Kayseri'nin hayali AGÜ'de konuşuldu
VitrA tarafından organize edilen ve kentlerin ihtiyaç, beklenti ve hayallerine odaklanan tartışma dizisi 'VitrA ile Kentin Hayalleri' paneli İzmir, Ankara ve Adana'dan sonra Kayseri'de Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Sümer Kampüsü Konferans Salonu'nda 'Kayseri'nin Hayali: Sanayi Geçmişini Kültür ve Eğitimle Kente Kazandırmak' temasıyla gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Yekta Kopan üstlenirken, mimar Erol Arolat ve İKON Proje mimarlarından Gamze Özbal ile AGÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arzu Erdem de konuşmacı olarak katıldı.
AGÜ Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, konuşmasında Eczacıbaşı Grubu'na, konuşmacılara ve panele yoğun ilgi gösteren katılımcılara teşekkür etti.
Prof. Dr. Sabuncuoğlu, 'Biz üniversiteler olarak 3 tane fonksiyonu hep icra ediyoruz. Bunlar, eğitim, araştırma ve sosyal-kültürel etkinliklerle toplumla bütünleşmek, entegre olmak. Biz Abdullah Gül Üniversitesi olarak buna çok önem veriyoruz. Bu konseptle yola çıktık. Ve bu organizasyonda inanın üniversitenin vizyonuyla tamamen örtüşen çok değerli ve önemli bir etkinlik' dedi.
Sümer Kampüsü'nün mimarı Emre Arolat, tarihi geçmişe sahip bir yerin üniversite olmasından ve tecrübelerine güvenilerek projenin kendilerine verilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Projenin uygulama sürecinde çeşitli sorunlar yaşandığını fakat bugünkü yönetimle birlikte bu sorunların aşıldığını dile getiren Arolat, 'Bu kampüsün kent tarafından, özellikle hem sosyal anlamda hem fiziksel anlamda hem de kültürel anlamda kullanılabilmesi için önümüzü açtılar. Üniversite kentle ilişki kurabiliyor mu ? Bu biraz da kentin kendisiyle ilgili bir konu. Bu zamanda sadece üniversiteye değil kente de bakmak lazım' diye konuştu.
Arzu Erdem de, AGÜ'nün alışılagelmiş üniversiteler gibi bağımsız çalışan kompartımanlardan oluşan bir üniversite olmadığını, daha çok farklı disiplinlerin bir arada çalışmasına imkan sağlamak niyetiyle kurulmuş olduğunu söyledi.
Sümerbank Bez Fabrikası'nın ortaya koyduğu misyona da değinen Erdem, 'Bu bina zaten ilk var olduğu 1935'ten bu yana kent için çok önemli bir bina. Çünkü kentin modernleşme hareketine ivme veren bir varoluş nedeni var. Ve şu anda da üniversite aynı o zaman olduğu gibi bu misyonu sürdürmeye çalışıyor' dedi.
Gamze Özbal ise Cumhuriyetin hemen sonrasında kurulan Tayyare Fabrikası, Ana Tamir ve Sümerbank Bez Fabrikası'nın şehrin sosyal hayatında önemli bir konuma yükseldiğini belirterek, şunları kaydetti:
'Bu arada bu sanayi kuruluşları ile etrafındaki yerleşkeler arasında yaşayan insanların günlük hayatlarında son derece aktif olarak kullanabilecekleri sosyal mekanlar var. Onları hem sosyal olarak destekleyecek hem de ekonomik anlamda kalkınmalarını sağlayacak mekanlar üretilmiş yerlerdi' dedi.
'Kentin Hayalleri' etkinliği Antalya'da düzenlenecek panelle sona erecek.
Kurumsal Haber
AGÜ Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, konuşmasında Eczacıbaşı Grubu'na, konuşmacılara ve panele yoğun ilgi gösteren katılımcılara teşekkür etti.
Prof. Dr. Sabuncuoğlu, 'Biz üniversiteler olarak 3 tane fonksiyonu hep icra ediyoruz. Bunlar, eğitim, araştırma ve sosyal-kültürel etkinliklerle toplumla bütünleşmek, entegre olmak. Biz Abdullah Gül Üniversitesi olarak buna çok önem veriyoruz. Bu konseptle yola çıktık. Ve bu organizasyonda inanın üniversitenin vizyonuyla tamamen örtüşen çok değerli ve önemli bir etkinlik' dedi.
Sümer Kampüsü'nün mimarı Emre Arolat, tarihi geçmişe sahip bir yerin üniversite olmasından ve tecrübelerine güvenilerek projenin kendilerine verilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Projenin uygulama sürecinde çeşitli sorunlar yaşandığını fakat bugünkü yönetimle birlikte bu sorunların aşıldığını dile getiren Arolat, 'Bu kampüsün kent tarafından, özellikle hem sosyal anlamda hem fiziksel anlamda hem de kültürel anlamda kullanılabilmesi için önümüzü açtılar. Üniversite kentle ilişki kurabiliyor mu ? Bu biraz da kentin kendisiyle ilgili bir konu. Bu zamanda sadece üniversiteye değil kente de bakmak lazım' diye konuştu.
Arzu Erdem de, AGÜ'nün alışılagelmiş üniversiteler gibi bağımsız çalışan kompartımanlardan oluşan bir üniversite olmadığını, daha çok farklı disiplinlerin bir arada çalışmasına imkan sağlamak niyetiyle kurulmuş olduğunu söyledi.
Sümerbank Bez Fabrikası'nın ortaya koyduğu misyona da değinen Erdem, 'Bu bina zaten ilk var olduğu 1935'ten bu yana kent için çok önemli bir bina. Çünkü kentin modernleşme hareketine ivme veren bir varoluş nedeni var. Ve şu anda da üniversite aynı o zaman olduğu gibi bu misyonu sürdürmeye çalışıyor' dedi.
Gamze Özbal ise Cumhuriyetin hemen sonrasında kurulan Tayyare Fabrikası, Ana Tamir ve Sümerbank Bez Fabrikası'nın şehrin sosyal hayatında önemli bir konuma yükseldiğini belirterek, şunları kaydetti:
'Bu arada bu sanayi kuruluşları ile etrafındaki yerleşkeler arasında yaşayan insanların günlük hayatlarında son derece aktif olarak kullanabilecekleri sosyal mekanlar var. Onları hem sosyal olarak destekleyecek hem de ekonomik anlamda kalkınmalarını sağlayacak mekanlar üretilmiş yerlerdi' dedi.
'Kentin Hayalleri' etkinliği Antalya'da düzenlenecek panelle sona erecek.
Kurumsal Haber