Kayseri'nin Stephen Hawking'i
Doğduktan sonra Serebral Palsi (Beyin felci) hastası olan 28 yaşındaki Sacit Polat, izin yazdırmak isteyen bir personelin yakınının 'Bu yapabilir mi?' demesi üzerine oluşturduğu yazılımla izin takip işlerini kolaylaştırırken, çalışma arkadaşları arasında 'Kayseri'nin Stephan Hawking'i' olarak anılmaya başlandı.
Doğduktan sonra vücut hareketlerini ve kasların uyumlu kullanım bozukluğu olan Serebral Palsi hastalığına yakalanan 28 yaşındaki Sacit Polat, beş buçuk yıldır Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı Devlet Hastanesi'nde görev yapıyor. Daha önce Hasta Kabul bölümünde çalışan ancak son bir kaç yıldır İzin İşleri bölümünde çalışan Sacit Polat, oluşturduğu yazılım ve işleri kolaylaştırması sonrasında mesai arkadaşları tarafından 'Kayseri'nin Stephen Hawkin'i olarak adlandırıldı.
Eğitim ve Araştırma Hastanesi kapanıp Şehir Hastanesi açıldığı dönemde biz de Devlet Hastanesi'nin kurucu ekibinde yer aldık' diyen Sacit Polat, 'İzin İşlerinde başladığım zaman bir personel izin yazdırmaya geldi. Döndü bana baktı ve 'İzin yazdıracağım' dedi. Bende yazayım ağabey, TC kimlik numaranı alayım dedim. Yanındaki arkadaşı beni kast ederek, 'Bu yazabilir mi?' diye sordu ve birbirlerine baktılar. İlk gördüklerinde insanlar iş ile alakalı bir şeyler başarmanı beklemiyorlar senden. Ancak senin ısrarla yeniden denemen gerekiyor, ısrarla bir şeyleri bildiğini anlatman gerekiyor. Ondan sonra ön yargıları kırıyorsun. Bu tip olaylar diğer birimlerde de başıma geldi. Hastaneye ilk başladığımda hasta kabul bölümünde çalıştım. Çok basit bir iş vatandaşın TC'sini alarak poliklinik girişini yapıyorduk. Yanımdaki arkadaşın önünde 6-7 kişilik kuyruk oluşur benim önümde de tek tük vatandaş olurdu. Kimsenin önceliği ben olmazdım ancak birkaç defa işini yaptıktan sonra bir sonraki gün aynı vatandaş iş yaptırmak için geldiği zaman gönül rahatlığı ile sana güvenebiliyor' diye konuştu.
Yaşadığı bu olay sonrasında 3-4 yaşından itibaren bilgisayar ile uğraştığını ve yazılım konusuna da merakı olduğunu anlatan Sacit Polat, 'Programlama işinde kendimi iyi kötü yetiştirdim. En son işimizi kolaylaştıracak, verimimizi arttıracak bir program yaptım ve bu gün aktif olarak kullanıyorum. Şu an birimdeki personellerimizin tamamı yazılımı aktif şekilde kullanıyor. Evrak takibimizi, izin istatistiklerimizi yazlım üzerinden çekebiliyoruz. İstediğimiz anda istediğimiz her türlü veriyi filtreleme imkanımız oluyor. Ayrıca yazı işleri ile diğer birimlerle koordineli şekilde veri transferine olanak veriyor' dedi.
'Benim durumum ile alakalı insanlar engelli birinin bir şeyler başarmasına çok alışık değil' diye konuşan Sacit Polat, 'Dolayısıyla belli kesimlerin ön yargıları devam ediyor. İlk gördükleri anda sizden çok şey beklemiyorlar. Ben bunu beş buçuk yıldır çalıştığım her birimde yaşıyorum' ifadesinde bulunarak şunları söyledi:
'İş hayatına başladığımdan beri hangi birime geçsem karşımdaki muhatap direk yanımdaki kişiden iş istedi ve onunla göz göze gelmeyi tercih etti. Çünkü bir şey yapabileceğimi beklemiyor. Kendini ispatladıkça insanlardaki bu ön yargıyı kırıyorsun. O da biraz zaman alıyor. Bu tür ön yargılar hepimizin başına geliyor çünkü insanları görünüşüne göre çok rahat bir şekilde yargılaya biliyoruz. Herkesin içinde bir cevher var herkes göründüğünden çok daha fazlasıdır. Yunus Emre'nin dediği gibi 'Bir ben var benden öte' dolayısıyla içinizdeki 'Ben'i insanlara gösterebilirseniz insanlar size inanmaya güvenmeye başlıyor. Ben bu içimdeki potansiyeli gösterdiğime inanıyorum. Özellikle yakın çalışma arkadaşlarım, idarecilerim her zaman yanımda oldular, desteklediler üzerimde emekleri çok büyük. Bir işin altına girdiğim zaman her türlü arkamda oldular. Onların yüzünü kara çıkarmamak adına elinizden gelenin fazlasını sergiliyorsunuz. Ben de bu açıdan yaptığım eserlerden dolayı memnunum. Bütün engellilere seslenmek istiyorum. Engeliniz bahaneniz olmasın aksine avantaja çevirmenin çok büyük önemi var çünkü bu gün çok şükür elimizin altında çok fazla imkan var. Bilgisayar var internet var. Devletimiz ve idarecilerimiz arkamızda duruyor her zaman. Siz bir şey üreteceğiniz zaman imkan o kadar fazla ki gönül rahatlığı ile bir şeyler öğrenebiliyorsunuz.
