düşen görevler, gerek manevi değerlerle ilgili olarak devletin alacağı tedbirlerle ilgili olarak da belki de görevlileri, bürokratları, yöneticileri göreve davet edeceğiz'' diye konuştu.
-ÇOCUK İSTİSMARI, KAYSERİ'DE DE ARTIYOR
Son yıllarda tüm Türkiye'de olduğu gibi, Kayseri'de de çocuğa karşı işlenen cinsel istismar suçlarında artışlar gözleniyor. 2012 yılında Kayseri'de çocuğa karşı işlenen suçlarla ilgili 350 dava açılırken, 2013'ün ilk 4 ayında açılan dava sayısı da 95'i buldu.
Çocuğa karşı işlenen cinsel istismar suçları, Türk Ceza Kanunu'nun 103'üncü maddesi hükümlerine göre sanık ya da sanıklar hakkında dava açılıyor. Türk Ceza Kanunu'nun 103'üncü maddesi, Çocuğun Basit Cinsel İstismarı, Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı, Mağdurun Beden ve Ruh Sağlığını Bozacak Şekilde Çocuğun Cinsel İstismarı, Cebir ve Şiddet Kullanarak Çocuğu Cinsel Yönden İstismar Sırasında Yaralama, Mağdurun Bitkisel Hayata ve Ölmesine Neden Olacak Şekilde Çocuğun Cinsel İstismarı gibi konuları içeriyor.
Bu arada, Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre, 2009 yılında 13 bin 812 olan çocuğa karşı cinsel istismar dava sayısı, 2010'da 17 bin 241'e, 2011 yılında ise 18 bin 334'e ulaştı.
Adalet Bakanlığı verileri, 2011 yılında işlenen toplam 24 bin cinsel saldırı suçunun yaklaşık yüzde 70'inde kurbanın çocuk olduğunu; 7.610 sanığın 15 yaşından küçük çocuklara tecavüzle, 4.903 sanığın cinsel istismarla, 1.759 sanığın ise çocuk yaşta biriyle cinsel ilişkiye girmekle suçlandığını ortaya koyuyor.
Açıklamasında, ''Toplumun değerleriyle ilgili geçmişten getirdiği kültürü içerisinde çocuğa karşı bırakın cinsel istismarı, çocuğa karşı herhangi bir suçu bile kabul etmeyen bir gelenekten gelen toplumumuzda, istatistiki olarak bu suçun artış göstermesi, önemli sıkıntılar olduğunu da beraberinde getiriyor'' ifadelerini kullanan Baro Başkanı Fevzi Konaç, şunları kaydetti:
''Tabii Adalet Bakanlığı verilerine bakıldığında 2009, 2010, 2011 istatistiklerinde bu suçlarda istikrarlı bir artış var. Artışlar göz önüne alındığında, özellikle 2011 yılı değerlerine baktığımızda 24 bin istismar suçunun yaklaşık yüzde 70'ini çocuğa karşı istismar suçları oluşturuyor. Yani 18 bin civarındaki vaka, çocuğa karşı istismar suçuyla ilgili olarak konuşuluyor.''
Toplum bu noktaya nasıl geldi, adalet camiası içinde bunlar neden çok konuşuluyor, Aağır Ceza Mahkemesi'nde yargılamaların büyük bir bölümü neden cinsel istismar suçuyla ilgili diye sorulduğunda özellikle bu konuyla ilgili söylenecek çok söz olduğunu ifade eden Fevzi Konaç, ''Tabii bu toplumun değer yargılarıyla çelişen bir takım televizyon dizileri var, İnternet kullanımının bu kadar yaygın hale gelmesi, ailelerin manevi değerlerle ilgili olarak gerek gençliğe verilecek bir takım değerler, gerekse toplumun değerleriyle ilgili olarak devletin üzerine aldığı vazifelerle ilgili bir takım eksiklikler, böyle bir imtihanla toplumu karşı karşıya bırakıyor. Bu manada, Ağır Ceza Mahkemelerine girdiğimizde, Baro mensubu bütün avukat arkadaşlarımızı üzen bu manzara, toplumun değerleriyle önemli ve kaygı verici bir noktaya geldiğimizi gösteriyor'' diye konuştu.