Başarı öyküsü olarak yorumlayanlar var bu aslında benim değil ailemin annemin başarı öyküsüdür. Beni sevenlerin başarı öyküsüdür. Çevrenizdekiler sizin yanınızda olursa her zaman güç alıyorsunuz ve daha fazlasını üretiyorsunuz.'
Eğitim ve Araştırma Hastanesi kapanıp Şehir Hastanesi açıldığı dönemde biz de Devlet Hastanesi'nin kurucu ekibinde yer aldık' diyen Sacit Polat, 'İzin İşlerinde başladığım zaman bir personel izin yazdırmaya geldi. Döndü bana baktı ve 'İzin yazdıracağım' dedi. Bende yazayım ağabey, TC kimlik numaranı alayım dedim. Yanındaki arkadaşı beni kast ederek, 'Bu yazabilir mi?' diye sordu ve birbirlerine baktılar. İlk gördüklerinde insanlar iş ile alakalı bir şeyler başarmanı beklemiyorlar senden. Ancak senin ısrarla yeniden denemen gerekiyor, ısrarla bir şeyleri bildiğini anlatman gerekiyor. Ondan sonra ön yargıları kırıyorsun. Bu tip olaylar diğer birimlerde de başıma geldi. Hastaneye ilk başladığımda hasta kabul bölümünde çalıştım. Çok basit bir iş vatandaşın TC'sini alarak poliklinik girişini yapıyorduk. Yanımdaki arkadaşın önünde 6-7 kişilik kuyruk oluşur benim önümde de tek tük vatandaş olurdu. Kimsenin önceliği ben olmazdım ancak birkaç defa işini yaptıktan sonra bir sonraki gün aynı vatandaş iş yaptırmak için geldiği zaman gönül rahatlığı ile sana güvenebiliyor' diye konuştu.
Yaşadığı bu olay sonrasında 3-4 yaşından itibaren bilgisayar ile uğraştığını ve yazılım konusuna da merakı olduğunu anlatan Sacit Polat, 'Programlama işinde kendimi iyi kötü yetiştirdim. En son işimizi kolaylaştıracak, verimimizi arttıracak bir program yaptım ve bu gün aktif olarak kullanıyorum. Şu an birimdeki personellerimizin tamamı yazılımı aktif şekilde kullanıyor. Evrak takibimizi, izin istatistiklerimizi yazlım üzerinden çekebiliyoruz. İstediğimiz anda istediğimiz her türlü veriyi filtreleme imkanımız oluyor. Ayrıca yazı işleri ile diğer birimlerle koordineli şekilde veri transferine olanak veriyor' dedi.
'Benim durumum ile alakalı insanlar engelli birinin bir şeyler başarmasına çok alışık değil' diye konuşan Sacit Polat, 'Dolayısıyla belli kesimlerin ön yargıları devam ediyor. İlk gördükleri anda sizden çok şey beklemiyorlar. Ben bunu beş buçuk yıldır çalıştığım her birimde yaşıyorum' ifadesinde bulunarak şunları söyledi:
'İş hayatına başladığımdan beri hangi birime geçsem karşımdaki muhatap direk yanımdaki kişiden iş istedi ve onunla göz göze gelmeyi tercih etti. Çünkü bir şey yapabileceğimi beklemiyor. Kendini ispatladıkça insanlardaki bu ön yargıyı kırıyorsun. O da biraz zaman alıyor. Bu tür ön yargılar hepimizin başına geliyor çünkü insanları görünüşüne göre çok rahat bir şekilde yargılaya biliyoruz. Herkesin içinde bir cevher var herkes göründüğünden çok daha fazlasıdır. Yunus Emre'nin dediği gibi 'Bir ben var benden öte' dolayısıyla içinizdeki 'Ben'i insanlara gösterebilirseniz insanlar size inanmaya güvenmeye başlıyor. Ben bu içimdeki potansiyeli gösterdiğime inanıyorum. Özellikle yakın çalışma arkadaşlarım, idarecilerim her zaman yanımda oldular, desteklediler üzerimde emekleri çok büyük. Bir işin altına girdiğim zaman her türlü arkamda oldular. Onların yüzünü kara çıkarmamak adına elinizden gelenin fazlasını sergiliyorsunuz. Ben de bu açıdan yaptığım eserlerden dolayı memnunum. Bütün engellilere seslenmek istiyorum. Engeliniz bahaneniz olmasın aksine avantaja çevirmenin çok büyük önemi var çünkü bu gün çok şükür elimizin altında çok fazla imkan var. Bilgisayar var internet var. Devletimiz ve idarecilerimiz arkamızda duruyor her zaman. Siz bir şey üreteceğiniz zaman imkan o kadar fazla ki gönül rahatlığı ile bir şeyler öğrenebiliyorsunuz.
Başarı öyküsü olarak yorumlayanlar var bu aslında benim değil ailemin annemin başarı öyküsüdür. Beni sevenlerin başarı öyküsüdür. Çevrenizdekiler sizin yanınızda olursa her zaman güç alıyorsunuz ve daha fazlasını üretiyorsunuz.'