Konaç, çocuğa karşı işlenen cinsel istismar konusuyla ilgili alınacak bir takım tedbirler olduğunu da vurgulayarak, ''Cezai tedbirler, bu sorunun çözümü için önemli bir unsur. Ancak sadece cezai tedbirlerle bunları önleyemeyiz. Toplumun değerleriyle ilgili olarak, değer yargılarını bozan bir takım konularla ilgili devletin alması gereken tedbirler ve yapması gereken çalışmalar var. Başta aileler olmak üzere, ailelere düşen görevler var, devlet erkanına düşen görevler var. Sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri de bu konuyla ilgili toplumun değer yargılarıyla barışık bir yolun bulunması noktasında önemli tedbirler alabilir, katkılar sağlayabilir. Biz Kayseri Barosu olarak özellikle bu istatistiklerinden hareketle, Çocuk Hakları Komisyonumuz eşliğinde, çok yakında bu konuyla ilgili kamuoyuna bir açıklamayla bilinçlenme noktasında katkı sağlamaya gayret edeceğiz. Aileleri dikkat ve özene davet edeceğiz. Bu suçların önlenmesi noktasında gerek toplum olarak, gerek devlet olarak gerekse aileler olarak alınması gereken tedbirlerle ilgili Türk toplumunun dikkatini çekmeye çalışacağız'' dedi.
Türk toplumunun geleneklerinde çocuğa el kaldırmak bile yokken, bugün çocuğun cinsel istismarı konuşuluyorsa, toplumdaki manevi boşluğun, manevi değerlerin de kaygı verici noktada noksan hale gelmesiyle ilgili önemli bir endişe taşıdıklarını belirten Konaç, ''Bu işin pek çok ayağı olduğu gibi manevi ayağı da var. Manevi ayağının güçlendirilmesi, özellikle bu konuyla ilgili olarak eğitim çalışmalarının öncelenmesi noktasında devlete önemli görevler düşüyor. Biz Baro olarak katkı sağlamaya çalışıp toplumu bilinçlendireceğiz ama gerek emniyet tedbirleri, gerek ailelere düşen görevler, gerek manevi değerlerle ilgili olarak devletin alacağı tedbirlerle ilgili olarak da belki de görevlileri, bürokratları, yöneticileri göreve davet edeceğiz'' diye konuştu.
-ÇOCUK İSTİSMARI, KAYSERİ'DE DE ARTIYOR
Son yıllarda tüm Türkiye'de olduğu gibi, Kayseri'de de çocuğa karşı işlenen cinsel istismar suçlarında artışlar gözleniyor. 2012 yılında Kayseri'de çocuğa karşı işlenen suçlarla ilgili 350 dava açılırken, 2013'ün ilk 4 ayında açılan dava sayısı da 95'i buldu.
Çocuğa karşı işlenen cinsel istismar suçları, Türk Ceza Kanunu'nun 103'üncü maddesi hükümlerine göre sanık ya da sanıklar hakkında dava açılıyor. Türk Ceza Kanunu'nun 103'üncü maddesi, Çocuğun Basit Cinsel İstismarı, Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı, Mağdurun Beden ve Ruh Sağlığını Bozacak Şekilde Çocuğun Cinsel İstismarı, Cebir ve Şiddet Kullanarak Çocuğu Cinsel Yönden İstismar Sırasında Yaralama, Mağdurun Bitkisel Hayata ve Ölmesine Neden Olacak Şekilde Çocuğun Cinsel İstismarı gibi konuları içeriyor.
Bu arada, Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre, 2009 yılında 13 bin 812 olan çocuğa karşı cinsel istismar dava sayısı, 2010'da 17 bin 241'e, 2011 yılında ise 18 bin 334'e ulaştı.
Adalet Bakanlığı verileri, 2011 yılında işlenen toplam 24 bin cinsel saldırı suçunun yaklaşık yüzde 70'inde kurbanın çocuk olduğunu; 7.610 sanığın 15 yaşından küçük çocuklara tecavüzle, 4.903 sanığın cinsel istismarla, 1.759 sanığın ise çocuk yaşta biriyle cinsel ilişkiye girmekle suçlandığını ortaya koyuyor.